Elazığ depreminin sembollerinden biri olan Azize Çelik, kendisini enkazdan çıkarmaya çalışan yardım ekibine, “O teyzenin sesi gelmiyor, sesi kesildi. Önce onu çıkarsaydınız, sonra beni çıkarın” diye seslendi. Bu fedakarlıktan çok etkilenen ekipler yine de önce Çelik’i çıkardı. Çelik’in “teyze” dediği 65 yaşındaki Hatun Yamış da kısa süre sonra kurtarıldı. Depremde şu ana kadar 39 kişi hayatını kaybetti, 1607 kişi ise yaralandı.
Elazığ depreminin ardından ilk harekete geçen AFAD, UMKE, itfaiye, Kızılay ve sivil toplum örgütleri personeli enkaz altında kalan depremzedeleri canlı çıkarmak için adeta dakikalarla mücadele etti. Bunlardan bir tanesi Ankara İtfaiyesi erlerinden Ömer İpek. Enkazda saatlerce uğraş veren İpek, Azize Çelik (45) ile Ayşe Yıldız ve 2.5 yaşındaki kızı Yüsra Yıldız’ı enkaz altından çıkarmayı başardı. İpek’in bıraktığı yerden çalışmalara devam eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ekipleri ise Azize Çelik’in annesi Sakine Düşmez’i (65) cansız halde buldu. Yaşlı kadının hayatını kaybettiği belirlendi. Düşmez, Mustafa Paşa Mahallesi’ndeki binadan son çıkarılan kişi oldu. Kurtarma sırasında verdiği uğraşı anlatan itfaiye eri Ömer İpek, “İşimizin gereğini yaptık” diyerek şunları söyledi:
“Enkaz çalışmasında binanın 4 kat altına indik. Adeta tünel kazarak gittik. İlk önce sesler duyduk. Sesi duyduktan sonra nerede olduğunu görebilmek için Azize hanımdan elini çıkarmasını istedik. 4 saatlik uzun bir çalışma sonrası minik Yüsra Yıldız’ı sağ salim kurtardık. Çocuk, annesinin yanından ayrılmak istemedi. Sürekli ağlıyordu. Enkaz altında olduğunu dahi bilmiyordu. ‘Anne, anne, baba, baba’ diye ağlıyordu. Sağlıklı bir şekilde annesinin kucağından alarak çıkardık. 10 saat sonra ise annesi Ayşe hanımı sağ çıkarmayı başardık. Kendi eşimizi, çocuğumuzu, akrabamızı kurtarıyormuş gibi özveriyle çalıştık. Mutluyuz, 7 kişiyi sağ kurtarmaktan dolayı.” İpek, Elazığ’dan ayrılmadan önce yoğun bakımda yatan Azize Çelik ve minik Yüsra’yı hastanede ziyaret etti.
Ömer İpek’le birlikte o anlara şahit olan AFAD personeli de, Azize Çelik’in enkazdan çıkarılırken yaşanan diyaloğu şöyle anlattı: “Azize Çelik enkazdan çıkarılırken, bizlere, ‘O teyzenin sesi gelmiyor, sesi kesildi. Önce onu çıkarsaydınız, sonra beni çıkarın’ dedi. O an duygulandık. Biz de kendisine ‘senden sonra o teyzeyi çıkarmak için çalışacağız’ dedik.” Yine aynı binada bir babanın kızına siper olmuş şeklide duruşunu gördüklerini söyleyen AFAD ekibi, “Baba, deprem anında vefat etmiş. Kızın kıyafetinde babasının kanı vardı. Kız yaşıyordu. İbretlik bir olay yaşadık. Deprem olduktan sonra bizim Whatsapp grubumuz var. Oradan kimin nerede arama yapacağı kısa süre içinde belli oluyor. Olaya ilk önce öncü kurtarma ekipleri müdahale yapıyor. Titiz bir çalışma yapıyoruz. Adeta ellerimizle, tırnaklarımızla enkaz çalışması yapıyoruz. Enkaz çalışma anında sessizlik bizim için çok önemli” diye konuştu.
