Fırtına öncesi sessizlik

Yeni Şafak
Yasemin Asan
04:003/08/2018, Cuma
G: 3/08/2018, Cuma
Yeni Şafak
ABD’nin, iki ülke ilişkilerini farklı bir boyuta taşıyan düşmanca tavrının ardından dışişleri bakanları nezdinde temas kurulmadı.
ABD’nin, iki ülke ilişkilerini farklı bir boyuta taşıyan düşmanca tavrının ardından dışişleri bakanları nezdinde temas kurulmadı.

ABD’nin rahip Brunson’u gerekçe gösterip İçişleri Bakanı Soylu ve Adalet Bakanı Gül’e yaptırım kararı alması Ankara’da öfkeye yol açtı. Gözler şimdi Türkiye’nin yapacağı misillemeye çevrildi. Dün iki ülkenin Dışişleri Bakanlığı nezdinde bir temas kurulmadı. Ankara, büyük titizlikle ABD’ye karşı atılabilecek adımları masaya yatırdı.

ABD’nin rahip Brunson bahanesiyle bakanlar Abdülhamit Gül ve Süleyman Soylu’ya yönelik aldığı skandal karara “Karşılığı gecikmeksizin aynıyla verilecek” diyen Ankara’nın atacağı adımlar merak ediliyor. Kriz sonrasında iki ülke arasında ilk resmi temas dışişleri bakanları düzeyinde bugün sağlanacak.

Gergin seyreden iki ülke ilişkilerini farklı bir boyuta taşıyan ve önceki akşam ABD tarafından duyurulan skandal yaptırım kararının ardından Türkiye ile Amerika arasında dışişleri düzeyinde resmi temas kurulmadı. İlk temas, bugün 51. ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın yapıldığı Singapur’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo arasında kurulacak.

YÜZ YÜZE GÖRÜŞECEKLER

Krizin yükselmemesi için alt seviyede görüşme kanalları halen açık tutuluyor. İki bakan, ABD’nin yaptırım kararını açıklamasından kısa süre önce telefonda görüşmüşler ve görüşme Pompeo’nun talebi üzerine gerçekleştirilmişti. Çavuşoğlu ile Pompeo, iki ülke arasında Brunson krizinin tırmandığı temmuz ayında 4 kez telefonda görüştükten sonra bugün ilk kez yüz yüze gelecekler.

SEÇENEKLER MASADA

Kritik randevu öncesinde kapalı kapılar ardında yapılan değerlendirmelerde, ABD’nin yaptırım kararının Adalet ve İçişleri Bakanlarını temel alarak başlatma taktiğinin nedenleri, bunu Türkiye’ye karşı yeni ne tür adımların izleyebileceği, Türkiye’nin seçenekleri alternatifli olarak masaya yatırıldı.

HEDEFLERİ TÜRK YARGISI

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, “Karşılarında sıradan iki kişi yok, Türk yönetiminin temsilcileridir. Cumhurbaşkanını hedef alıyorlar, ama asıl hedefe Türk yargısını oturtuyorlar. Bunlar kendilerine göre değerlendirme yapıyorlar. İzmir’de soruşturma ve kovuşturma var ve devamı var. Aynı durum Hakan Atilla’da gündeme geldiğinde ABD, ‘biz bağımsız yargımıza müdahale edemeyiz’ dedi. O zaman sen kim oluyorsun da Türkiye yargısını bir kenara koyuyorsun?” diyerek, ABD’nin sinsi bir taktikle ‘Türk yargısı siyasallaşmış ve talimatla hareket ediyor’ algısı oluşturmaya çalıştığını söyledi.

RAHİP İADE EDİLEMEZ

Şen, şöyle devam etti: “Amerika ısrarla bu algıyı oluşturmaya çalışıyor. Biz bunlara teslim olmayacağız. Burası Türkiye Cumhuriyeti, Muz Cumhuriyeti değil. Brunson iade edilemez, çünkü yasal olarak mümkün değil. ABD’nin uymadığı bir iade sözleşmemiz var. Bu şahıs burada suç işlemiş, burada yargılanacak. FETÖ, Türkiye’de suç işlemiş, sen buna karşı hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmiyorsun, sonra ‘Brunson’u serbest bırak’ diyorsun. Türk yargısı senin bakkal dükkanın mı, arka bahçen mi?”

