Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan yılın ilk MGK’sından Afrin harekatı konusunda net mesaj çıktı. 4 saat 20 dakika süren toplantının ardından yayınlanan bildiride, ABD’nin oluşturmayı planladığı terör ordusuna izin verilmeyeceği belirtilerek “Suriye’nin batısından yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımlar derhal ve kararlılıkla atılacaktır” denildi.
Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 2018 yılındaki ilk toplantısı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı. Toplantıda Afrin harekatının ayrıntıları gözden geçirilirken, OHAL’in uzatılmasına ilişkin tavsiye kararı da alındı. Ayrıca iç ve dış tehditler ve terörle mücadele tüm yönleriyle masaya yatırıldı.
Önceki gün Belçika’da ABD’li mevkidaşı Joseph Dunford’a Türkiye’nin hassasiyetlerini ileten Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da temasları hakkında kurulu bilgilendirdi. Ayrıca ABD'nin kurmayı planladığı 30 bin kişilik terör ordusu da önemli maddelerinden birisi oldu. 4 saat 20 dakika süren toplatıdan sonra yayınlanan bildiride de Afrin ve ABD'nin PKK/PYD'ye yaptığı yadımlar konusunda net mesajlar verildi. Bildiride şunlar kaydedildi:
“Türkiye’nin sınırlarının hemen yanı başında bir terörist ordusu kurulmasına izin vermeyeceği belirtilmiştir. Terör örgütlerinin ülkemize yönelik açık tehdidi söz konusu iken NATO çatısı altında ve ikili ilişkilerimizde müttefikimiz olan bir devletin güvenliğimizi dikkate almadan teröristleri ortak ilan edip silahlandırması üzüntüyle karşılanmıştır."
- KORİDORA İZİN VERMEYİZ
- "Suriye’de DEAŞ ile fiili mücadelenin büyük ölçüde tamamlanmış olması sebebiyle PKK/PYD/YPG terör örgütüne verilen silah, araç ve gereçlerin gecikmeksizin toplanması gerektiği kuvvetle vurgulanmıştır. Türkiye’nin sınırlarının hemen yanı başında bir terör koridoru oluşturulmasına ve bir terörist ordusu kurulmasına izin vermeyeceği, bu konuda gereken her türlü tedbirin alınacağı belirtilmiştir."
"Sınır emniyetimizi tahkim etmenin yanı sıra vatandaşlarımız ile bölge halkının can güvenliğini sağlamak amacıyla ilk aşamada Suriye’nin batısından yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımların derhal ve kararlılıkla atılacağı vurgulanmıştır."
"Yurt bütününde uygulanan olağanüstü hâl de toplantıda değerlendirilmiştir. Hukuk devleti ilkesinin ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin devamlılığını sağlamak üzere hükümete Olağanüstü Hâl'in uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır.
ABD’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasının ardından çıkan olaylarda direnişin sembolü olan Fevzi el-Cuneydi'yi kabul etti. Cuneydi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen kabule, babası Muhammed el-Cuneydi ile geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kabulde yer alan Başbakan Binali Yıldırım, Cuneydi'yi yanaklarından öptü ve bir süre sohbet etti.
Erdoğan, Cuneydi'nin direnişinin yer aldığı, Anadolu Ajansının "Yılın Fotoğrafları" oylamasında haber kategorisinde birinci seçilen Wisam Hashlamoun'un "Direnişin sembolü 16 yaşındaki çocuk" başlıklı fotoğrafını göstererek, "Bu fotoğraf birinci seçildi. Bana 'Hangisini seçiyorsun' diye sordular. Ben de bunu seçtim." ifadelerini kullandı. Kabulün sonunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, Cuneydi ve babasıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Milli Güvenlik Kurulu toplantısının hemen ardından Bakanlar Kurulu toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki toplantı 1 saat sürdü. Toplantı sonrasında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da Afrin konusunda kararlılık mesajı verdi. Türkiye'nın sınır güvenliği bakımından tarihinin en kritik döneminden geçtiğini ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
- KİMSEDEN İCAZET ALMAYIZ
- "Suriye'de burada olup bitenlerin Türkiye'yi tehdit ettiğini görüyoruz. Özellikle son günlerde 'Suriye sınır güvenliği görev gücü' adında terörist bir ordu çabaları çok net bir şekilde gözüküyor. Bölgede terör koridoru oluşturulması ve sınır güvenliği adı altında ordunun oluşturulması ve desteklenmesi Türkiye'nin toprak bütünlüğü, sınır güvenliği, can ve mal güvenliği bakımından tartışmasız bir tehdittir. Bunu herkesin böyle görmesi lazımdır. Türk milleti ve devletinin bekası olduğu zaman riskleri ortadan kaldırmak, tehditleri yok etmelidir. Türkiye'nin bekası için daha büyük riskleri göze almak gerekebilir. Türkiye sabrının son noktasına gelmiştir. Kimse Türkiye'nin daha fazla sabır göstermesini beklemesin. Türkiye atılacak adımlarda kararlıdır. Türkiye'nin kimseden icazet almaya ihtiyacı yoktur."
