MHP lideri Devlet Bahçeli, MHP muhabirleriyle iftarda bir araya geldi. Bahçeli, özetle şunları söyledi:
“(CHP ile dokunulmazlık tartışması) YSK kararına saygı duymaktan öte yapılacak bir şey yoktur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bey çok hırçın bir üslupla, gergin bir bakışla tartışma zemini açmış ve YSK’nın yedi üyesi üzerinde isimlendirme yaparak onları çete olarak suçlamıştır. Bu kadar aşırı, kırıcı, karıştırıcı konuşmayı yapan kişi dokunulmazlık zırhına bürünmemelidir, önünü açmalıdır. Savcılar belli suç unsurları taşıdığı kanaatiyle bir soruşturma başlatırsa o zaman bu Adalet Bakanlığı’na intikal edecektir.
CHP’nin bazı sözcüleri ‘Hodri meydan’ diyor. Neyin hodri meydanını yapacağız. Getireceksen bu dokunulmazlığı sen getirecektin. Fezleke yoluyla geldiği taktirde TBMM’de kanaatlerimizi açıkça ifade eder ve kullanacağımız oyu belirleriz. Kılıçdaroğlu üst düzey bir bürokrattır, Türk siyasetinde yeri vardır. Kemal Derviş’in çok yakını ve çömezidir. Böyle bir şahsın artık uçak ve özel araba kullandığı inancındayım. Kendisine üstüne para versem altı saat Adana’ya demiryolu ile gidemez.
(İstanbul stratejisi) İstanbul’da yaşayan 16 milyon insanının hemşehrileri Anadolu’dadır. Anadolu’da siyaseten netice aldığımız illerimiz vardır. O zaman bu hemşerilik ruhunun harekete geçirme suretiyle 15 ilimizi yani 250 binden fazla İstanbul’da hemşherisi bulunan illerimizi esas alarak çalışma başlatmayı uygun bulduk. Semih Yalçın beyefendiyi genel koordinatör olarak koyacağız. Ve Anadolu’da kimi kim ne kadar tanıyorsa İstanbul’a gitmek suretiyle Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları seçimin önemini ve bu seçimde sayın Binali Yıldırım beyin kazanması noktasındaki düşüncesini paylaşacak. Taktir hemşehrilerinin olacak.
Biz bunuhemşehri harekatı olarak nitelendirdik. İkinci bir 15 ilimizi topluyoruz. En az 130 bin civarında bir oy potansiyeline sahip çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu’yu temsil eden illerimiz olacak. İstanbul’da en az hemşehrisi olan il Burdur’dur. Alayını toplasanız 9 bin kişi ediyor. Onu dahi göndereceğim oraya. Bu ne demektir, bir kişi bir kişidir. Madem ki bu şekliyle millet iradesiyle çözümü öngörülmüştür. O zaman millet bunu çözsün. Yoksa YSK’ya, sağa sola, hepimize hakaretle bu iş olmasın diyoruz.
(Cumhur ittifakının yüzde 50’nin altına düşme ihtimali) Allah muhafaza öyle bir sonuç alındığı takdirde çok kişi gece gündüz tekrar edecektir. Biz de böyle bir doğuma müsaade etmemek için 52’nin yukarısını düşünmemiz gerekiyor. Yoksa istismarı çok olur.
(CHP’nin İstanbul’daki diğer seçimlerin de iptali itirazı) Hele bazıları var neredeyse siyaseti ve demokrasiyi kapatacak, seçimleri lağvedecek. Bunların hepsinin altı başka anlam taşır. Bir yerlere Türkiye’yi sürüklemenin gereği yok. 24 Haziran’ı, 2015’i iptal ettiniz. Geriye doğru giderseniz 1946’ya kadar var. Sonra bunun altından Türkiye nasıl kalkacak? Milleti aldatmasınlar. 28 bin oydan 13 bin oya düşerken bu kadar çalınan oyun nereden çalındığının üzerinde mutabakat kuracakları yerde hırsızın üstünü örtmenin bir manası yok. Dört pusulayı da dahil etmiş olsa hırsızı kovalamaktan bu millet vazgeçmeyecek. MHP’de vazgeçmeyecek. Devlet Bahçeli bunun arkasını arar.
(CHP’nin ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganı) Emre Uslu denen bir kişinin sloganı bu. Şimdi bunu herkes kullanıyor, bazıları da kullandı. Bir de bütünleşenler var. Kimler var mesela? Güroymak’a giderken orada Norşin olarak isim değişikliğini ifade ederken ‘Her şey çok güzel olacak’ diyen bir eski cumhurbaşkanı var. FETÖ’cüler var, PKK’lılar var. Slogan çok yanlış. Bana (Cumhur İttifakı için) ille de bir slogan diyorsanız, ‘İstanbul’da bu kadar gürleyen havada, yağmur bereket varken yıldırımlar çaksın’ derim.
(İmralı ile görüşme) Bu bir talep meselesidir. Avukatıyla uzun yıllar görüşememesinin ısrarlı bir şeklidir. Bir hanımefendi milletvekilinin cezaevinde 160 günden beri ölüm orucu tutmuş olmasındandır. Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği şekliyle; çözüm sürecini kapsamayan ama avukatının talebine verilen bir cevaptır. Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil’den haberleşiyorlar zaten. Bunu büyüterek farklı noktalara getirerek hele hele PKK onun YPG’siyle onun HDP’siyle işbirliği yapıp seçim kazanma sevdasına kapılanların ağızlarına böyle bir görüşmeyi almamaları lazım.
(Lider doğuyor, CHP’nin başına geçecek’ söylemleri) Üç defa ‘kınıyorum’ tabirini kullanarak lider doğmaz. Liderliği bu kadar ucuza almamak lazım. Emek, halkın kabulünü,sevgi, saygı ister. Onlar daha oluşmadan bir seçim döneminde birden parlatmalarla lider doğmaz. Onun için Kemal Kılıçdaroğlu beyle bu arkadaşı mukayese ettiğiniz vakit Kılıçdaroğlu’nun heyecanı, tecrübesi, sekiz yıllık birikimi, ısrarlı davranışı üste gelir diye düşünüyorum.
(Sanatçılardan gelen tepkiler) Herkes Cem Yılmaz Bey’i sever ve çok güler. Ben ‘önce elbiseni değiştir’ derim. Kravat tak, hatta takma başka bir şeyler yap. Belediye seçiminde oy vereceksen git ver ama sana yönelmiş sevgiyi siyaseten istismar edip hepimizin alerjisini toplamaya vesile olma. Yüzde 49’u sevebilirsin ama yüzde 51’e de saygı duy. Ben, Cem Yılmaz’ı bundan sonra sevemem.