Sayı 39 oldu
24 Ocak akşamı saat 20:55’de 6,8 büyüklüğündeki depremin vurduğu Elazığ’da kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor. Kent merkezindeki Mustafa Paşa Mahallesi’nde yıkılan Aykent ve Kalay apartmanları enkazında kimse kalmadı. 15 kişinin sağ olarak kurtarıldığı, 1’i bebek 13 kişinin de cesedinin çıkarıldığı binalarda aramalar tamamlandı. Hassas cihazlarla yapılan kontrollerin ardından bölgede molozlar iş makinalarıyla kaldırılıyor. Sürsürü Mahallesi’nde yıkılmış Dilek Apartmanı’nın altında ise hâlâ 5 vatandaş kurtarılmayı bekliyor. AFAD ekipleri dün bu binadan 4 ceset daha çıkardı. Böylece Elazığ’da hayatını kaybeden kişi sayısı 34’e ulaştı. Malatya’daki 4 kişi de dahil edildiğinde sayı 36 oldu. Sözkonusu binada kalan 3 kişinin de yerleri tespit edildi. Şimdiye dek enkaz altından sağ olarak kurtarılmış vatandaş sayısı ise 45 olarak gerçekleşti. Hayatını kaybeden vatandaş sayısı ise 39 olarak güncellendi. Deprem akşamından beri hastanelere gelen/getirilen kişi 1607’ye ulaştı. Bunlardan 104’ünün tedavileri sürüyor. Yoğun bakımdaki 34 vatandaşın hayati tehlikesi bulunmuyor.
Mezardan çıktık
- Çelik ailesi de depreme aynı binada yakalandı. Aile depremin olduğu an salonda çay içiyordu. 45 yaşındaki Azize Çelik, UMKE görevlisi Emine Kuştepe’nin telefon konuşmasıyla Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Azize Çelik’in küçük oğlu ile aynı odada tedavi gören baba Cengiz Çelik, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ben ve eşim çay içiyorduk, küçük oğlanın sınavı vardı, ona çalışıyordu. Birden sallandık. Ben ilk önce teselli etmeye çalıştım. Sonra telefonları topladık ve evde bulunan ışıldakları alıp çıkmak istedik. Dairenin giriş kapısı kilitlendi ve açamadık. O esnada hızla balkon kapısına doğru gittik. Büyük oğlum balkon kapısına yakındı, eşim antrede kaldı, benim arkamda da küçük oğlum kaldı. Sonra bina yıkıldı. Büyük oğlumu kanepelere sıkıştırmıştı. Küçük oğluma baktım, onun alanını boşaltmaya çalıştım. 50 santimlik yerde kurtarma çalışması yapmaya çalıştım ve başardım. Daha sonra büyük oğlumun ellerini kurtarmak istedim ama sıkıştığından dolayı başaramadım. Eşimin üzerine vestiyer düştü, dizlerinin üstünde duruyordu.”
- HEMEN 112’Yİ ARADIK
- “O esnada telefonla 112’yi aradık. Yerimizi belli etmek için. Daha sonra onlara kayınbiraderimi aramalarını istedim. Çünkü o evin durumunu biliyor, daha rahat anlatır diye. Daha sonra uyumayalım diye birbirimizle konuşmaya başladık. Ben ve eşim çocuklarımızın sakinleşmesi için onları teselli etmeye çalışıyorduk. O anda açlık yok, susuzluk yok, üşüme yok. Bol bol dua ediyorduk. Onlara uyumamaları için sık sık konuşuyorduk. Sonra kurtarma ekibi geldiğini duyduk. İlk beni çıkardılar. Ben çıkmak istemedim. Sonra çocuklarımı en son da eşim Azize çıkarıldı. Kısacası mezardan çıktık.”
- O AN ‘BİTTİ’ DEDİM
- Ailenin küçük oğlu Muhammed Faruk Çelik ise şunları söyledi: “Sallandıktan sonra bina yıkılınca ‘bitti’ dedik. Enkaz altında sürekli iletişim halinde kaldık. Annem ve babam bizlere burnumuzdan nefes almamızı sürekli söyledi. Oksijeni yeterli kullanmak için. Hareket etmemizi istediler. Beni depremden 13 saat sonra çıkardılar. Babam ve annemin dirayetli duruşu korkularımızın önüne geçti. Enkaz altında kalmak çok zor. Rabbim düşmanıma bile yaşatmasın.” Depremden kurtulan Azize Çelik ve büyük oğlu Ahmet Çelik’in de tedavileri yoğun bakımda devam ediyor.
