Uzaktan çalışma modeli, giderek şirketlerin yeni normali haline geliyor. Dünya Ekonomik Forumu-Değişimin Öncüleri Zirvesi’nde açıklanan verilere göre; pandemiden önce, 2020’nin ilk aylarında yüzde 5’i bile bulmayan uzaktan çalışan sayısı yüzde 50’nin üzerine çıktı. Türkiye’de ise Olmadık Ofis’in yaptığı araştırma sonucunda, yeni şirket kuranların fiziki ofis yerine sanal ofislere yöneldiği, İstanbul’da ise sanal ofislere olan talebin yüzde 60 oranında arttığı bildirildi.
Koronavirüs salgınının iş hayatına etkileri sürüyor, dünya genelinde yeniden artan vaka sayıları ise uzaktan çalışma modelinin bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. Dünya Ekonomik Forumu-Değişimin Öncüleri Zirvesi’nde açıklanan verileri inceleyen Olmadık Ofis; pandemi öncesi, 2020’nin ilk aylarında, yüzde 5’i bile bulmayan uzaktan çalışan oranının artan vaka sayılarıyla bugün ABD’de ve Avrupa’da yüzde 50’yi, Türkiye’de ise yüzde 20’yi aştığını açıkladı.
Trend olmaktan çıkıp normalleşti
Pandeminin, çalışanları fiziki ofislerden ve kurumsal iş hayatından giderek uzaklaştırdığını söyleyen Olmadık Ofis Kurucusu A. Seçkin Canan, “Evden çalışma, trend olmaktan çıkıp normalleşiyor. Özellikle yeni ticari iş fırsatlarını değerlendiren girişimcilerin sayısı hızla artıyor. Durum böyle olunca ofis dediğimiz şey sanal bir hale bürünüyor. Fiziki ofisler terk edilirken uzaktan çalışmaya elverişli, özellikle girişimciler için maliyet avantajı gibi önemli fırsatlar sunan sanal ofis gibi yeni ofis modellerinin kullanımı hızla artıyor” dedi.
Sanal ofislere talep arttı
Kovid-19 pandemisiyle birlikte sanal ofislere ciddi bir talep artışı yaşandığını belirten Canan, “Özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde maliyetler işverenler için giderek zorlayıcı bir hal alıyor. Yeni iş kurmak isteyen girişimciler ofis maliyeti yerine sanal ofisleri tercih ederek en ekonomik çözüme ulaşıyor. Maliyet tasarrufunun önem kazandığı pandemi döneminde İstanbul’daki sanal ofis adresimize olan talep yüzde 60 oranında arttı. Girişimciler, İstanbul’da merkezi bir konumda ayda 5 bin liralardan başlayan kiraların yanı sıra elektrik, su, doğal gaz gibi pek çok sabit ve değişken giderlerle mücadele etmek yerine tüm ihtiyaçlarını Olmadık Ofis’in sanal ofis hizmeti ile ayda 100 TL’ye karşılayabiliyor. Böylece yasal bir adrese ve faturalı-stopajsız ofis kullanımını mümkün kılan bir sanal ofise sahip oluyor. Pandeminin de etkisiyle sanal ofislerin 2021 itibarıyla daha ciddi bir ivme kazanacağını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Evden çalışanlar bir buçuk gün daha fazla çalışıyor
Dünya Ekonomik Forumu, pandemiyle birlikte çalışanların uzaktan çalışmanın kolaylığını keşfettiğine değiniyor. Öyle ki, uyku süreleri uzayan çalışanların fiziki ofislerine oranla yüzde 17 daha verimli oldukları belirtiliyor. Uzaktan çalışanların artan verimlilik sayesinde fiziki ofislerde çalışanlara göre ayda 1,5 gün yılda ise ortalama 17 gün daha fazla çalıştıkları aktarılıyor. Öte yandan evden çalışanların daha az hasta oldukları da belirtiliyor.
İşveren 35 bin TL avantaj sağlıyor
Mekan bağımsız çalışmanın en önemli avantajının işverene ve çalışana ofisten çalışmanın maliyetlerini azalttığını söyleyen Seçkin Canan, “Fiziki ofisleri terk etme hareketinin kalıcı olması ve sanal ofis gibi alternatif modellere geçilmesi durumunda işverenlerin çalışan başına yılda 20-35 bin lira maliyet tasarrufu sağlayabileceğini gösteriyor. Maliyet avantajı yalnızca işverenler için değil, aynı zamanda çalışanlar için de geçerli. Giyim, ulaşım, yeme-içme gibi masraflardan yılda 17 bin liraya kadar tasarruf edebilen çalışanlar çocuk bakım giderlerini de eklediğiniz de 50 bin liraya varan maliyet avantajı yakalıyor” dedi.