Oyuncu Demet Tuncer, ABD'de üniversite okuduğu dönemde CIA'dan 'ajanlık' teklifi aldığını açıkladı. CIA tarafından kendisine üniversite profesörü aracılığıyla "Seni ülkende üst düzey bir bürokrat ya da diplomat yaparlar ve zamanı geldiğinde senden sadece tek bir şey isterler" vaadinde bulunulduğunu söyleyen Türk oyuncu teklife "Ben ne ailemi ne de ülkemi satarım" diyerek cevap verdiğini belirtti. Tuncer'in sözleri Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın o yıllarda Türkiye üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.
Soğuk Savaş dönemi, CIA’nın Türkiye’deki etkisinin en yoğun hissedildiği dönemlerden biri olarak tarihe geçti. 1950’lerden itibaren Türkiye’nin NATO’ya katılmasıyla beraber, Amerikan istihbarat servisleri Türkiye’yi Sovyetler Birliği’ne karşı önemli bir stratejik ortak olarak gördü. Bu işbirliği, özellikle askeri ve istihbarat alanında derinleşti.
CIA, Türkiye’de istihbarat paylaşımı, askeri işbirliği ve eğitim programlarıyla büyük bir nüfuz kazandı.
Soğuk Savaş sonrası dönemde dahi CIA, 2000'li yıllara kadar Türkiye’de istihbari gücünü korumayı başardı ve özellikle Ortadoğu’da artan Amerikan varlığıyla birlikte stratejik işbirliği sürdü.
Türk oyuncu
'in ABD'de geçirdiği üniversite yıllarına dair anlattığı bir anısı da Amerikan istihbaratının o dönemde Türkiye üzerindeki nüfuzunu bir kez daha gösterdi.
'Çocuklar Duymasın' dizisindeki "Mary" karakteriyle tanınan oyuncu
, ABD'ye gidiş sürecini ve orada yaşadıklarını paylaştı.
Habertürk'e konuşan Tuncer, ABD ile olan bağlantısının nasıl başladığını şu şekilde anlattı:
"Henüz 15 yaşındayken, Türkiye'yi temsilen ABD-Türkiye ortak bursu kazandım ve United World College’dan (UWC-USA) tam burs aldım. 90'dan fazla ülkeden gelen öğrencilerle eğitim görmek, dünya görüşümü genişletti ve kültürel anlamda zenginleşmemi sağladı. Uluslararası Bakalorya diplomamı aldıktan sonra, üniversite eğitimimi de ABD'de tamamladım ve ardından Türkiye'ye döndüm."
Tuncer, üniversitede siyasal bilgiler okuduğu dönemde CIA’den teklif aldığını ve kendisine verilen vaadi açıkladı.
"Seni ülkende üst düzey bir bürokrat yaparlar"
Tuncer, üniversite hocası aracılığıyla CIA tarafından kendisine iletilen teklifte Türkiye'de üst düzey bürokrat olmanın vaadinin verildiğini belirtti.
Tuncer yaşadığı süreci şöyle aktardı;
"Uluslararası güvenlik dersimize giren ve CIA'de analist olarak çalışan profesör ile birkaç makalede birlikte çalışmıştık. İstihbaratın insan unsuruna olan merakımı fark etmiş olmalı ki, benimle çalışmaya devam etti. İnsanları okumak, psikolojik kalıplarını analiz etmek ve beden dillerini neden, nasıl, hangi amaçla kullandıklarını anlamak, beni her zaman çok heyecanlandıran bir alandı ve bu konuda çok başarılıydım. Kariyer haftasında, okula birçok firma tanıtım için gelmişti. İşte o hafta, hocam bana ilginç bir soruyla yaklaştı, 'Demet, ajans için çalışmak ister misin?' dedi. Soruya şaşırarak 'Benim ajansla ne işim olabilir ki? Ne boyum uzun, ne yapım mankenlere uygun' dedim. Sonrasında profesör, Merkez İstihbarat Ajansı'nın (CIA) neden beni istediğini açıkladı."
Profesöre neden CIA'nin kendisini istediğini sorduğunu aktaran Tuncer
"Seni ülkende üst düzey bir bürokrat ya da diplomat yaparlar ve zamanı geldiğinde senden sadece tek bir şey isterler"
cevabını aldığını söyledi.
"Ne ailemi ne de ülkemi satarım"
Tuncer sözlerine şöyle devam etti:
"Tam saçmaladı bu adam, 'beni kendi ülkemde başka bir devlet nasıl üst bürokrat veya diplomat yapabilir ki, buna nasıl gücü yetebilir ki' dedim kendi kendime. Ama takıldığım o konu değildi, bunca yatırım yapıp, senelerce bekletip benden tek bir şey isteyecek olmaları düşüncesi midemi bulandırmaya yetti ve cevabım düşünmeden netti. O yaşta böyle bir cümle kurduğuma hâlâ inanamıyorum; sanırım bu sözler annemle babamın değerlerinden döküldü ağzımdan: Üzgünüm, ben ne ailemi ne de ülkemi satarım."