Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iptal edilen 2010 KPSS sorularını önceden aldıkları belirlenen FETÖ üyesi üç kişinin cezalandırılmasının gerekçeli kararını açıklandı. Çalınan sorularla memuriyete atandıkları belirlenen üç kişi hakkında verilen hüküm gerekçesinde sanıklar, terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay, resmi evrakta sahtecilikten 3 yıl ve dolandırıcılıktan 3 yıl 9 ay olmak üzere 14 yıl 3 hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca sanıklara memuriyette bulundukları süre boyunca aldıkları maaş miktarının iki katı kadar adli para cezası verilmesine hükmedildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) hırsızlığına ilk cezayı veren Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, hükmün gerekçeli kararını açıkladı.
KPSS davaları açısından ilk olma özelliğini taşıyan kararın gerekçesine göre, sanıklar İbrahim Usta, İbrahim Kan ve Şule Ülker terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay, resmi evrakta sahtecilikten 3 yıl ve dolandırıcılıktan 3 yıl 9 ay olmak üzere 14 yıl 3 hapis cezasına çarptırıldı.
Haklarında takdir indirimi kullanılmayan sanıklar için hapis cezaları yarı oranında artırılırken, memuriyette bulundukları süre boyunca aldıkları maaş miktarının iki katı kadar da adli para cezası verilmesine hükmedildi.
- Mahkemenin gerekçeli kararında, FETÖ'nün yapısı, işleyişi, mali kaynakları ile kamu kurumlarına sızma stratejisi detaylı bir şekilde ele alındı. Örgütün öncelikli amacının kamu kurumlarında yer edinmek için her yolu "mübah" kabul ettiği vurgulanan kararda, örgüt mensuplarının deşifre olmamak için "tedbir" adı altında gizlendikleri, bulundukları ortama ayak uydurdukları ifade edildi.
Kararda, 15 Temmuz 2016'daki kanlı darbe girişiminin, FETÖ üyesi askerler tarafından yapıldığı, bu kapsamda Türkiye'nin birçok yerinde darbe girişiminde yer aldıkları belirlenen sanıklar hakkında açılan davaların görülmesine devam edildiği hatırlatıldı.
Örgüt üyelerinin kendi aralarında iletişim kurmak için özel programlar geliştirdiklerine işaret edilen kararda, çok güçlü kriptolama özelliğine sahip ByLock'a ilişkin Yargıtay 16. Ağır Ceza Dairesinin, "ByLock örgüt üyeliği için delildir" kararına atıf yapıldı.
Aynı mahkemede görülmeye devam edilen onlarca KPSS davasının sanıklarından birçoğunun ByLock kullanıcısı oldukları da anımsatıldı.
10 Temmuz 2010'daki KPSS sorularını sınavdan önce elde eden bazı şahısların, soruları e-mail yoluyla yakınlarına gönderdiklerine dair basında çıkan haberler üzerine Isparta Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca da aynı konuya ilişkin soruşturma yürütüldüğü belirtilen kararda, soruları aldıkları ve başka şahıslara ulaştırdıkları belirlenen 3 bin 227 kişi hakkında adli işlem yapıldığı bilgisi yer aldı.
- Sanıkların soruları önceden aldıklarına dair ÖSYM, TÜBİTAK, emniyet ve jandarma bilirkişileri tarafından hazırlanan raporlara da yer verilen kararda, ÖSYM bilirkişilerince hazırlanan şu tespite vurgu yapıldı:
- "2010 eğitim bilimleri alanında 120 tam soru yapan 350 aday ile genel yetenek alanında 60 tam soru yapan bin 29 aday arasından eğitim bilimleri alanında 74 ve genel yetenek alanında 68 adayın soru kitapçıkları incelendiğinde, bazılarında soru çözme çabasında bulunulmaksızın doğru cevabı kitapçığın üzerine işaretlendiği ya da soru kitapçığında yeterince çalışma yapılmadan doğru cevapların işaretlendiği, bazılarında ise gelişi güzel veya anlamsız karalamalar yapıldığı, bu durumun da adaylardan önemli bir bölümünün önceden sorular hakkında ayrıntılı bilgi sahibi oldukları kanaatini güçlendirmiştir."
Soruların FETÖ tarafından sızdırılarak kendi mensuplarına verdiğine dair onlarca somut bilgi ve örneğin yer aldığı kararda, KPSS P10 puanı için sınava giren 294 bin 909 kişiden 3 bin 227'sinin 100 ve üzeri doğru yaptığı belirtildi.
Bunlardan bin 970'inin aralarında telefon irtibatının bulunduğuna, bu telefon trafiğinin "Gülen cemaatine" ait dernekten soruları dağıtan firari Mehmet Hanefi Sözen ile yine örgüte ait Maltepe dershanesinde soruları dağıtan Nebil Ekiz'e kadar ulaştığı kaydedildi.
Sınavda 100 ve üzeri doğru yapan adaylardan bin 148'inin akrabalık bağının bulunduğu, bunlardan 896'sının karı koca olduğu ifade edilen kararda, hakkında işlem yapılan şüphelilerden 2 bine yakın kişinin iş yeri ortaklığı bulunduğuna, bu kurumların tamamına yakınının darbe girişiminden sonra Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kapatıldığına yer verildi.
