AYM'den bir tepki çeken karar daha: Bebek katili Öcalan lehine slogana 'ifade özgürlüğü' kılıfı

10:2715/10/2024, Salı
G: 15/10/2024, Salı
Yeni Şafak
Anayasa Mahkemesi
Anayasa Mahkemesi

Anayasa Mahkemesi (AYM), 7 Haziran 2014'te Ardahan'daki protestolarda atılan "Biji Serok Apo" sloganı nedeniyle verilen hapis cezasına ilişkin davada, suçlamanın "terör örgütü propagandası" olarak değerlendirilmesinin, düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. Bu hüküm kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Anayasa Mahkemesi daha önce de bir takım tepki çeken kararlara imza atmıştı.

7 Haziran 2014’te Diyarbakır’ın Lice ilçesinde gerçekleşen protestolarda
"Çerxa Şoreşe"
marşını söyleyip
"Biji Serok Apo"
ve
"PKK halktır, halk burada"
sloganlarını atan
Merve Nur Tekin
, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından
"terör örgütü propagandası"
yaptığı gerekçesiyle hem hapis cezasına hem de para cezasına çarptırıldı.

Bu kararın Yargıtay’da onaylanmasının ardından Tekin, 11 Şubat 2022’de Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak,
"düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği"
iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu.


İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmedildi


  • Anayasa Mahkemesi kararında, bir marş yoluyla aktarılan düşüncelerin rahatsız edici ya da kışkırtıcı bulunmasının, kişinin ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmayacağını belirtti. Mahkeme, Tekin’in cezalandırılmasının ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu, bu tür öznel değerlendirmelerle insanların düşüncelerini açıklamalarının engellenmesinin temel haklara zarar verdiğini vurguladı. Mahkeme, Tekin'e verilen cezanın toplumun genel yararını gözeten bir gerekliliğe dayanmadığını ve Anayasa’nın 26. maddesi ile koruma altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti.

Kararın kabul edilebilir olduğu oybirliğiyle, ifade özgürlüğünün ihlal edildiği ise oy çokluğuyla onaylandı. Üyeler Yıldız Seferinoğlu ve Ömer Çınar bu karara katılmadı.


Anayasa Mahkemesi Tekin’e 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine ve ihlalin giderilmesi amacıyla davanın Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verdi.



AYM'nin tartışmalı kararları


Karar sosyal medyada tepkiyle karşılandı. Bu karar AYM'nin imza attığı ilk tepki çeken hüküm değil. Anayasa Mahkemesi daha önce de bir takım tepki çeken kararlara imza atmıştı.


2017 yılında Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı bir davada yaptığı başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi (AYM), Demirtaş'ın tutukluluk süresinin makul olmadığını belirleyerek kendisine 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetmişti.

Sözde "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adıyla hazırlanan metne imza atan 9 akademisyenin, terör örgütü propagandası yapma suçundan cezalandırıldıkları gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruda da hak ihlali kararı verilmişti.

Diğer yandan, MLKP üyesinin mezarındaki anmaya katıldığı ve terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle mahkum edilen Figen Yüksekdağ’ın başvurusunda da Yüksekdağ’a manevi tazminat verilmesine karar verilmişti.

2020 yılında ise AYM üyesi Engin Yıldırım, sosyal medyada paylaştığı "ışıklar yanıyor" ifadesi ve yüksek mahkeme binasının fotoğrafı ile darbe imasında bulunmuştu.

Yargıtay ile kriz


Geçtiğimiz aylarda Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasında yargı sistemi içinde derin bir kriz patlak vermişti. Krizin sebebi ise Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldükten sonra tahliyesine ilişkin verilen AYM kararıydı. AYM, Atalay'ın tutukluluk halinin hak ihlali olduğunu belirterek tahliye edilmesi gerektiğine karar verdi. Ancak, Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu karara uymayarak tahliye talebini reddetti.


25 Ekim 2023'te Anayasa Mahkemesi, Atalay'ın "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Ancak bu karar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından tanınmadı ve Atalay'ın milletvekilliği 30 Ocak 2024'te TBMM Genel Kurulu'nda okunan bir Yargıtay kararıyla düşürüldü​.

Yargıtay, AYM'nin bireysel başvuru konusundaki yetkilerinin sınırlandırılmasını savunarak, bu tür krizlerin önlenmesi için anayasal düzenlemelere gidilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle, Yargıtay, AYM kararlarının yüksek yargı tarafından denetlenebileceği bir mekanizma oluşturulmasını önerdi​.


Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, krizin daha da derinleşmesine yol açmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumu Yargıtay'ın bağımsız bir yüksek mahkeme olarak haklarını savunması olarak değerlendirirken, Anayasa Mahkemesi'nin hatalı kararlar verdiğini söylemişti.

#Anayasa Mahkemesi
#PKK
#terör
#Ardahan