Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Haliç Kongre Merkezi’ndeki bayramlaşma töreninde, Arakan’da yaşanan insanlık dramına sessiz kalmayacaklarını belirtti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Üç gündür Arakan ile ilgili olarak devlet başkanlarını, BM Genel Sekreteri’ni aradım. Bir duyarlılık istiyorum. 19’undan itibaren BM Genel Kurulu toplanıyor. Onları burada çok daha farklı bir şekilde dile getireceğiz. Tüm dünyaya anlatacağız. Kimse konuşmasa da biz konuşacağız. Arakan’ın bizimle ne ilgisi var diyenler olduğunu görüyorum. Bu tür ifadeleri dile getirenler tarihlerini bilmiyorlar. Bunlar bizim Myanmar’da şehitliğimiz olduğunun bile farkında değiller. Belki Arakan bize coğrafi olarak uzaktır ama orası da gönül dünyamızın sınırları içerisindedir.
Eski adıyla Burma bugünkü adıyla Myanmar Çin ile Hindistan arasında önemli bir geçiş güzergahı olması nedeniyle önemli bir noktadadır. Arakan Müslüman devlet adamları tarafından yönetilmiştir. Bugün 1,5 milyon vatandaşlık dahil her türlü haktan mahrum ve 1,5 milyonu da çevredeki ülkelerde yaşayan Arakanlı kalmıştır. Katliam ve baskılarla Arakan Müslümanlarının geçmişi Myanmar’dan silinmeye çalışılıyor. Bu kanlı oyun Arakan’da bozulacaktır. Yaklaşık bir asır önce bize yardım için aralarında topladıkları 35 bin altını gönderen kardeşlerimize bütün dünya gibi sırtımızı dönemeyiz. Biz de bugün Arakan Müslümanlarını yalnız bırakmayacağız.
Myanmar devletini yanlarına almak isteyenlerin hiçbiri bu insanlık suçunu durdurmak için adım atmıyor. Sadece Arakan Müslümanları değil diğer etnik gruplar da ciddi baskı altında. Göz yumanlar katliama ortaktır. Dünya medyası da yaşanan katliamın ortağıdır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizi dile getiriyor, bölgede insani yardım faaliyeti yürütüyoruz. Çalışmalarımıza devam edeceğiz. Arakan’da yarım asır önce 4 milyon olan Müslüman sayısını, katliamlar ve baskılarla 3’te birine indiren uygulamalara İslam dünyasının sessiz kalmış olması ise ayrı bir dramdır.
Tüm bu yaşananlar bize Türkiye olarak güçlü olmak zorunda olduğumuzu gösteriyor. 80 milyon olarak bir ve beraber olmak zorundayız. Kendi aramızda dargın küskün olmayacağız. Birbirimizi para, pul, makam, mevki için sevmeyi atın bir kenara. Birbirimizi sadece ve sadece Allah için seveceğiz. Ülkemize 81 vilayetimize sımsıkı sarılmak zorundayız. Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgemizdeki gelişmeler karşısındaki mücadelemizi sahada yer alarak ve siyasi duruşumuzla sürdürmek zorundayız.
Son günlerde şehit ve gaziler arasında ayrımcılık fitnesi çıkarmaya çalışanlar olduğunu belirten Erdoğan, “Tüm şehit ve gazilerimizin bizim nazarımızdaki yeri aynıdır. 1071’den bugüne kadar toprağa düşen her şehidimizin her gazimizin bizim gönlümüzde ayrı bir yer vardır. Şehitlerle ilgili kimlerin ayrım yaptığı, yapacağı bellidir. Çanakkale’de şehitlerimizin yattığı topraklarda malum ana muhalefet partisinin yaptığı toplantıda nelerin olduğunu gördünüz. Onlarda şehide saygı yok. Gaziye saygı yok. Onlar bu ülkede her zaman ne yazık ki bu anlayışla yürüdüler. Bu yeni değil, bunlar değil miydi bizim mescid ve camilerimizi ahıra çeviren.
Bayram namazını Hz. Ali Camii’nde kılan Erdoğan, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin, korumalarıyla ilgili aldığı karara tepki gösterdi. Erdoğan, şunları söyledi:
“Bununla ilgili söylenecek tek şey zaten Dışişleri Bakanımız ABD Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdılar, gerekli uyarıları kendilerine yaptılar. Bu, başlı başına skandaldır. Amerika’da adaletin nasıl çalıştığının çok açık net skandal ifadesidir. BM Genel Kurulu’na gelen misafirleri Amerika Birleşik Devletleri’nin güvenlik ekiplerinin koruma sorumluluğu vardır. Amerika Birleşik Devletleri’nin güvenlik ekipleri bizi koruma sorumluluğunu yerine getirmiyorsa orada bize karşı saldırıda bulunan bölücü terör örgütü PKK’nın mensuplarına karşı benim koruma görevlilerim görevini yapmayacak mı?
Onlar da tabii ki bu saldırılar karşısında görevlerini ifa ettiler. Oradaki savcılık makamı, ki Obama döneminden kalma ve bir savcıdır, böyle bir iddianame hazırlamış olması vesaire bizi bağlamaz. Bizim bundan sonraki seyahatimizde de orada da fırsat bulursak Sayın Trump’la da ayrıca görüşeceğiz. Şu anda Dışişleri ve Adalet bakanlıkları bu konuyla ilgili gerekli görüşmeleri sürdürüyorlar. Amerika’daki bu gelişmeler iyi gelişmeler değildir. Hala bir FETÖ çetesinin koruma altında olduğu bir ülkedir Amerika. Bölücü terör örgütü PKK’nın adeta koruma altında olduğu bir ülke konumuna düşmüştür Amerika. Ben Amerika’nın tüm bu gelişmeler karşısında ne yapmak istediğini anlamakta zorlanıyorum.”