Bu nefreti ancak anayasa durdurur: Yasakçı kafa yine hortladı

Haber Merkezi
01:518/10/2022, Cumartesi
G: 8/10/2022, Cumartesi
Yeni Şafak
Yasakçı kafa yine hortladı.
Yasakçı kafa yine hortladı.

Yasakçı kafa, başörtüsü tartışmalarıyla yeniden hortladı. Başörtüsüne anayasal güvence tartışmaları, bunun ne kadar gerekli olduğunu ortaya koydu. 28 Şubat’ta darbecilerin sesi olan gazeteciler, öfke dolu yazılar kaleme aldı. Nefretin öncülüğünü Cumhuriyet gazetesi yaptı. CHP içinden de “Laiklik elden gidiyor” hezeyanları yükseldi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü manevrası ve AK Parti’nin anayasa resti ile başlayan tartışmalar, bu konuda anayasal güvencenin şart olduğunu ortaya koydu. 28 Şubat sürecinde darbecilerin sesi olan gazeteciler, 25 yıl önceki refleksle öfke dolu yazılar kaleme alıp işi rejim tartışmasına kadar vardırdı. Nefretin öncülüğünü Cumhuriyet Gazetesi yaptı. 3 gün üst üste atılan manşetlerle Anayasa değişikliğini hedef alan gazete “Laiklik tehlikede” temalı bir başyazı yayımladı. İran’da kadınların başörtüsünü çıkartmak için savaş verdiği iddia edilen yazıda “Laiklik ilkesi aslında uygar Türkiye’nin tüm dünyada en önemli gücüdür. Bu nedenle laik ilkelere dayalı hukuk sistemini titizlikle korumalıyız. Siyaset dünyasında yer alanlar, günlük siyaset dalgalanmalarına kapılmadan, laiklik ilkesini savunmalı ve titizlikle korumalıdır” denildi.

YASAKÇI KAFA YİNE HORTLADI

Gazetenin yazarları da aynı yolu izledi. Konuyu 2 gün üst üste köşesine taşıyan Emre Kongar, “Sorunun adı, başörtüsü sorunu değil, ‘Türban’ sorunu veya halk arasındaki deyişle ‘Sıkmabaş’ sorunudur” satırlarıyla başörtülülere kin kustu. “Türbanın siyasal İslam’ın bir simgesi olduğunu” öne süren Kongar, işi “başörtüsünün Allah’ın emri olmadığını” dillendirmeye kadar vardırdı. Kongar başörtüsüne de yasak istedi: “Şu anda ‘Türban’ Türkiye’de, bütün kamu kuruluşlarında, hem de siyasal simge olarak kullanılması sakıncalı olan yargıda, güvenlikte, askerlikte ve eğitimde bile serbestçe kullanılmaktadır... Belli bir inancı veya bir kimliği belirten hiçbir simge, kamu hizmeti verenler tarafından, devletin kimlikler ve inançlar karşısında tarafsızlığını temsil ettikleri için, kullanılamaz.”

BAŞÖRTÜLÜ MEMUR RAHATSIZLIĞI

Cumhuriyet yazarları Orhan Bursalı ve Ali Sirmen, teklifi nedeniyle Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi, Zülal Kalkandelen ise başörtülü kamu personelinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

“Türban ilkokula kadar inmişken, laik kesimin yaşam tarzına, giyimine saldırılar yoğunlaşmışken... Anayasa’daki laik devlet ilkesine aykırı bir şekilde yargı, Emniyet ve TSK mensupları da türban takarken... Tarikatlar ve cemaatler devlet kurumlarına çökmüş hilafet çağrıları yaparken... CHP, türbanı yasal güvenceye almak için yasa teklifi verdi!” diyen Kalkandelen şöyle yazdı: “Bu durumda çarşafla ya da rahibe kıyafetiyle kamu kurumlarında çalışmak isteyenler çıkabilir, çarşaflı savcı, hâkim, doktor olabilir; çarşafın üzerine geçirir cüppeyi girer mahkeme salonuna... Nasıl önleyecekler bunu? CHP, şeriata karşı durup kadınların örtünme zorunluluğunu kaldıran Atatürk’ün tersi yönde ilerliyor!”

“İRANLI KADINLAR BAŞINI AÇARKEN...”

CHP eski Milletvekili Mustafa Balbay, “İran’da kadınlar, saçın teli kadar özgürlük için ölümü göze alırken... Türkiye’de kadınlar, özgürce yaşamanın bedelini ‘erkek vahşeti’ ile öderken... Kemal Bey’in bizim bilmediğimiz bir bildiği olmalı!” satırlarıyla Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Gazetenin bir diğer yazarı Mehmet Ali Güller “Kılıçdaroğlu’nun pası Erdoğan için gol, CHP için tuzak oldu! Özetle AKP’nin karşıdevrim programını uygulayabilmesi için Kılıçdaroğlu’ndan önemli bir pas gelmiş oldu. Çünkü konuyu anayasal düzleme çıkarmak demek, anayasanın laiklik maddesini değiştirmek demektir! Çünkü türban, karşıdevrim programı açısından Devrim Kanunlarının tasfiyesinin aracıdır” sözleriyle karşı devrime yol açıldığını öne sürdü.

Gazeteci Enver Aysever TELE1’de Kılıdaroğlu ile dalga geçti. Gazeteci Nevşin Mengü de “Oldu olacak samimi görünelim diye şeriat getirilsin” ifadelerini kullandı.

Yine aynı yaygara: ‘Laiklik elden gidiyor’

  • CHP içinde “Laiklik elden gidiyor” söylemi yeniden dirildi. CHP’nin eski yöneticileri hem Kılıçdaroğlu, hem de başörtülüler ile AK Parti’yi hedef aldı.
  • - Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav kendince laiklik uyarısı yaptı: “Laiklik ilkesi kemirilirken, özü ve içi boşaltılmaya çalışılırken sessiz kalanların, hatta yozlaşmasına çanak tutanların, birkaç yıl önce başörtüsü ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu için attıkları imzaları, verilen çabaları, söyledikleri sözleri unutanların, başörtüsü-türban ile ilgili tartışmaları gereksiz ve zamansız biçimde dile getirmek isteyenlerin tekrar tekrar dikkatle ve ibretle okumalarını tavsiye ederim...”
  • - Eski CHP Milletvekili Mehmet Ziya Yergök tepeden bir üslupla düzenlemeye karşı çıktı: “Başörtüsü bugün askerin, polisin, yargıcın, savcının, Harp Okulu öğrencisinin ve milletvekilinin başında var. Artık başörtüsü takmayanlara dönük taciz ve saldırılar söz konusu. Cumhuriyet’in de CHP’nin de asla ödün veremeyeceği temel ilkelerin başında laiklik ilkesi geliyor. Hiçbir şart altında bunu gözardı edemeyiz. Laiklik yoksa özgürlük de demokrasi de yoktur.”
  • - Eski CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP’nin üniversitelerde başörtüsü serbestisini öngören yasa teklifini 2008’de Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığına işaret etti: “O günkü imzamın güçlü bir şekilde arkasındayım. Ayrıca bugün (dün) Medeni Kanun’un kabul edilişinin yıldönümü ve İranlı kadınlar başörtülerini çıkartmamak için kendilerini zorlayan mollalarla insanlık savaşı veriyorlar. Konuyu böyle değerlendiriyorum.”
#CHP
#Cumhuriyet Gazetesi
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Anayasa
#AK Parti