İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen programda açıklamalarda bulundu, Bakan Soylu, "Uyuşturucunun kökünü kazımak milletimize karşı bizim namus borcumuzdur. Batı'ya, Amerika'ya, Avrupa'ya da bununla nasıl mücadele edildiğini, bunun nasıl mağlup edileceğini, gelecek nesillerimizi nasıl kaybetmeyeceğimizi de hep beraber göstereceğiz." dedi. Soylu, terör örgütünün Türkiye'nin zenginlikleriyle buluşmasını engellemesinin ortadan kaldırıldığını söyleyerek, "Gabar'dan çok daha büyük müjdeler gelecek yakında. Çok daha büyük petrol müjdeleri." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerine dört veya beş yıl önce seçim programı yaparken Okmeydanı'nda oğlu uyuşturucu kullanan bir anneyle yaşadığı olayı anlatarak başladı.
Rutinin dışına çıkılmazsa sonuç alınamayacağını anlatan Soylu, "Eğer kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan terörle mücadelede, 'ben terörü kaynağında yok etmek azmindeyim' demeseydi, eğer biz Amerika'dan, Avrupa'dan, İsrail'den insansız hava aracı beklemiş olsaydık, eğer Doğu ve Güneydoğu'daki kalkınma hamlelerini tamamlamamış olsaydık, hastanesinden üniversitesine, yani bugüne kadar gelen rutinin dışında bir iş yapmamış olsaydık terör, bu ülkenin en büyük belası olarak devam ederdi." dedi.
Soylu, Ankara'da bir toplantıda söylediği "Okulların önünde uyuşturucu satıcılarını gören polisimiz varsa ayaklarını kırsın." sözü nedeniyle kendisine kızıldığını, o dönemde Türkiye'de uyuşturucudan ölen insan sayısının 941 olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine uyuşturucuyla mücadele konusu üzerine kararlılıkla gidilmesi gerektiğini söylediğini anlattı.
Amerika'da sadece bir kasabanın tamamının uyuşturucuya terk edildiğini kaydeden Soylu, Hollanda'daki Türk bakanı ziyarete gittiğinde Hollanda İçişleri Bakanlığına 250 metre mesafede, insanların uyuşturucu kullandığını gördüğünü söyledi.
"Amerika, Avrupa ve Batı uyuşturucuya teslim olmuş durumda"
Almanya'da Sağlık Bakanının belli bir miktarda uyuşturucunun insanlar tarafından kullanılmasının serbest bırakılmasına ilişkin yasanın hazırlandığına dair açıklamasına değinen Soylu, "Şırıngayı devlet, uyuşturucu kullansın diye bedava vermeye başladı. Yani Amerika, Avrupa ve Batı, uyuşturucuya teslim olmuş durumda. Hiç olmazsa biraz kullanıversinler, devam etsinler. Hiç olmazsa biz böyle bir karşılıklı çatışmayla, sataşmayla karşı karşıya kalmayalım, diye bir pes hali içerisindeler." diye konuştu.
Avrupa'nın bütün laboratuvarlarında kimyasal uyuşturucu üretildiğini aktaran Soylu, "Doğuda da doğal uyuşturucu üretiliyor. Afganistan'dan İran hattına kadar olan bütün hattın tamamında. Amerika, Afganistan'ı işgal ettiğinde Afganistan'daki afyon tarlalarının dikilen miktarı 17 bin hektardı. O rezil uçak görüntüsüyle, insanları döke döke kalktığı görüntüdeki tarihte 300 bin hektardır. Yani neredeyse Afganistan'ı bir uyuşturucu tarlasına döndürmüş, bütün dünyanın uyuşturucusunu oradan sevk eden bir noktaya ilerlemiştir. Böyle bir tazyik altındayız." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, Suriye'nin, uyuşturucu madde çeşidi olan captagonun üretilmesinde, son 10 yılda dünyanın en büyüklerinden biri haline geldiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyada sadece terör ve istikrarsızlığın olmadığına işaret etti.
Uyuşturucudan ölüm sayısı 270'e düştü
Soylu, 2017'de 941 olan uyuşturucudan ölüm sayısının, 2021 sonu itibarıyla 270'e düştüğünü söyledi.
Amerika'da yılda 110 bin kişinin uyuşturucudan öldüğünü, bu rakamın Norveç'te milyonda 85, Yunanistan'da milyonda 38, Almanya'da milyonda 29 olduğunu dile getiren Soylu, "Türkiye'de ise milyonda 4,7. Nüfusumuz artmasına rağmen ölümlerimiz 941'den 270'e düştü. Bu yıl, 2022'de Adli Tıp 3, 4 ay geriden geliyor bu tetkikleri tam yapabilmek için. Bu yıl yüzde 8, 9 altta gidiyoruz. 270'i 250'de tamamlayabileceğimizi düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Amerika ve Avrupa'nın uyuşturucuyla mücadele konusunda pes ettiğini kaydeden Soylu, "Ama Türkiye, büyük bir direnç ortaya koyuyor uyuşturucuya karşı. 57'nin üzerinde uluslararası operasyon yaptık. Hollanda'dan Arjantin'e, Avusturalya'ya, Bulgaristan'dan Yunanistan'a kadar dünyanın birçok ülkesiyle uluslararası operasyonlar, yakalamalar yaptık. 15 Temmuz 2016 tarihinde, toplam 85 bin civarı yıllık operasyon yapıyorduk. Şu andaki uyuşturucu operasyonlarımızın sayısı 285 bine çıktı. Yani neredeyse üç katından daha fazla bir noktaya çıktı. Nefes aldırmamaya çalışıyoruz. Kökünü kurutma operasyonları yapıyoruz." dedi.