MİSİLLEME BEKLİYORUM

ABD’nin skandal kararına karşı, “Bu karara karşı muhakkak karşı misilleme yapılacak” diyen Şen, “Vize ve seyahat yasağı devam edebilir. Büyükelçi geri çekilebilir. Ayrıca, diplomatik kanallar açık olmalıdır. ABD bakanlarını istenmeyen kişi ilan edilebilir, üsler kapatılabilir. Halk Bankası’ndan bir komiser üzerinden çalınan deliller vardı. Bununla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatıldı, bu daha da derinleştirilebilir” önerilerinde bulundu.

  • Türkiye buna karşılık verir
  • Kıbrıs Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu, “Bu yaptırım ABD’nin Türkiye’ye karşı yaptıklarından farklı bir şey. Amerika yönetiminin dünya siyasetindeki politikası tehdit-yaptırımdır. Bunun üzerinden birçok ülkeyi ve aktörü sıkıştırmaya çalışıyor. Bu yaptırımın benzerini Rusya’ya uyguladı. ABD, Türkiye’yi sıkıştırıp eski hattına sokup, çok yönlü denge politikasından çekip Amerika patentli dengeye sokmaya çalışıyor. Tüm bu sıkıştırmaların nedeni bu. Bu sıkıştırma politikasına devam edecek. Amerika sıkıştırdıkça yeni işbirlikleri ortaya çıkıyor. Amerika ile bir diyalog kanalı açık. Türkiye bu yaptırıma karşılığını verir. Türkiye geçmişe göre daha güçlü buna karşılığını verir” dedi.

Gereken karşılığı vermek hakkımız


AK Parti, CHP, MHP ve İyi Parti grupları yaptıkları ortak açıklama ile ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırım kararını protesto etti. aAK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ve İyi Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu imzalarıyla yayımlanan ortak açıklama, "ABD'nin tehditlerine halkımızın ortak dayanışması ve kararlılığı ile 'hayır' diyoruz" başlığıyla duyuruldu. Bu tür uygulama ve tehditkar beyanların Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde ortaya çıkmış sorunları çözmeye yardımcı olmadığı gibi ayrıca bunlara yeni sorunlar ekleme niteliği taşıdığı belirtilen açıklamada, "Türkiye hükümetinin iki bakanına yönelik ABD'nin yaptırım kararını şiddetle protesto ediyoruz. Sürece İçişleri ve Adalet Bakanları'nın eklenmesini ve örneği görülmemiş bir şekilde iki bakanın şahsında doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığının ve kurumlarının hedef alınmasını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. İcra organının uluslararası mütekabiliyet çerçevesinde gereken karşılığı vermesinin hak olduğunu kamuoyuna duyururuz" denildi. Meclis'te grubu bulunan HDP ise ortak açıklamaya imza atmadı.


Hukuksuz ve keyfi

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, ABD Hazine Bakanlığının iki bakana yönelik yaptırım kararının, hukuksuz ve son derece keyfi olduğunu belirtti.

Yıldırım, ABD Hazine Bakanlığının yaptırım kararına ilişkin yaptığı açıklamada, "ABD Hazine Bakanlığının Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu hedef alan yaptırım kararı, hukuksuz ve son derece keyfi bir karardır. Türkiye'deki yargılama süreçlerine karşı saygısız bir tutumun göstergesi olan bu kararı şiddetle kınıyor ve bu yanlıştan dönülmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.


Böyle büyük devlet olmaz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ABD'nin skandal kararına ilişkin, yaşanan son gelişmelerin, büyük devlet olmanın ekonomik, askeri veya coğrafi büyüklük ile doğru orantılı bulunmadığını bir kez daha tüm dünyaya gösterdiğini belirtti. Oktay, şu ifadeleri kullandı:

"Büyük devlet olmak, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmeyi, yapılan anlaşmalara bağlı olmayı, adalet ve saygınlık ilkesine sadık kalmayı, halkının çıkarlarını küçük çıkar gruplarının üstünde tutmayı ve daima mazlumların yanında olmayı gerektirir. Biz, bayrağı, vatanı ve milletiyle birlikte büyük bir devletiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük devlet olmanın gereğini yapmakta bir an bile tereddüt etmeyiz."


İçişlerine müdahale

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD'nin Türk bakanlara yönelik yaptırım kararına tepki gösterdi. Zarif İran resmi ajansı IRNA’ya yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Müttefiklerinin dahi ABD’ye güvenemediği noktadayız. Bu girişim, içişlerine müdahaledir. Bütün bunlar ABD yönetiminin hukuk dışı politikalarda ve yaptırım bağımlılığında sınır tanımadığının göstergesidir”

#ABd
#Türkiye
#Yaptırım
#Kriz