Bizi oyalayan sinsiliği unutmadık

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin Afyonkarahisar ve Eskişehir il kongrelerinde konuştu. Önemli mesajlar veren Erdoğan, özetle şunları söyledi:

(Zeytin Dalı Harekatı) Biz hep sabrettik, haddinizi bilin dedik. İçerdekiler zaten 40 yıldır rahat durmadı. 40 yıldır benim milletim içerdeki teröristlerden çok çekti. İçerdekiler de Suriye’deki o teröristlerle birleştiler. Onlar bizim Kürt kardeşlerimizin temsilcisi filan değil sadece teröristler. Bizim mücadelemiz de teröristlere karşı. Fakat her geçen gün zafere biraz daha yaklaşıyoruz. Mehmedimiz şu anda dağ, taş, tepe yürüyor. Şu an itibarıyla 300 kilometrekarelik alanı inşallah aşmış vaziyetteler.

Türkiye, sınırları içinde, sınır boylarında ve uluslararası alanda verdiği tarihi mücadelede attığı her adımla biraz daha güçlenerek, biraz daha mevzi ve imkan kazanarak yoluna devam ediyor. Bu mücadelenin kesintisiz ve kararlı bir şekilde sürdürebilmesi en başta bizlerin görevlerimizi hakkıyla yapmasına bağladır. Bizim zayıflığımızı Türkiye’nin zayıflığı olarak görüp hemen akbabalar gibi ülkemizin üzerine çullanmaya çalışanlara inşallah fırsat vermeyeceğiz.

Hala önceliğimiz ve tercihimiz, meseleleri konuşarak, müzakere ederek, karşılıklı hassasiyetleri ve çıkarları dikkate alarak çözmekten yanadır. Bu yöntem tüm ülkelerle olan ilişkilerimiz için geçerlidir. Bu sabah itibarıyla Zeytin Dalı Harekatı’nda bin 595 terörist etkisiz hale getirildi. 31 Mehmet’imiz, 60 Özgür Suriye Ordusu, toplamda 91 şehidimiz var.

Her zaman açık sözlü olduk ve açık sözlü olunmasını istedik. Geçmişte ve kimi konularda, halen İran, Irak, Rusya, Yunanistan, Amerika, Avrupa ülkeleri ile çeşitli anlaşmazlıklarımız, çeşitli görüş ayrılıklarımız olmuştur. Ne zaman bunları akılla, diyalogla, konuşmayla çözdüysek hepimiz kazandık. Ne zaman bu meseleler siyasi ve ekonomik ilişkilerimizde çatışmaya yol açtıysa hep birlikte bedel ödedik.

SİNSİLİKLER VE AÇIK İHANET
Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemindeki acılar ve kayıplar ile edinilen tecrübeleri unutmadık. Lozan’daki kazanımlarımızı unutmadığımız gibi kayıplarımızı da unutmadık. İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası toplumla bütünleşme yolunda attığımız adımları unutmadığımız gibi bizi önce oyalayan ve sonra dışlayan sinsilikleri de unutmadık. Bugün de yürüttüğümüz mücadelede bize verilen destekleri olduğu gibi yapılan gizli, açık ihanetleri, söylenen yalanları, sergilenen riyakarlıkları da elbette unutmayacağız.

Devletler arasındaki ilişkiler mutlak dostluk veya mutlak düşmanlık değil ortak çıkarlar üzerine bina edilmeli gerçeğinden hareket ediyoruz. Bizimle ortak bir geleceğe yürümek isteyenlere musafaha için ellerimiz daima açıktır. Geleceğimizi karartmak isteyenlere ise aynı ellerin yumruk olup, tokat olup inmesi kaçınılmazdır.

Erdoğan, “Ülkemiz gerek içeride gerekse sınırları dışında tarihinin en çetin mücadelelerinden birini veriyor. FETÖ, DEAŞ, PKK, YPG gibi terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadele sadece bugünümüz için değil, istikbalimiz için hayati bir önemdedir. Ülkemizin geleceğini esir almaya yönelik kirli tezgahları parçalamaktan başka şansımız yok. Birileri Afrin’e inmeyin diyebilir, bunu lüks görebilir. Birileri hala oralarda barış rüzgarları estireceğini zannedebilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşbakanı olarak diyorum ki; bize saldıranlara karşı biz Osmanlı tokadını atarız. Kilis’te, Hatay’da 100’e yakın kardeşimiz şehit olacak biz ne diyeceğiz? Osmanlı’nın tokadını atarız. Aynı şeyi Cereblus’ta yaptık, El Bab’ta yaptık şimdi burada yapacağız. 3,5 milyon Suriyeli kardeşimizi kendi topraklarına göndereceğiz. Türkiye, kendi hedefleri yanında küresel adalet mücadelesinin de sancaktarıdır” dedi. Cumhurbaşkanı, “Tüm vatandaşlarımın şu hakikatı görmelerini istiyorum ya olacağız ya öleceğiz. Ya bu oyunu bozacağız ya da bir asır daha ayağımızda prangalarla yaşayacağız” diye konuştu.