Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Sporcu Bursu ile belirli başarı kriterlerini sağlayan genç sporcuların, kazandıkları bölümlerde yüzde 100 burslu okuyabileceklerini bildirdi.
Konuşmasına milletin ve tüm İslam aleminin Regaip Gecesi'ni tebrik ederek başlayan Erdoğan, "Rabb'imden, bizi ve tüm insanlığı, bu mübarek gece hürmetine bir an önce koronavirüs musibetinden kurtarmasını niyaz ediyorum." ifadesini kullandı.
Bugün spor alanında çığır açacak önemli bir projeyi gençlere tanıtmak üzere bir arada olduklarını belirten Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile üniversitelerin hayata geçirdiği "Türk Sporuna Yükseköğretimde Yüzde Yüz Destek" programının hayırlı olmasını diledi.
Sporcu bursuyla vakıf üniversitelerine yerleşen 76 gencin her birini tebrik eden Erdoğan, ülkeyi, uluslararası yarışmalarda başarıyla temsil ederek madalya kazanan gençlerin, eğitim öğretim hayatlarında da aynı başarıyı tekrarlayacaklarına inandığını söyledi.
Bu programın, spor ile eğitim öğretimin birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim çocukluğumuzda, maalesef, spora gereken önem verilmez, spor yapan çocuklar adeta 'hayta' yaftası yerdi. Futboldan basketbola birçok sporu, çoğu defa ailelerimizden gizli saklı şekilde, mahalle aralarında sürdürmeye çalışırdık. Kağıttan toplar yapardık ve onlarla sokak aralarında top oynardık. Her şeye rağmen direnerek profesyonel spor hayatına geçen arkadaşlarımızın ekseriyeti de eğitimden mahrum kalmıştır. Halbuki gelişmiş ülkelerde spor etkinlikleri, eğitim hayatının ayrılmaz bir parçası olarak görülür, sporcular da el üstünde tutulurdu. Dünyanın birçok prestijli üniversitesinde akademik çalışmayla sportif başarının el ele gittiğini görüyoruz. Mesela dünyada ilk 100 arasında yer alan Kaliforniya Üniversitesi, olimpiyat tarihi boyunca 135'i altın toplam 288 madalya kazanmıştır. Yine dünyanın akademik başarısı en yüksek kurumlarından biri olan Stanford Üniversitesi de olimpiyatlarda 280 madalya elde etmiştir. Diğer nitelikli üniversitelere baktığımızda da benzer bir başarı tablosuyla karşılaşıyoruz. Akademik çalışmalarda başı çeken bu kurumların, sporda da böyle parlak neticeler alması, kesinlikle tesadüfi değildir. Bu, sporla eğitimi, birbirini destekleyen unsurlar olarak görmenin bir sonucudur."
"Bu anlayış daha fazla yerleşiyor"
Spora önem atfettikçe, sporculara hak ettikleri değeri verdikçe, Türk üniversitelerinin de aynı başarıyı yakalayacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, ülkede bu anlayışın giderek daha fazla yerleştiğini söyledi.
Türkiye'nin, kendi dönemlerinde diğer alanlarla birlikte spor altyapısında da çağ atladığını anlatan Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
"Ülkemizdeki toplam spor tesisi sayısını 1575'ten 3 bin 903'e yükselttik. Sentetik futbol, basketbol ve voleybol sahalarını mahallelere kadar yaydık. Atletizm pistlerimizin sayısını 12'den 56'ya, yarım ve tam olimpik yüzme havuzlarımızın sayısını 46'dan, 100 tanesi portatif olmak üzere 274'e, spor salonlarımızın sayısını 372'den 904'e çıkardık. Artık büyük çoğunluğu ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp yerlerine uluslararası standartlarda yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettik. Türkiye genelinde yaptığımız stadyumlardan 32'sini tamamladık, 12 stadyumun yapımı devam ediyor. 4 stadyumumuzun da proje ve ihale süreci sürüyor."
Gelişen altyapı sayesinde faal sporcu sayısının son 18 yılda 206 binden 3 milyon 623 bine ulaştığını hatırlatan Erdoğan, okullarda yürütülen sportif yetenek taramasıyla da tespit edilen kabiliyetli çocukların özel eğitime alındığını, böylece kabiliyetli gençlerin çok erken yaşta keşfedilerek, Türk sporuna yeni yıldızlar kazandırıldığını ifade etti.
Spordaki başarıları artırmak için hayata geçirdikleri en önemli yatırımlardan birinin de Sporcu Eğitim Merkezleri olduğunu belirten Erdoğan, "43 ilimizdeki Sporcu Eğitim Merkezlerimizde, bugün 1061 gündüzlü, 610 yatılı olmak üzere toplam 1671 sporcu yetiştiriyoruz. Bu merkezlerden faydalanan sporcularımıza hem faaliyet gösterdikleri spor dalı hem de okul dersleri için özel eğitimler veriyoruz" diye konuştu.
"Ödüllendirilen her başarı daha büyük başarıların öncüsü olacaktır"
Ziya Paşa'nın "Marifet iltifata tabidir, iltifatsız emek zayidir" sözünü anımsatan Erdoğan, her başarının önemli olduğunu ancak başarının kendisi kadar emeğin ve kalitenin takdir edilmesinin de önem taşıdığını söyledi.