Türkiye'deki 20 vilayette Narko Alan Projesi uyguladıklarını kaydeden Soylu, İstanbul'da da 32 mahallede bu projeyi uyguladıklarını vurguladı.
Bakan Soylu, yakalanan kişilere uyuşturucuya nasıl başladıklarına, nerelerde kullandıklarına dair anket yaptıklarını ve çıkan sonuçlar doğrultusunda "En İyi Narkotik Polisi Anne" projesini başlattıklarını kaydetti.
Uyuşturucunun metruk binalarda kullanımının tespit edilmesiyle çalışma yaptıklarını belirten Soylu, bu binalarda kullanımın yüzde 21'e düştüğünü söyledi.
Soylu, 2017-2018 yıllarında hapishanelerde yakalanan uyuşturucu kullanıcısı ve satıcı sayısının 36-37 bin olduğunu, şu an ise bu sayının 121 bine yükseldiğini ifade ederek, uyuşturucuyla mücadelede gelinen noktayı vurguladı.
"Gabar'dan büyük müjdeler gelecek"
Terörle mücadeleye de değinen Soylu, şunları söyledi:
"Bugün Tendürek'te terörist yok. Bugün Amanos'ta terörist yok. Bugün Karadeniz'de terörist yok. Vardı, Eren Bülbül'ümüz öyle şehit olmuştu. Bugün ülkemizin birçok noktasında, dağlarda terörist yok. Geçen gün Tuşimiya'ya, Cudi'ye gittik. Cudi'de 40 yıldır terörist var. Allah'a şükür bugün Gabar'da petrol çıkıyor. Tuşimiya'ya gittik, 6 bin 500-7 bin kilo kalori kömür gördük. Türkiye'nin en kaliteli kömürlerinden bir tanesi."
Soylu, terör örgütünün Türkiye'nin zenginlikleriyle buluşmasını engellemesinin ortadan kaldırıldığını söyleyerek, "Gabar'dan çok daha büyük müjdeler gelecek yakında. Çok daha büyük petrol müjdeleri." dedi.
Uyuşturucunun üçte ikisinin batıda yakalandığını belirten Soylu, "İçişleri Bakanı olduğumda Kocaeli, İstanbul, Yalova, Bolu, Sakarya'da yakalamalar çoktu. Şimdi Hakkari, Van ve Ağrı'da. 3 vilayette dörtte üçünü yakalıyoruz. Yani, ülkemizin sınırlarına girer girmez. Bir kısmını girmeden engelliyoruz, bir kısmını girer girmez engelleyip, yakalayıp gereğini yerine getiriyoruz. Büyük şehirlere dağılmasını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Nasıl dağlarda teröristi bir şekilde etkisiz hale getirmişsek, aynı şekilde uyuşturucuyu da sınırda ve sınır illerinde etkisiz hale getiren bir politikayı başarıyla uygulamak durumunda kaldık ve bunu devam ettiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla Adalet Bakanının hazırlık yaptığını ve birlikte çalıştıklarını söyleyen Soylu, "Cezaevlerinde, uyuşturucu kullananlar için rehabilitasyon programı başlatıyoruz. En önemli meselelerden bir tanesi; rehabilitasyonun ve tedavinin devlet zoruyla, hakim zoruyla yapılmasıydı. Bu çok zor bir işti. Önümüzdeki gün meclise gelecek yasada inşallah, Adalet Bakanlığımız çalışmayı yaptılar, sundular, televizyonlar anonslarını yaptı. 48 saat içerisinde resen hakimin, bir uyuşturucu kullananı tedaviye sevk edebilme kararı olacak. Sağlık Bakanlığımız yüzde 136'ya çıkarmıştı rehabilitasyon ve tedavi merkezlerini. Şimdi yeni rehabilitasyon merkezlerini, Orman Bakanlığımızla da görüştük, yerlerini aldık. İnşallah önümüzdeki günlerde Türkiye bu konuda neler yapabileceğini, yol haritasını çok çabuk bir zaman içerisinde ortaya koyacak." dedi.
Soylu, Milli Eğitim Bakanlığı ile 25 milyon veli, öğrenci ve öğretmene 4 ay içerisinde eğitim verilmesi için protokol imzalanacağını söyledi.
Bakan Soylu, "Uyuşturucunun kökünü kazımak milletimize karşı bizim namus borcumuzdur. Batı'ya, Amerika'ya, Avrupa'ya da bununla nasıl mücadele edildiğini, bunun nasıl mağlup edileceğini, gelecek nesillerimizi nasıl kaybetmeyeceğimizi de hep beraber göstereceğiz." dedi.
2017-2019 yıllarında yakalananlardan ilk defa uyuşturucu satıcılığı yapanların sayısının 20 bin olduğunu anlatan Soylu, geçen yıl itibarıyla bu sayının 15 bine düştüğünü belirtti.
Dünyada, Avrupa'da yüz kişiden 29'unun uyuşturucu kullandığını ifade eden Soylu, Türkiye'de bu rakamın 3,1 olduğunu kaydetti.
Jandarma Bando Komutanlığı ve Çevik Sesler Korosu'nun konser verdiği programda, bir psikolog ve polis, uyuşturucu konusunda annelere bilgilendirme yaptı.
Programın sonunda protokol üyeleri, projeye katılan annelere sertifika takdim etti.