Binaların hepsine bakılacak
AFAD koordinasyonuyla yürütülen çalışmaları yerinde denetleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gelişmeleri sık sık basın mensuplarıyla paylaşıyor. İçişleri Bakanı Soylu, Elazığ merkez ile Pötürge, Sivrice, Doğanyol ve Maden’de bütün binaların tarama testinden geçirileceğini, sonrasında gerekli yönlendirmelerin yapılacağını söyledi. Soylu, evi sağlam olmayana kira yardımı yapılacağını açıkladı. Soylu bölgeye 10 bin çadır gönderildiğini, 5 bininin kurulduğunu, 15 bini aşkın kişinin de spor salonu, yurtlar ve misafirhanelerde konakladığını söyledi. Öte yandan AFAD’dan depreme ilişkin son bilgiler paylaşıldı. Buna göre dün akşam itibarıyla bölgeye 23 bin 507 çadır ulaştırılırken, 17 bin öğün sıcak yemek, 13 bin 500 kahvaltı ve 7 bin çorba dağıtıldı. Şu ana kadar 21’inin büyüklüğü 4’ün üzerinde olan 826 artçı deprem meydana geldi. Elazığ merkezde, 1 bina enkazında arama kurtarma çalışmaları, 2 bina enkazında da tarama faaliyetleri sürüyor. Çalışmalar, AFAD koordinasyonunda 21 farklı kamu kurumu, sivil kurum ve kuruluştan 3.829 personel, 22 arama kurtarma köpeği, 3’ü Mobil Koordinasyon Merkezi olmak üzere toplam 568 kara aracı ve 5 hava aracıyla devam ediyor. Gerektiğinde kullanılması amacıyla Elazığ Valiliği emrine 3 milyon TL, Malatya Valiliği emrine 3 milyon TL olmak üzere toplam 6 milyon TL acil yardım ödeneği gönderdi.
Miraç ve Rüya aynı tabutta
- Elazığ depreminde hayatını kaybedenler son yolculuğuna uğurlanıyor. Dün iki aileden 7 kişi daha toprağa verildi. Elazığ merkez Sürsürü Mahallesi’nde yıkılan binada hayatını kaybeden Ayşe ve eşi Mehmet Arifoğlu, kızları Halime Aslan ile torunları Miraç Ali ve Rüya Aslan için Kışla Camii’nde tören düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın kıldırdığı cenaze namazına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eski TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol da katıldı. Aynı tabuta konulan 12 yaşındaki Miraç Ali ile kardeşi 2 aylık Rüya Aslan törene katılanları gözyaşına boğdu. Tabutun önüne gelen baba Serhat Aslan, “2 ay önce geldin, keşke biraz daha kalsaydın. Takdir böyle, iman etmişiz ama ciğerimiz yanıyor” diye feryat etti. Kentteki Hacı Fethi Camii’nde de başka bir cenaze töreni vardı. Depremde yaşamını yitiren Müzeyyen ile gelini Zehra Ayken için kılınan cenaze namazı sonrası 7 cenazenin hepsi de Yeni Asri Mezarlıkta toprağa verildi.
Kralsın Cedi!
Amerikan basketbol ligi NBA takımlarından Cleveland Cavaliers'ta forma giyen milli oyuncu Cedi Osman, depremzedeler için anlamlı bir kampanya başlattı. Chicago Bulls maçı öncesi yaptığı paylaşımda, "Maçta atılan her 3 sayılık basket için deprem mağdurlarına 100 dolar bağışta bulunacağım" diye yazan Cedi'nin mesajı büyük ilgi gördü. Cedi'nin takım arkadaşı Larry Nance Jr. miktarı basket başına 200 dolara çıkarmayı teklif etti. Rakamı güncelleyen Cedi'nin kampanyasına milli futbolcular Yusuf Yazıcı, Arda Turan ve Nuri Şahin de katıldı. Cleveland-Chicago maçında atılan 25 üçlük ve gelen destekler sonrası Cedi, 60 bin dolardan fazla parayı toplamayı başardı. Cedi Osman, müsabakanın ardından son rakama ilişkin şunları yazdı: "Maçta toplam 25 üçlük oldu. Ben ve Larry Nance, 10 bin dolar bağışlıyoruz. Arda Turan, Nuri Şahin, Işıl Alben, Yusuf Yazıcı her biri 2 bin 500 dolardan 10 bin dolar, Nevzat Aydın abi toplamda 250 bin lira, Büyükşehir Belediyesi Adana Basketbol Kulübü 2 bin 500 dolar katkı yapıyor. Burada toplam 385 bin lira birikti."