Ödüllendirilen her başarının, daha büyük başarıların öncüsü olacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu amaçla başarılı sporcularımızın emeklerini zayi etmemek adına devlet olarak farklı mali destek programlarını uygulamaya aldık. Örneğin, 2021 yılı itibarıyla Sporcu Eğitim Merkezlerimize devam eden gündüzlü sporcumuza aylık 565 lira, yatılı sporcumuza ise aylık 706 lira harçlık ödemesi yapıyoruz. Yıldızlar kategorisindeki dünya ve Avrupa şampiyonlarımıza ise aylık 1555 lira harçlık desteğinde bulunuyoruz. Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezleri'nden ise 465 yatılı, 728 gündüzlü olmak üzere toplam 1193 sporcumuz yararlanıyor. Yine burada da büyükler kategorisindeki olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonlarımıza aylık 2 bin 825 lira harçlık ödemesi yapıyoruz. Üniversiteyi kazanan bütün milli sporcularımıza burs veriyor, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza bağlı yurtlarda barınma önceliği tanıyoruz."
Sporculara sağlanan bu desteklerin karşılığının, tüm branşlarda artan madalya sayısıyla görülmeye başlandığına dikkati çeken Erdoğan, 2002 yılında sadece 1481 madalya kazanabilen sporcuların, salgın öncesi son yıl olan 2019'da 8 bin 800'ün üzerinde madalyayla ülkeyi sevindirdiğini anımsattı.
"Gençlik, istikbalimizin teminatıdır"
Türkiye'nin gelecek yıl düzenlenecek Tokyo Olimpiyat Oyunları'na kazandığı kota sayısının, 10 branşta 53'e ulaştığını belirten Erdoğan, paralimpikte ise 8 branşta 55 kotanın bulunduğunu aktardı.
"Bayrağımızı gururla dalgalandıran her bir sporcu gencimize şahsım, milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum." diyen Erdoğan, sporcuların uluslararası alanındaki başarıları arttıkça ve bunun getirdiği imkanlar çoğaldıkça, ailelerin çocuklarını spora yönlendirme şevklerinin de büyüdüğünü söyledi.
Spora ilgi duyan gençlerin artık eğitimle hayalleri arasında bir tercih yapmak zorunda kalmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gayemiz, bizim çektiğimiz çileleri gençlerimize çektirmemek, bizim yürüdüğümüz zorlu yollardan gençlerimizi yürütmemektir. Çünkü gençlere yapılan yatırım, geleceğimize yapılan yatırımdır. Bu ülke eğitimli, nitelikli, sağlıklı, milli ve manevi değerlerle mücehhez gençlerin omuzlarında yükselecektir. Türkiye'yi aydınlık yarınlara sporda, sanatta, bilimde, kültürde başarıları ile temayüz etmiş gençlerimiz taşıyacaktır. Hep söylediğimiz gibi gençlik geleceğin tohumu, istikbalimizin teminatıdır. Kamusu, sivil toplumu, üniversitesi, ailesi ile hepimizin görevi gençlerimize hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir ortam sunmaktır."
"Hayırlı olmasını diliyorum"
Vakıf üniversiteleriyle yapılan anlaşmalarla hayata geçirilen sporcu burslarını da bu çerçevede önemli bir adım olarak gördüğünü dile getiren Erdoğan, "Sporcu bursuyla belirli başarı kriterlerini sağlayan genç sporcularımız kazandıkları bölümlerde yüzde 100 burslu şekilde okuyabilecekler. Böylece evlatlarımız, huzuru kalple hem spor hem eğitim hayatlarını birlikte sürdürebileceklerdir. Bu şekilde kendilerini yetiştiren sporcularımız arkadan gelecek nesillere de örnek ve destek olacaklar" dedi.
Üniversitelerden, sporculara özellikle tahsis edilen kontenjanların belirlenmesi konusunda gereken hassasiyeti göstermelerini beklediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu çalışmayı inşallah ortaokul ve lise seviyesine de teşmil ediyoruz. Yetenekli çocuklarımızın daha temelden desteklenmesi gerektiği fikrinden hareketle ilk olarak Özel Öğretim Derneğine bağlı özel okul ve kolejlerle gereken mutabakat metinleri imzalandı. Başlangıçta 538 kontenjanla ortaöğretimde bu uygulamayı hayata geçiriyoruz. Buradan tüm özel eğitim kurumlarımızı sporcularımıza destek olmak ve Türk sporunu geliştirmek amacıyla bu mutabakata katılmaya davet ediyorum. Sporcularımıza destek olan üniversitelerimizin, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile el ele vermesi, okullarımızı bilim yuvası olmanın yanında artık spor hayatımız için de birer merkeze dönüştürecektir. Türk sporuna çağ atlatacak bu protokolün hayata geçirilmesinde emeği olanlara teşekkür ediyorum. Milli Sporcu Bursu Mutabakatı'nın Türk sporuna, sporcularımıza ve Türkiye'ye hayırlı olmasını diliyorum."
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz ve A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş de katıldı.
Programda, Bakan Kasapoğlu, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ile İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Milli Sporcu Bursu Protokolü kapsamında en yüksek puan alan sporcu öğrenci Feyza Elif Ersoy da birer konuşma yaptı.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, burs alan 76 sporcu ve öğrencinin imzaladığı forma, Bakan Kasapoğlu tarafından günün anısına takdim edildi. Sporcu öğrencilere hediyelerini ise Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Bu sporcular arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2003 yılında açılışını yaptığı Rize Saynur Yardımcı Kadın Doğum Hastanesinde, açılış günü dünyaya gelen ve birlikte fotoğraf çekildiği, modern pentatlonda Yıldızlar Türkiye Şampiyonu ve dünya üçüncüsü Selen Gülel de yer aldı. Erdoğan, daha sonra katılımcılarla anı fotoğrafı çektirdi.