Tekrarlanan ve ÖSYM'ce daha kolay olduğu açıklanan sınavda, 100 ve üzeri doğru yapan adaylardan bin 175'inin önceki yüksek başarısına rağmen sınava katılmadıkları, yenilenen sınava giren bin 999'unun da aynı başarıyı gösteremeyip 50 ve 60 soruyu doğru yapabildikleri ifade edilen kararda, sınava giren genel kitlenin (FETÖ'cü olmayan) ise elde ettikleri başarının önceki sınava göre çok daha yüksek olduğu belirtildi.
"Sızdırılan sınav sorularının FETÖ terör örgütü üyeleri dışında kişilere verilmesi mümkün değildir." tespitine yer verilen kararda, sınav sorularını sadece FETÖ'nün güvendiği mensuplarına verildiğine, bu nedenle sanıkların "terör örgütüne üyelik", "resmi belgede sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçları işlediklerine hükmedildi.
Sanık İbrahim Usta'nın 2005-2010 arasında iki kez KPSS'ye girdiği, iptal edilen sınavın eğitim bilimleri testinde 120 sorudan 109'unu doğru cevapladığı belirtilerek, zorluk derecesi bakımından daha kolay olduğu bilirkişi raporlarıyla tespit edilen ikinci sınavdan ise 120 sorudan 69 soruya doğru cevap verebildiği ifade edildi.
Karara göre sanığın, iptal edilen sınavda 100 ve üzeri doğru yapan 3 bin 227 kişiden 22'siyle irtibatının olduğu, FETÖ'nün kapatılan kurumu Selçuk Fen Eğitim Hizmetlerinde görev yapan 57 şahısla ilişkisi belirlendi.
Sanığın aynı zamanda kapatılan Eymir Özel Eğitim Kurumlarında görev yaptığı, HTS kayıtlarına göre aynı davanın sanıklarından 9 kişi ile telefon irtibatının bulunduğu, bunların da aynı soruşturmanın 73 sanığıyla irtibatlı oldukları tespit edildi.
Ayrıca Usta'nın örgütün haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu bildirildi.
Usta'nın soruları çalınan sınavın iptal edilmeyen genel yetenek ve kültür bölümü puanıyla Altındağ Sosyal Hizmetler Kurumunda sözleşmeli memur olarak göreve başladığı, daha sonra ÖSYM Başkanlığına geçiş yaptığı, bu süre zarfında sanığa 160 bin 769 bin 55 TL maaş ödemesi yapıldığı kaydedildi.
Kararda, Usta hakkındaki deliller değerlendirildiğinde FETÖ tarafından çalınan soruların kendisine verildiği, bu nedenle örgüt üyesi olduğu, evrakta sahtecilik yaptığı ve eyleminin zincirleme nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği belirtildi.
Bu kapsamda Usta, terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay, resmi evrakta sahtecilikten 3 yıl ve dolandırıcılıktan 3 yıl 9 ay olmak üzere 14 yıl 3 hapis cezası ile 54 bin 20 lira adli para cezasına çarptırıldı.
Sanık İbrahim Kan da 2005-2010 arasında 5 kez girdiği KPSS sınavında eğitim bilimler bölümünde 120 sorudan sırasıyla 41, 49, 35, 87 ve iptal edilen 2010'daki sınavda ise 115 soruya doğru cevap verdi. Sanık, tekrarlanan sınavda sadece 37 soruyu doğru cevaplayabildi.
Sanığın eşi Gülsüm Kan'ın ise iptal edilen sınavda 120 sorunun tamamına doğru cevap verdiği, tekrarlanan sınava ise girmediği belirlendi.
Davanın 15 sanığı ile irtibatı olduğu anlaşılan Kan'ın, Şelale Eğitim Tesisleri ile Gaye Özel Eğitim isimli FETÖ'nün kurumunda çalıştığı aktarıldı.
ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen sanığa terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay, resmi evrakta sahtecilikten 3 yıl ve dolandırıcılıktan 3 yıl 9 ay olmak üzere 14 yıl 3 hapis cezası ile 296 bin 40 lira adli para cezası verilmesine hükmedildi.
Sanık Şule Ülker ise 2008'deki sınavda 120 sorudan 33, 2009'daki sınavda ise 37 soruyu doğru cevaplarken, iptal edilen sınavda ise 120 sorudan 112'sinde doğru şıkkı işaretledi. Ülker, tekrar sınavında ise 120 sorudan 69'unu doğru cevaplayabildi.
Sanığın yengesi Figen Ersoy'un da şüpheliler arasında yer aldığına değinilen kararda, Ülker'in FETÖ'nün kilit isimlerinden firari Adil Öksüz'ün akrabası Sahure Öksüz başta olmak üzere davanın birçok sanığı ile irtibatının bulunduğu kaydedildi.
Bu nedenle sanık Ülker hakkında terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay, resmi evrakta sahtecilikten 3 yıl ve dolandırıcılıktan 3 yıl 9 ay olmak üzere 14 yıl 3 hapis cezası ile 198 bin 220 lira adli para cezasına çarptırıldı.
Mahkeme heyetince oy birliği ile alınan kararın gerekçesi taraflara tebliğ edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın esas kararı, 18 Temmuz'da görülen duruşmada açıklanmıştı.