Fetullahçı Terör Örgütü'nün ( FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe" davasında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Kurmay Albay Müslüm Kaya, mahkeme başkanının "Ayşegül Kaya'yı tanıyor musun?" sorusuna "Tanımıyorum." yanıtını vererek eşini bile inkar etti.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında aktif rol alarak birçok vatandaşın şehit olması veya yaralanmasında talimatı bulunan eski Kurmay Albay Müslüm Kaya, AKOM, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi, Taksim ve TRT'nin işgal edilmesi için birçok darbeci askeri görevlendirdi. Birçok vatandaşın yaralanması ve şehit edilmesinin azmettiricisi olan Kaya, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından firar etti.
Kaya yine kendisi gibi darbeci olan eski Albay Nebi Gazneli ile birlikte Konya'da yakalandı. Darbeci albayların gizlenmesine yardımcı olan Nebi Gazneli'nin kardeşi Ömer Gazneli de gözaltına alındı.
Yakalanan darbeci askerlerin 6 Ağustos 2016'da Konya'ya geldikleri, Ömer Gazneli tarafından başkasına ait kimlikle kiralanan evde kaldıkları, söz konusu tarihten yakalandıkları 15 Ağustos'a kadar dışarıya çıkmadıkları, ihtiyaçlarının Gazneli tarafından karşılandığı tespit edildi. Darbeci askerlerin tabancaları da evin bahçesinde gömülü halde bulundu.
Mahkemedeki savunmasında darbe girişiminin ertesi günü teslim olmayı düşündüğünü, ancak medyada görüntüleri izleyince bunu ertelediği yalanını söyleyen Kaya'nın, Mısır'a kaçmaya çalıştığı tespit edildi.
Darbeci Kaya, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında aktif rol alarak birçok vatandaşın şehit olması veya yaralanmasında talimatları bulunan diğer darbeci sanıklar gibi elde edilen görüntü, WhatsApp mesajları, tanıkların teşhis ve anlatımlarına rağmen savunmasını "inkar politikası" üzerine kurdu.
Mahkemedeki savunmasında, komutanlarının emri üzerine evinden kışlaya gittiğini öne süren Kaya, "Emre mutlak itaat, prensibi ile verilen emri yerine getirip kışlaya gittim. Tuzağa çekildiğimi düşünüyorum. Önüm tıkanmış oldu." ifadelerini kullandı.
Kaya'nın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin hiçbir emir ve talimat vermediğini, olayın mahiyetini öğrendikten sonra alay komutanına kışlada hazır bekleyen unsurların istirahate, dışarı çıkan birliklerin ise geri çekilmesi yönünde tavsiyelerde bulunduğu yönündeki beyanların yalan olduğu WhatsApp mesajlarıyla ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, emir ve talimat vermediği yalanını söyleyen sanık eski Kurmay Albay Müslüm Kaya'nın 15 Temmuz 2016'da saat 21.29'dan 16 Temmuz saat 05.46'ya kadar "Yurtta Sulh Biziz" adlı WhatsApp grubunda yazdığı 84 mesajdan bazıları şöyle sıralanıyor:
Darbeci Kaya, emniyete ve savcılığa verdiği ifadede, WhatsApp mesajlarını inkar ederek, mesajları darbeci Albay Nebi Gazneli'nin yazdığını söyledi.
Darbeci Gazneli de "Müslüm Kaya'nın telefonundan atılmış mesajların benim tarafımdan atıldığı isnatlarını kabul etmiyorum. Eğer yazılmış bir mesaj var ise kendisine aittir." ifadelerini kullanarak mesajları Kaya'nın yazdığını anlattı.
Bu ifadelerin ardından mahkeme karşısına çıkan Kaya, önceki ifadelerini inkar ederek, WhatsApp mesajlarını Gazneli'nin yazdığı yönündeki savunmasını yine değiştirdi. Mesajları kendisinin atmadığı yalanını söyleyen Kaya, kimin attığını da bilmediğini, 17 gün gözaltında kaldığı için Nebi Gazneli'nin ismini verdiğini aktardı.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Cem Karaca, sanığın söz konusu ifadeyi darbenin hemen ardından değil, yaklaşık 6 ay sonra verdiğini anımsatarak, "Cumhuriyet savcısı, sana işkence mi yaptı, öyle mi? Yani müdafi huzurunda yapıldı, avukat da ifadenin altına imza attı öyle mi, bunu mu demek istiyorsun? Hakimlikteki ifadende de aynı şeyi yazmışsın, demek ki sulh ceza hakimliğindeki ifaden sırasında da işkence görmüşsün öyle mi? Bana sistematik işkence yapıldı mı demek istiyorsun?" sözleriyle tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı Cem Karaca'nın dosya kapsamında yer alan bazı isimleri sorduğu sanık Kaya, hepsine "Tanımıyorum." şeklinde cevap vererek "inkar stratejisi" izledi.
