Darbe girişimi sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen bir tabip subay tarafından sahte sağlık raporuyla atılan Tunç Burak Ünal, orduda yeniden görev almak istiyor. Ünal, “Sınıflandırma muayeneleri sırasında bizi en son muayene ettiler ve kardiyoloji bölümünden 'D42F10' olarak kodlanan 'Romatizmal Mitral Yetersizliği' rahatsızlığından sahte bir sağlık raporu vererek amaçlarına ulaşmış oldular” dedi. Ünal, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki hikayesinin 2010'da uzun bir mülakat, bedeni yeterlilik ve sağlık taramalarının ardından Kara Harp Okulu'na kabul edilmesiyle başladığını söyledi.
“Şok Mangaları” adı altında diğer arkadaşlarından ayrı eğitimlerde türlü “işkence ve zorlamalara” maruz kaldıklarında TSK içerisindeki FETÖ yapılanmasının farkına vardıklarını anlatan Ünal, darbe girişimi sonrası ortaya çıkan ve ihraç edilen isimlere baktığında bu ayrımcılıkla ilgili daha somut delillere ulaştıklarını kaydetti. Ünal, FETÖ mensuplarının belli başlı görevlere daha kolay geldiklerini ve disiplin puanını düşürecek hiçbir uygulamayla karşılaşmadıklarına şahit olduklarını savunarak, bu yapının sınav haftalarında kendilerinden olanlara sorularını verdiklerini de bildiklerini dile getirdi.
Ünal, “Bir keresinde bana 100 tane anahtar ve 100 tane kilit verdiler, hangi anahtar ve kilidin birbirini açtığını bulmamı istediler. Bu tarz yıldırma politikalarının işe yaramamaya başladığını gördüklerinde, sınav kağıtlarımızdaki notlarla oynamaya başladılar. Ben sınavlara zaman buldukça çok titiz çalışan bir harbiyeliydim. Birçok arkadaşıma ders anlatırdım fakat sınav sonuçları gelmeye başladıkça derslerden geçemediğimi gördüm. Bir türlü anlam veremedik. Sınavlar test ve klasik olmak üzere iki parça ve ellişer puana bölünerek yapılırdı. Klasik bölümden 49-50 civarında notlar alırdık fakat test kısımları 1 veya 0 gelirdi. Bir anlam veremiyorduk. Biz de sınavlardaki test kısımlarının altını tükenmez kalemle işaretleyip üzerini de kurşun kalemle geçiyorduk fakat bu sefer de bölüklerimize savunmalar gelmeye başladı. Kurşun kalem haricinde bir kalemle soruların çözüldüğünü tespit etmişler. FETÖ mensupları geçmesini istemedikleri kendilerinden olmayanların sınav sonuçlarını değiştiriyorlardı” dedi.
FETÖ'nün “Ülkedeki tüm birim ve kuruluşlara sızarak yetkileri kendilerinde toplamaya çalışan bir grup azınlık” olduğunu dile getiren Ünal, sözlerini şöyle tamamladı; “Nice sahte dava ve soruşturma ile bu vatana gönül vermiş insanları görevlerinden alıp, kendi amaçlarına hizmet edecek insanları getirdiler. Dini ekran koruyucusu yapıp, arkasına saklandılar ama millet, bu azgın gruba cevabını vermiştir ve vermeye devam etmektedir.”