6 yıllık iç savaş süresince 300 bini aşkın kişinin ölümünden sorumlu Esed rejimi, dün İdlib’de bir vahşete imza attı. Rusya ve İran destekli terörist rejim, muhaliflerin elindeki Han Şeyhun kasabasına kimyasal bombalar yağdırdı. Bir kitle imha silahı olan ‘sarin gazı’ ile yaptığı saldırıda Esed, 100’den fazla çocuğu öldürdü, çoğu kadın ve çocuk 500’den fazlasını da yaraladı. Gazdan etkilenen Suriyeli Müslümanlar çoğunlukla ağızlarından köpükler çıkararak ya da nefessiz kalarak can verdi. Kimyasal saldırının en bariz kanıtları olan bu belirtiler, Rus destekli Esed rejiminin savaşta hiçbir kural tanımadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Caniler, insanlık dışı saldırıda yaralananların imdadına yetişmeye çalışan yardım görevlilerine de saldırmaktan çekinmedi. Han Şeyhun’a dün sabah kimyasal roketler yağdıran rejim uçakları, daha sonra bölgedeki bir sivil savunma merkezi ile bir hastaneyi daha bombaladı.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İdlib'deki kimyasal saldırının klor gazıyla düzenlendiği yönünde bulguların bulunduğunu açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İdlib'deki kimyasal katliama tepki gösterdi. Kimyasal silah kullanılmasının savaş suçu olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bugün BMGK'da oylama var. 5 ülke oylayacak, bakalım sonuç ne olacak" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Suriye İdlib'de onlarca sivilin ölümüne yol açan saldırıdan sonra 32 kişinin Hatay'a tedavi için getirildiğini söyleyerek, "İlk bulgular kimyasal saldırı" dedi.