Malatya'da, FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan "mahrem sorumlu", askeri öğrencilerle gizli görüşmeleri hakkında bilgi verdi. İtirafçı T.K., "Öğrencilerin numaralarını telefonumuza kaydederken de örgüt içinde bize öğretildiği gibi son iki hanesini bir artırıp bir eksiltiyorduk. Örneğin, öğrencinin kullandığı telefon numarasının son iki hanesi 35 ise bunu 44 olarak kaydediyorduk" dedi.
Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında verdiği bilgiler dolayısıyla mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan "mahrem imam", askeri öğrencilerle gizli görüşmelerini anlattı.
FETÖ/PDY'ye yönelik yurt genelindeki soruşturmalar aralıksız devam ederken gözaltına alınan bazı şüphelilerin verdiği ifadeler, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyuyor.
Malatya'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kara Harp Okulundaki askerlerden sorumlu "mahrem imam" olan eski öğretmen T.K, emniyetteki ifadesinde örgütle İnönü Üniversitesinde öğrenci olduğu dönemde tanıştığını anlattı.
Örgüte ait evde kaldığını, çeşitli sohbetler yaptıklarını anlatan T.K, toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in videolarının izletildiğini ve kitaplarının okutulduğunu ifade etti.
T.K, örgüt evinde öğrencileri askeri okulların sınavlarına hazırladıklarını belirterek, sorumluluğundaki 3 öğrencinin Kara Harp Okulunu kazandığını söyledi.
Bu dönemde öğrencilerle irtibatı kesmediğini ve iki haftada bir Ankara'ya giderek onlarla buluştuğunu ifade eden T.K, buluşmalarında gizliliğe çok önem verdiklerini kaydetti.
"Kara Harp Okulunda eğitim gören öğrencilerle buluşmak için Ankara'ya gittiğimde zaten daha önceden buluşacağımız yer belirleniyordu ancak Ankara'ya gitmeden bir gün önce öğrencilerden birini bulunduğum yerdeki bir büfeden kontörlü telefon üzerinden arıyor ve geleceğimi bildiriyordum. Eğer öğrenciye ulaşamazsam başka bir öğrenciyi arıyordum ve kendisine geleceğimi haber veriyor ve bir sorun olup olmadığını soruyordum çünkü bazen öğrenciler hafta sonu dışarı çıkmama cezası alabiliyordu. Ayrıca, mahrem imamlar olarak kendi aramızda kullandığımız ikinci bir hattım vardır. Bu hat benim üzerime kayıtlıydı. Bu numara ile mahrem yapıda bulunan diğer kişilerle görüşme yapıyordum."
"Son iki haneyi bir artırıp bir eksiltiyorduk"
T.K, askeri öğrencilerle telefon görüşmelerini sadece "mahrem imamlar"ın bildiği gizli bir yöntemle yaptığını itiraf ederek, şunları kaydetti:
"Öğrencilerle daha önceden belirlediğimiz noktada buluştuğumuzda önce göz temasına geçiyor, daha sonra en az 200 metre mesafeyle birbirimizi takip ederek örgüt evine belirli aralıklarla gidiyorduk. Öğrencilerin numaralarını telefonumuza kaydederken de örgüt içinde bize öğretildiği gibi son iki hanesini bir artırıp bir eksiltiyorduk. Örneğin, öğrencinin kullandığı telefon numarasının son iki hanesi 35 ise bunu 44 olarak kaydediyorduk. Yani ilk hanesini bir artırıp diğer haneyi bir eksiltiyorduk.
Daha sonra telefonumuzdan bu numaraya bakarak kontörlü telefonlar üzerinden öğrencileri arıyorduk. Bunu yapmamızdaki sebep öğrencinin telefon numarasını üzerimizde taşımamak ve telefonumuza kaydedersek öğrencinin kullandığı telefon numarasının açığa çıkmaması içindi. Benim mahrem yapılanma içinde ilgilendiğim öğrencilerin kod isimleri vardı. Ben kendilerini kontörlü telefonlar üzerinden aradığımda hep kod isimleri ile hitap eder, gerçek isimlerini söylemezdim."
T.K, öğrencilerle görüşmeden dönüşünde hiçbir şekilde üzerinde fiş ve fatura gibi gibi Ankara'ya gittiğini belli edecek delil bırakmamaya özen gösterdiğini anlattı.