Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilanına hazırlanan Yunanistan, Mısır deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşması yapmaya hazırlanıyor. Yunanistan, MEB sınırlandırmalarını ise Girit adası güneyinden başlatıyor. Bu sadece Türkiye’nin değil, Mısır’ın da deniz yetki alanlarının gasp edilmeye çalışıldığı anlamına geliyor. Mısır’ın yanı sıra Libya da Yunanistan’ın MEB belirlemelerinde yakın markaja aldığı ülkeler arasında. Türkiye’nin Yunanistan’ın oldubittilerine fırsat vermemek için bir an önce Libya ile deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşması imzalaması öneriliyor.
Rumlar ve Yunanistan’ın yaptıkları ve yapmaya hazırlandıkları MEB anlaşmaları, Türkiye’nin ve KKTC’nin deniz yetki alanları hiçe sayılarak yapılıyor. Yunanistan gerek MEB ilanını, gerekse deniz yetki alanı anlaşmalarını ana karasını değil Girit’i baz alarak ve uluslararası hukuku hiçe sayarak yapacak. Bu planlamaların bir sonucu olarak da Rum ve Yunan haritalarında Türkiye, Akdeniz’de Antalya Körfezi açıklarında 41 bin kilometrekarelik bir deniz alanına mahkum ediliyor.
Doğalgaz sondaj gemilerinin Akdeniz’e gelmesine kısa bir süre kala ve Akdeniz NATO gemileriyle dolduğu bir sırada Rum-Yunan işbirliğiyle ortaya konulan bu büyük projenin boşa çıkarılması için ise Türkiye’nin en kısa sürede Münhasır Ekonomik Bölge ilanında bulunması gerektiğine işaret ediliyor. Akdeniz’deki Türkiye ve KKTC’nin gasp edilen enerji sahalarından alınacak enerjiyi Avrupa’ya ulaştıracak güzergaha karşı da Türkiye’nin Libya ile deniz yetki alanı anlaşması imzalamasının zaruret halini aldığı vurgulanıyor. Eğer Türkiye Libya’daki mevcut muhataplarıyla deniz yetki sınırlandırması öngören MEB anlaşması imzalarsa, GKRY’den Yunanistan’a uzanan işgal hattına Türk kalkanı çekilmiş olacak.
Yunanistan’ın Girit adasında önceki gün gerçekleştirilen Mısır-Yunanistan-GKRY üçlü görüşmeleri ardından açıklama yapan Yunan Başbakanı Aleksis Çipras, “Mısır ile aramızda MEB sınırlarının belirlenmesi konusunda teknik zorlukları aşmak için en kısa sürede işe girişeceğiz” diyerek teknik ayrıntılar için yıl sonuna işaret etti. Yunan basınında hükümet yetkililerine dayandırılan haberlerde, sadece Mısır’da değil Doğu Akdeniz’de kıyısı bulunan diğer ülkeler ile de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair anlaşmalarının bir an önce akdedilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yapılıyor. Bir yandan da işgal edilecek gazın Avrupa’ya taşınması planları yapılıyor. Mısır’dan Kıbrıs’a ve ilerleyen dönemde oradan Yunanistan’a uzanacak doğalgaz boru hattı inşa edilmesi kapsamındaki müzakerelerin tamamlanmaya yakın olduğu belirtiliyor.
Yunanistan, İyon Denizi ve Girit Adası’nın güneyinde bulunan sahayı 2011 yılında sismik araştırma sahası olarak ilan etti. İç karışıklıklarla uğraşan Libya ses çıkarmayınca da bu sahalarda 2014 yılından itibaren uluslararası hidrokarbon araştırma/işletme ihaleleri açıldığı ifade ediliyor. Yunanistan, bu girişimleriyle, fiili durum yaratarak bu deniz alanlarını kendi adına tescil ettirmeye çalışıyor. Yunanistan’ın, bu hamlesiyle normalde Libya’ya ait olacak asgari 39.000 km2’lik bir deniz alanını oldubitti ile sahiplendiği değerlendiriliyor.
Türkiye’nin sondaj gemisi Fatih’in rotası ise Yunanistan’ı ürkütüyor. Yunan basınında son dönemde en çok Fatih sondaj gemisinin çalışmaları nerede başlatmaya hazırlanacağı sorgulanıyor. Rotasına ilişkin olarak, “En “ılımlı” senaryo, aramaların Kıbrıs’ın kuzeydoğusunda, Mağusa açıklarında yapılması sayılırken, en katı senaryo, Kıbrıs MEB’inde, adanın batısında bir noktada arama yapma teşebbüsü sayılabilir” değerlendirmeleri yer alıyor.
Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın, Güvenlik Stratejileri dergisindeki makalesinde, Türkiye ile Libya arasında bir MEB anlaşması yapılıp yapılamayacağı inceleniyor. Libya ile Tunus arasında Tunus’un adalar üzerinden belirlediği deniz sınırları ve Libya-Malta uzlaşmazlıklarında Uluslararası Adalet Divanı’nın ana kara devleti arasındaki sınırlandırmanın ana kara devleti olan Libya lehine sonuçlandırdığına hükmettiğine işaret eden Yalcı, bu kararlara karşın Yunanistan Libya ile Girit adası üzerinden MEB anlaşması yapmayı planladığına dikkat çekti. Dr. Yaycı, Libya ile Türkiye arasındaki MEB sınırlandırma anlaşmasının “Türkiye’nin Marmaris, Fethiye ve Kaş kıyıları ile Libya’nın Derne, Tobruk ve Bordiya kıyılarının karşılıklı kıyılar olarak alınması suretiyle yapılması” gerektiğini vurguladı. Dr. Yaycı’nın çalışmasına göre, Mısır ve Libya’nın, Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ın Girit, Kerpe, Kaşot, Rodos ve Meis hattını esas olarak belirlediği ortay hat üzerinden bir sınırlandırma anlaşması yapmaları halinde bu ülkelerin Akdeniz’deki yetki alanlarının hayli küçüleceği vurgulanıyor.