Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu gece itibarıyla 30 büyükşehir ile akciğer rahatsızlıklarının sık görüldüğü Zonguldak ilimizi, belirli istisnalar haricinde araç giriş çıkışına kapatıyoruz" dedi.
Daha önce şehirler arası toplu taşımayı izne bağladıklarını, kendi arabalarıyla şehirler arası yolculuk yapan vatandaşları da şehir girişlerinde kontrole tabi tuttuklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu gece itibarıyla 30 büyükşehir ile akciğer rahatsızlıklarının sık görüldüğü Zonguldak ilimizi, belirli istisnalar haricinde araç giriş çıkışına kapatıyoruz. Bu şehirlerimize gıda, ilaç ve temizlik malzemesi gibi zorunlu ihtiyaç malzemeleri nakli ile İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen sektörlerin lojistik araçları dışında giriş çıkış yapılamayacaktır. Ülke içinde yük ve izinli yolcu taşımacılığı yapanlar ile uluslararası yük taşımacılığı yapan araçların bu şehirlerden transit geçişleri ise devam edecek. İl Pandemi ve İl Hıfzısıhha Kurulları, kendi şehirlerinin ihtiyaçlarına göre bu tedbirleri daha da genişletebilecektir. 30 büyükşehrimiz ile Zonguldak'ta başlatacağımız araç giriş çıkışı yasağını, ilk etapta 15 gün süreyle uygulayacağız. Gerekirse süreyi daha da uzatacağız."
Bir başka tedbire işaret eden Erdoğan, "Ülkemizin tamamında daha önce 65 yaş üzerine uyguladığımız sokağa çıkma kısıtlamasını 20 yaş altı için de getirmektir. Gece yarısından itibaren 1 Ocak 2000 ve üstü tarihli doğumlular da tıpkı 65 yaş üstü gibi sokağa çıkamayacaktır. Bununla gençlerimizi de çocuklarımızı da ciddi manada kontrol altına, karantina altına almak durumundayız. Yani '65 yaş üstü sıkıntıda da 20 yaş altı sıkıntıda değil' diye elimizde böyle bir garanti yok." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların sadece çalışma ve temel ihtiyaç malzemelerini temin için sokağa çıkmasını, bunun dışında herkesin evinde kalmasını sağlamayı amaçladıklarını vurguladı.
Dışarıya çıkmak zorunda olan vatandaşlar için de yeni bir uygulama başlattıklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yarından itibaren pazar yerleri ve marketler gibi insanların toplu şekilde bulunduğu tüm alanlarda herkesin maske takması zorunlu olacaktır. İnsanların toplu olarak çalışmaya devam ettiği iş yerlerinde de benzer tedbirler alınacaktır. Tüm bunlara ilave olarak, Türkiye genelinde insan hareketliliğini azaltmak için gereken tedbiri almayı sürdüreceğiz. Şehirlerimizin tamamında insan hareketliliğini azaltmak için gereken ilave tedbirler, yarından itibaren İl Pandemi ve İl Hıfzısıhha Kurulları tarafından alınıp uygulanabilecektir. Sokaklar dahil tüm kamuya açık mekanlarda kalabalık oluşturacak şekilde asla bir arada bulunulamayacak, sosyal mesafeye en az 3 adım olarak mutlaka riayet edilecektir. İkazlara uymayarak aksi yönde davranışlar sergilemekte ısrar edenlere gereken idari ve adli cezalar tereddütsüz şekilde uygulanacaktır."
Erdoğan, "Amacımız vatandaşımıza eziyet etmek değil, hem kendi sağlığını hem de onlarla temas edenlerin sağlığını güvence altına almaktır. Ülkemizde hayatı ne zaman normalde döndürebileceğimiz 83 milyon olarak bizlerin elindedir. Kurallara ne kadar iyi riayet edersek, salgının seyrini o derece hızlı kontrol altına alır ve tehdidi tamamen ortadan kaldırabiliriz. Aksi halde bugün üzüntüyle takip ettiğimiz kimi ülkelerin durumuna düşmemiz kaçınılmazdır. Milletime güveniyorum. Attığımız her adımda bu güvenin tezahürlerine şahit olabiliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar milletle nice badireleri atlattıklarını dile getirerek, "Aldığımız tedbirlerden etkilenen kesimlere destek olmak için başlattığımız yardım kampanyamıza gösterdiği sahiplenmeyle adeta yeni bir destan yazmıştır. Kampanyanın 3. gününde SMS hariç, yaklaşık 304 bin kişi ve kuruluşumuz 1 milyar 61 milyon liralık yardım yaparak, kardeşliğimizin gücünü göstermiştir." diye konuştu.
Kampanyaya katılan vatandaşlara ve kurumlara şükranlarını sunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her ne kadar CHP Genel Başkanı başta olmak üzere kimi kesimler bu kampanyayı itibarsızlaştırmaya çalışmışsa da görüldüğü gibi milletimiz bu fitne odaklarına kulak vermemiştir. Halbuki bizim tarihimizde çok sayıda bu tür ve hatta daha ötesi dayanışma örnekleri vardır. Mesela Kurtuluş Savaşı başlarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Tekalif-i Milliye denilen 10 maddelik bir emir yayımlamıştır. Bu emirle milletimizin elinde bulunan silahtan cephaneye giysiden yiyecek içeceğe, makineden binek hayvanlarına kadar savaşta ihtiyaç duyulan hemen her malzemenin belirli bir oranı talep edilmiştir. Milletimiz bu dayanışma çağrısına mecburiyetin ötesinde bir gönüllülükle iştirak ederek, kendisinin ve evlatlarının geleceği için varını yoğunu devletine vermekten çekinmemiştir. Kendi tarihlerini bilmeyenler, bugün devletimizin yürüttüğü yardım kampanyasını dahi sabote etmeye çalışarak milletten ne kadar uzak olduklarını bir kez daha göstermişlerdir."
Erdoğan, salgınla mücadele sürecinde en büyük yükü omuzlayan sağlık çalışanlarına da ayrıca teşekkür ederek, milletin doktorundan hemşiresine, teknisyeninden temizlik görevlisine kadar tüm sağlık çalışanlarının gösterdiği fedakarlığı asla unutmayacağını söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Geçtiğimiz günlerde Kovid-19 hastalığından kaybettiğimiz Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Hocamızın adını Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanemize vereceğimizi, yani bundan böyle bu hastane artık Hocamızın adıyla bir şehir hastanesi olarak, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi olarak anılacaktır. Cemil Hocamıza Allah'tan rahmet diliyorum. Allah taksiratını hasenata tebdil etsin. Eşine ve tüm ailesine sabırlar diliyorum. Bu salgında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarıma da Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ülkemizin önündeki aydınlık günlerin yakın olduğu inancımı yineleyerek, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum."