Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile 20 Şubat Pazar günü başlatmış olduğu Afrika turunu tamamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rusya-Ukrayna krizine ilişkin Minsk anlaşmalarını ihlal eden hiçbir girişimi kabul etmediklerinin altını çizen Erdoğan, "NATO bu video konferans zirvesiyle beraber artık tavrını belirlemelidir" dedi. "Türkiye'nin Rusya'ya yaptırımı olacak mı?" sorusuna Erdoğan, "Ülkemizin her iki ülke ile ilişkileri son derece ileri. Bizim derdimiz öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi çözelim. Onun için NATO Liderler Zirvesi’ni çok önemsiyorum. Ondan sonra biz de tavrımızı ortaya koyacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Şubat'ta başlayan Afrika ziyaretlerini tamamladı. Türkiye dönüşü uçakta gazetecilere önemli değerlendirmelerde bulunan
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
'GİNE BİSSAU ZİYARETİMİZİ ERTELEDİK'
"20 Şubat Pazar günü Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile başlatmış olduğumuz Afrika turumuzu tamamladık. Ukrayna’da yaşanan kritik gelişmeler dolayısıyla Gine Bissau ziyaretimizi ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldık.
'SENEGAL STADYUMU İŞ ADAMLARIMIZIN BAŞARILI PROJELERİNDEN SADECE BİRKAÇI'
- Gine Bissau Cumhurbaşkanı Sayın Embalo ile yaptığımız ikili görüşmede, halk iradesine ve kendisine olan desteğimizi vurguladık. Türkiye olarak Gine Bissau’nun demokrasi ve kalkınma mücadelesinde daima yanlarında olacağımızı da teyit ettik.
Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier ile görüşmemizde ise gündemimizdeki ikili ve bölgesel meseleleri ele aldık. Özellikle Ukrayna konusunda gelinen son durumu ve atılabilecek adımları değerlendirme fırsatı bulduk. Sayın Steinmeier ile bundan sonraki sürece dair iş birliği ve eşgüdüm içinde hareket etme kararı aldık.
'MİNSK ANLAŞMASI'NIN İHLALİNİ KABUL ETMİYORUZ'
Ülkemizin Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne verdiği önemi, telefonla görüştüğüm Sayın Zelenski’ye de ifade ettim. Minsk anlaşmalarını açıkça ihlal eden hiçbir girişimi kabul etmediğimizin, etmeyeceğimizin de altını çizdim. Krizin daha fazla büyümeden diplomasi ve diyalog yoluyla çözülmesi için üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu söyledim. Karadeniz’in güvenlik ve istikrarını tehdit eden mevcut durumu önümüzdeki günlerde NATO müttefiklerimizle de istişare edeceğiz ki bugün NATO Liderler Zirvesi’ni video konferansla gerçekleştireceğiz. Temennimiz, Karadeniz’den komşumuz Rusya ve Ukrayna’nın bir an önce müzakere masasına dönmeleridir.
- Bu düşüncelerle Afrika turumuzun hayırlara vesile olmasını diliyor, samimi misafirperverlikleri için Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Senegal Cumhurbaşkanlarına tekrar teşekkür ediyorum.
'NATO ARTIK TAVRINI BELİRLEMELİ'
'TÜRKİYE OLARAK DURUŞUMUZ NET'
Ben burada Türk devletlerinin kastedildiğine dair bir ifade görmüyorum. Tabii, Türk Cumhuriyetleri de SSCB’yi oluşturan Cumhuriyetler arasındaydı. Bu tarihi bir gerçek. SSCB dağıldığında diğer Cumhuriyetler gibi onlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler. Buradan 15 bağımsız devlet doğdu. Bu da tarihi bir gerçek ve hukuken de teyit edilmiş bir durum. Rusya keza bir Sovyet Cumhuriyeti olarak değil, Rusya Federasyonu olarak yoluna devam etti. Dolayısıyla, burada Türk Cumhuriyetlerinin veya diğer ülkelerin kastedildiğini düşünmek istemiyoruz. Teşkilatımız, Türk Devletleri arasında başta ekonomik, ticari, kültürel ve beşerî konularda iş birliğini ve dayanışmayı artırmayı hedefliyor. Bu hiçbir ülkeye veya teşkilata karşı bir çaba değil. Bunu Sayın Putin de biliyor. Sayın Putin bu ifadeleri Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçıların sözde yönetimlerini tanıyan kararını açıkladığı konuşmasında söylemişti. Tabii bizim Türkiye olarak Kırım’daki tavrımız ne olduysa, buralarda da tavrımız aynı oldu. Nitekim yaptığımız açıklamayla da Ukrayna’nın toprak bütünlüğü noktasında tavrımızı ortaya koyduk ve Rusya’nın bu takındığı tavrı reddettiğimizi bildirdik.
'PUTİN İLE TELEFON DİPLOMASİSİNİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Bu söylediğiniz kesinlikle hesap işi. Elbette bu görüşmeler yapılmalı. Bunların getirisi götürüsü nedir, ne değildir bakılmalı. Bunların kararını böyle heyecanla vermek yanlış olur. Biz burada çok hassas davranmalıyız, çok dikkatli adım atmalıyız. Çünkü önüne gelen garip garip şeyler söylüyor. Bakıyorsun, kimisi doğalgazın bedelini çok ciddi rakamlara çıkarıyor, kimisi doğalgaz vanalarını kapamaktan bahsediyor. Biz burada devlet yönetiyoruz, hassasiyetimizi korumamız gerekiyor. Bu hassasiyet içerisinde de adımlarımızı atmamız gerekiyor. Tabii bütün ilgili arkadaşlarımızla istişarelerimizi en geniş anlamda yapacağız ve bu istişarelerden sonra da neler yapmamız gerekir, ne gibi adımları atmamız gerekirse onu yaparız. Hepsinden öte de bu işin zamanlaması çok önemli. Biz de bu zamanlamaya dikkat ederek adımlarımızı atacağız. Sayın Putin ile görüşme için arkadaşlar şu anda irtibatları kuruyorlar. Kendisiyle de telefon diplomasisini bu arada sürdüreceğiz. Temenni ederim ki inşallah hayırlı neticeler alırız.
TÜRKİYE RUSYA'YA YAPTIRIM YAPACAK MI?
İkisinden de vazgeçmemiz mümkün değil. Rusya ile gerek siyasi gerek askeri gerek ekonomik ilişkilerimiz var. Ukrayna ile de aynı şekilde siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerimiz var. ‘Ukrayna’dan vazgeç’ deseniz vazgeçemeyiz, çünkü ülkemizin buradaki çıkarları çok ileri derecede. ‘Rusya’dan vazgeç’ deseniz ondan da vazgeçemeyiz, çünkü onunla da şu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var. Bizim derdimiz öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi inşallah çözelim. Bunun için de ekibimizle, heyetimizle görüşmelerimizi yapacağız. Onun için NATO Liderler Zirvesi’ni çok önemsiyorum. Burada bütün liderlerin ne düşündüklerini göreceğiz. Ondan sonra da biz kendi içimizde arkadaşlarımızla çalışmamızı yapacağız.
PUTİN İLE NE ZAMAN GÖRÜŞECEK?
NATO Liderler Zirvesi bizim için bu noktada isabetli olur. O görüşmeyi de ondan sonra yapmak çok daha hayırlı olur.
'ALMANYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE FARKLI BİR SÜRECE GİRECEĞİZ'
Almanya-Türkiye ikili ilişkileri noktasında Sayın Steinmeier ile birkaç ay önce bir telefon görüşmemiz olmuştu ama doğrusu uzun zamandır -yani 3 yıldır diyebilirim- yüz yüze görüşme yapamamıştık. Bu telefon görüşmesinden sonra bu ziyaret bir vesile oldu. Burada yaptığımız görüşmede Türkiye-Almanya münasebetlerinde savunma sanayinden ekonomik ilişkilerimize varıncaya kadar birçok konuyu ele aldık. Mülteciler meselesini de yine Sayın Steinmeier ile görüşme fırsatımız oldu. Malum, mülteciler konusunda Almanya Avrupa’da başı çeken ülkelerden bir tanesi. Bunun yanında tabii ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna konusu gündemimize geldi. Bundan sonraki süreçte de daha sık bir araya gelme konusunda birbirimize bir sözümüz oldu. İnşallah Almanya-Türkiye ilişkilerinde çok daha farklı bir sürecin içerisine gireriz.
Tabii Sayın Steinmeier ile görüşmede özellikle İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog’un Türkiye ziyaretini de konuştuk. Sayın Herzog’un Türkiye ziyaretiyle Türkiye-İsrail arasında yeni bir dönem başlayacak. Sayın Steinmeier de bundan memnuniyet duyduğunu ve bunun isabetli bir adım olduğunu ifade etti. Körfez’deki gelişmeleri ve özellikle Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığımız ziyareti de kendisiyle paylaştık. Bunun da Körfez’e yeni bir heyecan getirebileceğini konuştuk.
ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER: ALİYEV DE MEMNUN
Tabii ben Cumhur İttifakı’nın güçlü bir ortağı olan Devlet Bey’in bu tavrı sebebiyle Allah kendilerinden razı olsun derim. Cumhur İttifak için inşallah 2023 çok daha güçlü neticelenecektir.
KILIÇDAROĞLU'NA S-400 YANITI: BÖLGESİNDE OLUP BİTENDEN BİHABER
'KİM FÜZEYLE ÜLKEMİZE SALDIRIRSA S-400'LER ORADA KULLANILACAK'
Tedarik sürecini değerlendirmemiz gerekirse; ülkemiz Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi ihtiyacını karşılamak üzere yapılan birçok girişime rağmen NATO üyesi ülkelerden bu sistemleri tedarik edemedi. Tedarik sürecinde ‘Biz pazar değil ortağız’ anlayışıyla sistemi sadece satın alma değil yatırım, teknoloji transferi, ortak geliştirme üzerinde duruldu ve maliyet, teslim süresi dâhil tüm faktörler göz önüne alındı. Bu sistem, NATO Komuta Kontrol sistemleri ve NATO’ya entegre millî sistemlere entegre edilmeksizin, müstakil olarak yalnızca Türk personel tarafından kullanılacak. Sistemde Rus personel görev almayacak. ‘Nerede kullanılacak?’ sorusunun cevabı gayet net; kim füzeyle ülkemize saldırırsa orda kullanılacak. Bir de ‘S-400’ler hangarda bekliyor’ deniyor. S-400’ler nerde beklemesi gerekiyorsa orda bekliyor. Tabii gizli konular bunlar. İhtiyaç duyulması halinde, bu sistemin kullanılmasına yönelik tüm hazırlıkların yapıldığı ve sürecin olması gerektiği şekilde ilerlediğini biliyoruz. Bu hususta da gereken açıklamalar yapıldı. Sonuç olarak; ülkemizin bekasını ilgilendiren hususlarda herkesi daha dikkatli olmaya, tarafsız olmaya ve millî menfaatler kapsamında konuyu ele almaya davet ediyorum.