FETÖ'nün inkar stratejisine sıkı sıkıya bağlı olan darbeci Kaya'nın, sorulara ezbere "Hayır" cevabı vermiş olduğu da bu cevapla tescillenmiş oldu.
Darbeci Kaya'nın, 14 Temmuz'da Kağıthane'de bulunan Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alay Komutanı olarak görev yapmakta iken bu tarihte Alay Komutanlığı görevini darbeci Albay Nebi Gazneli’ye devrettiği, atandığı 23. Motorlu Piyade Tümen Komutanlığı görevine henüz başlamadığı tespit edildi.
Kaya'nın devir teslim töreninin ardından Hava Harp Okulu'nda darbeci askerler tarafından yapılan toplantıya katıldığı da tespit edilirken, Kaya mahkemede büyük bir terör tehdidi nedeniyle bu toplantıya katıldığı yalanına sarılarak inkarını sürdürdü.
15 Temmuz darbe girişiminde darbeci Müslüm Kaya'nın habercisi olarak görev yapan tanık Cavit Büyükşanalan, 14 Ocak 2017'de verdiği ifadesinde, "Kaya'nın Hava Harp Okulu'nda düzenlenen toplantıya gittiği zaman yanında bulunduğunu, toplantının 21.00-03.00 arasında olduğunu, Müslüm Kaya'nın 15 Temmuz 2016'da kendisini Levent'teki ikametinin arka kapısından aldırarak Orgeneral Ragıp Uluğbay kışlasından giriş yaptırdığını ve gizli bir şekilde Hasdal Kışlası'na geldiğini" anlattı.
Büyükşanalan, olay gecesi 05.00 sıralarında Kaya'nın eşofman arayışı içerisinde olduğunu anlatarak, Kaya'nın darbeci Gazneli ile birlikte kışladan çıkış yaptıklarını ifade etti.
Şoför olarak görev yapan tanık Muhammet Selçuk Çakır da "14 Temmuz 2016'da Hasdal Kışlası'nda gerçekleştirilen devir teslim töreninden sonra yeni Alay Komutanı Albay Nebi Gazneli ve 47. Alay Komutanı Kurmay Albay Sadık Cebeci ile birlikte hareket ettik. 14 Temmuz 2016'da 21.00-03.00 sıralarında İstanbul Hava Harp Okulu'nda gerçekleştirilen toplantıya Gazneli ve Cebeci'yi götürdüm. Okul bahçesinde Müslüm Kaya'nın habercilerini gördüm ve Kaya'nın da bu toplantıya katıldığını onlardan öğrendim" şeklinde beyanda bulundu.
Darbe girişimi başladıktan sonra Hasdal Kışlası'nda darbeye destek vermeyen Tümen Komutanı Tümgeneral Kemal Başak'ın geldiğini öğrenen darbeci Müslüm Kaya'nın sinirlendiğini ve darbeci Gazneli ile birlikte Tümen Binası'na gittiklerini söyleyen Çakır, Kaya'nın sürekli telefonla konuştuğunu ve sahaya inen askerlere destek amaçlı asker sevkiyatı yaptığını anlattı.
Camiden gelen sela seslerini kesmek için darbeci albaylar Kaya ve Gazneli'nin talimatıyla camiye ekip gönderildiğini belirten Çakır, "Gönderdikleri ekibe 'Oraya gidin, sesini kesin, öldürün, vurun, getirin.' şeklinde talimat verdiler. 05.00 sıralarında Kaya, sivil elbise arayışı içerisine girdi. Sivil elbise bulamayınca Alper... isimli şahsı soyundurarak onun elbiselerini giydi ve Nebi Gazneli ile birlikte araç ile kışladan çıkış yaptılar." diye konuştu.
Darbeci Albay Müslüm Kaya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararla, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" bir ve "bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme" suçundan 3 olmak üzere 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.