Başıma eteğimi örttüm
***
Azize Çelik’in “Beni değil, önce o teyzeyi çıkarın” dedidiği Hatun Yamış, Elazığ’ın Mustafa Paşa Mahallesi’nde 5 katlı Kalay Apartmanı’nın 3. katının enkazından yaklaşık 20 saat sonra sağ kurtarıldı. Yamış, enkazdan çıkarıldıktan sonra hastanede tedavi altına alındı. Türkiye onu ‘Hatun teyze’ diye tanıdı. Köyde yaşadığını, anjiyo olmak için kızı Ayşe’nin yanına geldiği söyleyen Yamış, olay anına şöyle anlattı: “İki gün önce anjiyo olmuştum. Eşimle köye dönecektik. Hatta alışveriş bile yapmıştık. Eşim son anda gitmekten vazgeçti ve akrabalarına gitti. Biz de yemek yedik ve dinlenmek için uzandım. O anda sallandığımızı hissettim ve kalktım. Damadım Hüseyin’e çocukları alarak dışarı çıkmasını söyledim. Kızım Ayşe ve torunumla biz de sonradan kapıdan çıktık. Anjiyo olduğum için ağır hareket edebiliyordum. Bir anda enseme bir şey düştü, ondan sonra hiçbir şey hissetmedim. O an enkaz altında kalmışım. Enkazdan dolayı bir boşluk oluşmuş. Üst kattaki komşular teselli ediyordu. Enkazın altında birbirimizi teselli etmeye çalışıyorduk. Kızım Ayşe’ye ‘Dua et, kurtulacağız’ dedim sürekli. 20 saat sonra kurtuldum, kızım da 30 saat sonra enkaz altından çıkarıldı. Şuan kızım yoğun bakımda. Enkazdan çıkarken başımda örtü yoktu. Öyle çıkmak istemedim. Başıma eteğimi örttüm. Allah bir daha böyle bir olayı bir daha yaşatmasın.”
6 kişiye vesile oldu
- Hastanelerde tedavisi devam eden yaralı sayısının 104’e gerilediğini söyleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve 112 Acil ekibinden 2 bin 625 kişinin sahada hizmet verdiğini, UMKE’nin dünyanın 12 bin kişiye sahip tek gönüllü sağlık kuruluşu olduğunu, sahadaki büyük başarılarını herkesin gördüğünü vurguladı. “Özellikle bizim çalışanımız Emine Kuştepe’nin afete maruz kalan Azize Çelik ile konuşmasına hepimiz şahit olduk. Bu diyaloğu bütün Türkiye’yi son derece duygulandırdı. Azize Çelik üzerinden diyalogla kurtarılan hasta sayısı 6 oldu. Azize Çelik, 2 oğlu ve eşi, toplam aileden 4 kişi sağ kurtarıldı” diyen Koca, Azize Çelik’in anestezi yoğun bakımda tedavisinin sürdüğünü kaydetti. Koca şöyle konuştu: “Yaygın travmaları var. Genel durumu iyi, ciddi bir sorunu yok. Her iki çocuğu ve eşinin de serviste takipleri devam ediyor. Durumları iyi. Kurtarma çalışmalarında hepimizi duygulandıran 2,5 yaşındaki evladımızın durumuydu. Yüsra Yıldız ve devamında annesine ulaştığımızı söylemiştim. Eşine kapanan Ayşe Yıldız’ın kocasını maalesef kaybettik. Ama Yüsra’yı ve annesi Ayşe Yıldız’ı sağ kurtardık. Herhangi bir sorunu yok. 2,5 yaşındaki çocuğumuzun da hafif ezikleri var.”