İslam düşmanlığı ve nefretin Avrupa’daki merkezi haline gelen Fransa’ya boykot çağrıları büyüyor. Büyük ve küçük şirketler, esnaflar Fransız ürünlerini satmazsa, vatandaşlar da tüketmezse Macron’un gün geçtikçe küstahlaşan faşizmine önemli bir ders verecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İslam’a karşı nefreti körükleyen Fransa’ya karşı boykot çağrısı toplumun her kesiminden karşılık buldu. Esnaflardan perakendecilere, sanatçılardan ilahiyatçılara kadar pek çok kesim, Fransızların Hz. Peygambere yaptığı hakaretin bir karşılığı olması gerektiğini belirtiyor. İşte toplumun her kesiminden yükselen tepkiler:
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Halkımız boykot kampanyasına duyarlılık göstererek katılım sağlamalı ve esnafımızdan Fransız menşeli ürünler talep etmemeli. Boykota özen gösterilmesi ülke menfaati açısından önemli.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın: Milletimize, Fransa ülkesinin ürettiği ürünleri ülkemizde tüketmeme konusunda ortaklaşa bir bilinç oluşturmayı ve herkesi bu konuda iletişim araçlarından boykotu yaymayı ve uygulamayı buradan tavsiye ediyor ve bekliyoruz.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın: Boykot kararına sadece Türkiye değil, İslamofobiye, faşizme, sömürgeciliğe karşı duran, barış diline sahip çıkan toplumlar da dahil olmalı. Macron’a dur demek, İslamofobiye, faşizme ve sömürgeciliğe dur demektir.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Ömer Düzgün: Vatandaşlarımız, Fransa yönetimine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı Fransız mallarına yönelik boykota duyarsız kalmamalı. Sayın Cumhurbaşkanımızın boykot çağrısını milli hassasiyetimizin bir gereği olarak destekliyoruz. Boykotun amacına ulaşması için üyelerimizden ve vatandaşlarımızdan boykota destek vermelerini, Fransa’dan doğrudan ithal edilen ürünlere talep göstermemelerini bekliyoruz.
Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun: Terör gruplarının yaptığı saldırıları İslam’a, Müslümanların tamamına mal etmek doğru değil. Emperyalizm bizzat tüm bu olayların müsebbibidir. Diğer inanç kesimlerini suçlamak çirkin ve yanlıştır. Fransa’nın genel olarak İslam’a yönelik tutumu da çok yanlış. Fransa’ya yönelik boykot yapılarak ders verilmelidir.
İlahiyatçı Dr. İhsan Şenocak: Doğudan doğup batıda batan güneş, hayat verir. İlim güneşi de ulema ile doğudan doğup, batıya gidince Avrupa uyandı. Biz dağıldığımızdan batıda doğan ilim güneşi doğuya kan getirdi. Ümmet olmadan MOCRONLARIN saldırısından kurtulamayız. Batının malını da, yaşam şeklini de boykot edelim.
Esnaf Ramazan Çelik: Fransa’nın Peygamber efendimize hakaretleri ilk değil. Yeniden terbiyesizlik yapmaya cesaret edememeleri için bugün tepkimizi en güzel şekilde ortaya koymalıyız. Fransa, alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygambere dil uzatamayacağını öğrenmeli. Gün milli birlik ve beraberlik günüdür, gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına uyarak Fransız mallarını boykot günüdür.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop: Fransa yönetimine karşı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı Fransız mallarına yönelik boykotun bütün İslam dünyasının desteğiyle de güçlü bir şekilde gerçekleşmesi bir zarurettir.
Sanatçı Murat Kekilli: Tepkisiz kalmak onları daha da cesaretlendirir. Dünyada bu dirençler ekonomik olarak da kendini gösterir, en önemli dirençlerden biridir. Ekonomik olarak karşı koyuyorsanız bir caydırıcılığı olacaktır diye düşünüyorum. Karşı koymak lazım, dur demek lazım, o kadar da değil.
Oyuncu Erol Yavan: Fransa, Avrupa’nın her zaman mikseri görevini üstleniyor. Müslümanların en güçlü kalesi konumunda olan ülkemize yapılan boykotu kınıyorum ve Tüm İslam aleminde karşılık bulması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin boykot çağrısını destekliyorum. Tüm Müslüman ülkeler hu boykota cevap vermeli.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karataş: İlk olarak Müslümanların diğer dinlerin peygamber ve kitaplarına hakaret etmeyi reddettiğini anlatmalıyız. Hz. Peygamber Efendimize (S.A.C.) ve Müslümanlara yapılan saygısızlıklara ve haksızlıklara karşı, en azından Fransız mallarını satın almayarak, Macron’a ve Fransızlara mesajımızı en güçlü şekilde iletmeliyiz.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ifadeleri ve bazı Fransız yetkililerin İslam karşıtı uygulamaları tüm yurtta protesto edildi. Aksaray’dan İzmir’e, Giresun’dan Gaziantep’e, Ordu’dan Şanlıurfa’ya kadar birçok ilde protesto gösteri yapan aralarında Memur-Sen üyelerinin ve sivil toplum kuruluşu üyelerinin bulunduğu gruplar, Fransa aleyhine sloganlar attı. Memur-Sen üyeleri, “Küstahlığı protesto ediyoruz” yazılı pankart açtı.
İslam dünyasından siyasetçi, düşünür, ilim adamı, akademisyen, diplomat, gazetecilerin bir araya geldiği Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Forumu, ‘Türk mallarını boykot kampanyası’na tepki gösterdi. Aralarında eski Tunus Başbakanı Hamad el-Cibali ve eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el-Haşimi’nin de yer aldığı 120’ye yakın siyasetçi, akademisyen, yazar ve düşünürün imzasıyla yayınlanan açıklamada; Türkiye’ye yönelik boykot kampanyası “İslami değerlerden, Arap ve İslam ahlakından uzak, insanlık dışı ve adaletsiz” olarak nitelendirildi. Türk mallarını boykotu, “Türk halkına ekonomik bir savaş açmak” şeklinde nitelendiren Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Forumu, “Tüm barış yanlısı devlet ve halkları, Türkiye’nin yanında yer almaya, bölgesel, uluslararası barışı ve güvenliği etkileyecek ekonomik güvenliğin tehlikeye atılmasına izin vermemeye” çağırdı. Açıklamada, “Tüm Arap ve Müslüman halklara özgür ve onurlu bir yaşam sağlamak için Türkiye ile iş birliği benimsenmeli” ifadeleri kullanıldı.
