Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Dalaman’dan İstanbul’a taşıyan TC-ATA uçağı Balıkesir üzerindeyken darbecilerin kullandığı F-16 tarafından fark edildi. Erdoğan’ı taşıyan uçağa yönelen F-16 kilitlenebilecek mesafeye kadar yaklaştı. TC-ATA’yı düşürmek için hamle yapan savaş uçağının yakıtı azalınca geri dönmek zorunda kaldı.
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan TC-ATA uçağı büyük tehlike atlattı. Dalaman'dan havalandıktan sonra İstanbul'a doğru yola çıkan uçağı darbeci pilotların kullandığı F-16'lardan biri fark etti. Bandırma üzerindeyken uçaklardan biri TC-ATA'ya kilitlenebilecek mesafeye kadar yaklaştı. Uçağı düşürmek için hamle yapan F-16'nın yakıtı bitince geri dönmek zorunda kaldı. Eğer o uçağın yakıtı bitmeseydi Türkiye 16 Temmuz sabahı kaosa uyanacaktı.
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından soruşturmalar devam ederken, o gün yaşananların ayrıntıları da ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İstanbul'a sağ salim ulaştıran hava yolculuğunun detaylarına Yeni Şafak ulaştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan TC-ATA Dalaman Hava Meydanı'ndan 01.43'te kalkış yaptı. Hem sivil hem askeri uçuşlarda kullanılan Dalaman Meydanı'nın darbeciler tarafından ele geçirilmesini engelleyen Albay Murat Selçuk Çol, Erdoğan'ın uçuşu için gerekli tüm hazırlıkları büyük bir gizlilikle gerçekleştirdi. Dalaman Garnizon Komutanı Albay Murat Selçuk Çol, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı taşıyacak uçak kalkıncaya kadar bir başka uçağın inmemesi için pisti kararttı, pist üzerine araçlar çekilerek kullanılmaz hale getirildi. Bir süre meydana hiçbir uçağın inmesine ve kalkmasına izin verilmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı taşıyan TC-ATA'nın kalkışı için darbecilere uçuş bilgisi akışının kesilmesi beklendi. Darbe karşıtı havacı subayların çabalarıyla darbeciler, F-16'lara Erdoğan'ın uçuş bilgilerini ulaştıramadı. Darbecilerin ele geçirdiği F-16'lar bir süre kör uçuş yapmak zorunda kaldı. Böylelikle suikaste hazırlanan darbeciler Erdoğan'ı taşıyan uçağı havada yakalayamadılar. Erdoğan'ın uçağı Dalaman'dan Türk Hava Yolları'na ait sivil uçuş koduyla havalandı. Doğrudan İstanbul'a yönelmesi beklenen ATA uçağı, Akıncı'dan kalkan uçakların Atatürk Havaalanı üzerinden sert dalışları nedeniyle rota değişikliğine gitti. Kulenin dost-düşman ayrımı yapamadığı F-16'ların havaalanında uçuşları riske atması nedeniyle ATA uçağı İzmir'e yöneldi. Ardından da Bandırma üzerinde yarım saat turladı. Trafik güvenliğinin sağlanmasının ardından Erdoğan'ı taşıyan uçak Bandırma'dan İstanbul'a yöneldi. Tam bu sırada, İstanbul boğazını taciz eden F-16 uçağı Bandırma'ya yöneldi. F-16, Erdoğan'ı taşıyan ATA adlı Gulf-stream tipi uçağı fark etti.
TC-ATA'yı tanıyan F-16 radarla kilitlenebilen füze taşıyordu. TC-ATA'yı gördüğü anda füze atacak menzile ulaşmak üzere harekete geçti. Ancak füze kilitleyebileceği yakınlığa ulaştığında F-16'nın yakıtı bitti. Böyle olunca da darbeci subayın kullandığı F-16 menzilini değiştirerek tanker uçağa yönelmek zorunda kaldı. F-16'ya hızla yakıt ikmali yapılırken, bu sırada Erdoğan'ı taşıyan uçak Atatürk Havalimanı'na indi. Erdoğan'a saldırı böylelikle bir mucize eseri gerçekleştirilemedi. Eğer F-16 suikasti başarıya ulaşsaydı Türkiye 16 Temmuz sabahı kaosa uyanacaktı.
Erdoğan'ı havada yakalayamayan darbeciler, Atatürk Havalimanı'na indiğinde F-16'ları havalimanına yönlendirdi. Yalova'da karargâh kuran darbeciler, Erdoğan'ın uçağının Atatürk Havalimanı'na indiği bilgisini vermesinin ardından havada yakıtı bittiği için uçağa füze atamayan F-16'ya, bu kez taciz görevi verildi. Savaş uçağı uzunca bir süre havalimanı üzerinde alçak uçmak suretiyle Erdoğan'ı tehdidi sürdürdü. Bu tehdit süresince uçak iki kez yakıt ikmali yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'na indikten sonra uzun süre uçağın içinde kalmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı taşıyan uçağın Atatürk Havaalanına inmesinin ardından planları bozulan darbecilerin kaçıştığı ortaya çıktı. İzmir'in Çiğli ilçesinde bulunan ve Türk Hava Kuvvetleri'nin 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'na bağlı üsten suikast planını yöneten cuntacı Hava Harekat Dairesi Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan, F-16 pilotlarından Erdoğan'ın uçağının indiği haberini aldı. Bunun üzerine alelacele helikoptere yönelen Demiraslan, emrindeki pilotlardan kendisini Eskişehir'deki üsse götürmesini istedi. Demiraslan ve beraberindeki cuntacılar, Erdoğan'ın uçağının indiği haberini aldıktan 15 dakika sonra Eskişehir'e gitti. 1. Hava Kuvveti Komutanlığı üssüne gelen Demiraslan, cuntacılardan ayrı bir görüntü çizmeye çalıştı. Ancak gerçek kısa süre sonra ortaya çıktı. Gözaltına alınan Demiraslan, tutuklandı. OHAL kapsamından çıkarılan KHK ile ordundan da ihraç edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen darbeci askerlerden yakalanan ve tutuklanan Binbaşı Taner Berber'in savcılıkta verdiği ifadede, tüm emirleri Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'ten aldıklarını, helikoptere binerken herkesin nereye gittiğini bildiğini söylediği öne sürüldü. Binbaşı Taner Berber'in savcılıktaki ifadesinde konuştukları da ortaya çıktı.
Berber'in, ifadesinde şunları söylediği ileri sürüldü: “Gökhan Şahin Sönmezateş bir operasyona katılacağını kendisine destek vermemiz gerektiğini söyledi. 50 kişilik gerekli malzemelerin hazır olduğunu söyledi. Bize deniz kenarında gökyüzünden çekilmiş bir fotoğraf gösterdiler. PKK'nın üst düzey bir sorumlusunun burada kaldığını onu paket yapıp geleceğimiz söylendi. Daha sonra yanımıza Gökhan Paşa geldi. 'İstanbul'dan 14 kişilik bir ekip gelecek. İşi detayıyla biliyorlar. Ekibe destek vereceksiniz' dedi. Bir süre sonra içerisinde 14 kişinin olduğu helikopter geldi. Hepsi kamuflaj giymişti. Gelen ekibin üzerinde teçhizat yoktu. Helikopterden inen Şükrü Binbaşı gelen ekibe 'Teçhizatları alın' emrini verdi. Biz helikopterlere binerken bir tartışma yaşandı. Tartışma sonrasında Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş bağırarak 'Ben Genelkurmay Başkanı adına buradayım. Cumhurbaşkanını alıp geleceksiniz' dedi."