FETÖ'nin 'altın nesil' listesinde yer alan Zeki Güven, Eskşehir'de düzenlenen operasyonda yakalanmıştı.
Geçtiğimiz gün koğuşunda hayatını kaybeden Zeki Güven’in ölmesinin ardındaki sır perdesi gizemini korurken, Güven’in örgütün içerisinde bulunduğu ve ucu FETÖ Elebaşı Gülen’e uzanan çok geniş bir ağı açığa çıkartması bekleniyordu. Güven sadece Baykal ve MHP’ye kurulan kaset komplosunda değil FETÖ’cü emniyetçiler tarafından İtalya’dan yasa dışı bir şekilde temin edilen casus programlar ile Emniyet İstihbarat’taki bilgilerin ‘klonlanması’ iddialarının da ortasında yer alan bir isimdi...
Eskişehir’de Mayıs ayında eşiyle birlikte yakalanarak gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan FETÖ’cü Zeki Güven cezaevinde hayatını kaybetti. Güven’in kesin ölüm sebebine dair henüz açıklama yapılmazken, gelecek günlerde açıklanması beklenen otopsi raporunun ardından daha somut verilerin elde edilmesi bekleniyor.
FETÖ’nün ‘altın’ neslindeydi
Güven, Emniyet İstihbarat bünyesinde FETÖ’nün en pis ve hayati işlerini yapan isimlerden biriydi. Öyle ki, elebaşı Gülen tarafından örgütün Emniyet üst düzey yapılanmasında gelecek vadeden kişiler arasında görüldüğünden ismi ‘altın nesil’ listesindeydi.
Kaset kumpasında adı geçiyordu
Türkiye’nin Güven’in ismini duymasındaki en önemli olay hiç şüphesiz bir döneme damga vuran kaset kumpaslarıydı. FETÖ’cü Güven, Deniz Baykal, İhsan Barutçu gibi isimlerle MHP Genel Başkanlığı'nın müşteki mağdur olarak yer aldığı, 1 numaralı sanığı FETÖ lideri Gülen olan 171 sanıklı "Kaset Kumpası" davası sanıklarındandı.
Bu davada ismi geçen isimlerden biri de Hurşit Tolun’du. Zeki Güven’in, İstanbul 1. Ordu Komutanlığı görevinde bulunan ve kumpas Ergenekon davasından tutuklanan Emekli Orgeneral Hurşit Tolun’u, “Seçkin Gelçetin ve Vural Okman” sahte isimleri ile Türk İntikam Tugayı üyesi gösterip mahkemeden telefonunu dinleme kararları aldırdığı ortaya çıkmıştı. Hurşit Tolon’un telefonlarının dinlenmesine ilişkin mahkeme talep formlarında, Güven’in imzası vardı.
‘Bilge’ kod adıyla kaydedilmişti
Da Vinci casus programı ve Emniyet İstihbarat’ın klonlanması
Kamuoyuna ‘Da Vinci’ programı olarak yansıyan ve İtalyan Hacking Team şirketinden FETÖ’cü Emniyetçilerin yasa dışı bir şekilde program satın almasını kapsayan haberler de Güven’in içerisinde bulunduğu ağ ile doğrudan bağlantılıydı.
O dönemde ortaya çıkan belgelere göre İtalyan Hacking Team şirketi, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na çok özel içerikler satıyor, satılan bu içeriklerle FETÖ’cü polisler istediklerini kişilerin bilgisayar ve akıllı telefonlarına çok rahat bir şekilde sızıyordu.
FETÖ’nün en karanlık isimlerinden biri olan Faruk Bayındır’ın ortağı olan Atalay Candelen’in sahibi olduğu Datalink Analiz firması tarafından tedarik süreci yürütülüyor ve ödemeler yine bu şirket aracılığı ile İtalya’ya gönderiliyordu.
Emniyet İstihbarat’taki bilgilerin klonlandığına dair iddialar da yine 2012 yılından itibaren kamuoyunda yer almaya başlamıştı. Klonlama iddialarının ortasında ise Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı yer alırken, FETÖ’nün ‘altın çocuğu’ Zeki Güven’in o dönemde de etkin rol oynadığı kaydedilmişti. Zeki Güven, 2012 yılından sonra Emniyet İstihbarat’tan ayrılmıştı.
6 Ağustos'ta mahkemeye çıkacaktı
Kaset kumpasından Da Vinci yazılımının temin edilme sürecine, emniyetteki bilgilerin klonlanmasından kendileri dönemindeki tüm hukuk dışı izleme-dinleme-takip faaliyetlerine ve bu bilgilerin yurt dışına nasıl çıkarıldığına dair çok geniş bir alana hakim olan Güven, 6 Ağustos 2018’de mahkemeye çıkacaktı.