Başbakan Binali Yıldırım, önceki gün Almanya Başbakanı Angela Merkel ile biraraya geldi. Dün de 54. Uluslararası Münih Güvenlik Konferası’na katılan Yıldırım, programı kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtladı:
Keşke biz de bilebilsek, onu soruyoruz, ne yapmak istediklerine bir karar verseler. Biz ne istediğimizi biliyoruz. Evirmeden çevirmeden net şekilde diyoruz ki; kardeşim, bizim hudutlarımız ötesinde bir terör devleti oluşumuna asla tahammülümüz olmaz. Öyle bir maceradan vazgeçin. Bu aklı size kim veriyorsa size iyilik etmiyor. Bu milleti, bu ulusu yeterince tanıyamamışsınız. Bu millet burada bir şer kuşağı oluşmasına izin vermez. Terör devleti... Bu terör faaliyeti içinde olanlar Kürtlerin hakkını savunduklarını iddia ediyorlar. Ama uygulamalarının öyle olmadığını görüyoruz. Orada Kürtlere, Araplara, Türkmenlere zulüm ediyorlar. Çocuklara zorla silah veriyorlar, terör faaliyeti içerisine sokuyorlar. Kadınlarına ve mallarına el koyuyorlar. 911 kilometre, hadi yüzünü çık Fırat Kalkanı. Onun dışındaki 800 kilometrelik bölümde oldu bitti ile Amerika’ya DEAŞ’ı yok edeceği hikayesini anlatarak orada çok büyük bir sindirme harekatı yapıyorlar.
Bunlar ABD’ye, ‘biz burada sizin için İsrail için bir güvence olabiliriz, bizi destekleyin’ demişler. ‘Burada bir oluşum yapalım, Suriye’yi de Türkiye’yi de kontrol edersiniz, hem İran’a karşı eliniz güçlenir’ diye bir proje, senaryo hazırlanmış. Bu proje üzerinden yola çıkmışlar. Ama kılavuzları yanlış. Terör örgütü ile gelecek projesi yapılabilir mi? Bunlar terör örgütü, işi gücü öldürmek. ABD’nin bunları muhatap alması akla ziyan bir iştir. Yıllarca NATO’da ortak olacağız, biz NATO’nun sınırlarını koruyoruz, onlar da NATO sınırlarını karşı bir terör faaliyetine geçiyorlar. Kiminle? Diğer NATO üyesi ülke ile. İzahı mümkün değil.
‘Efendim bu bir mecburiyet, bu bir tercih değil.’ Ne mecburiyeti kardeşim? DEAŞ’ı yok etmek için buna niye mecbursun? Fırat Kalkanı’nda biz 3 bin 600 DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Gerçek anlamda DEAŞ mücadelesini biz verdik. Bir tek Münbiç’te de kaldınız, çıkartmadınız PKK’lıları. Orayı da boşu boşuna işgal ettiniz.
Türkiye yerli yerinde duruyor. Etrafta bir sürü yağmacı var.
Bu tip işler bir süreçtir. Yani hemen aklımıza geldi şunu yapalım bunu yapalım yok. Biz sonuna kadar ABD’nin bu yanlıştan dönmesini ümit ediyoruz. ABD’nin orta-uzun vadeli geleceğinin teröristlerle olmayacağını görmesini istiyoruz. Görürse kendi kazanır, görmezse biz bir şey kaybetmeyiz. Biz yerimizdeyiz. Biz hudutlarımızı koruruz, ABD’ye rağmen de terörle mücadele ederiz. Biraz daha bizi meşgul edebilir. Diyelim ki tüm bunlar olmadı, o zaman oturur ne yapacağımızın kararını veririz. Bizim duygusal davranarak hızlı bir şekilde hareket etmemize gerek yok.
Biz demokrasiyi geliştirmeye, hukuk sistemini geliştirmeye çalışan ülkeyiz. Çok seslilik her zaman iyidir. Bu alanda da böyle bir reforma ihtiyaç var. Biz diyoruz ki; burada da bir çerçeve yasa hazırlayalım. Hazırlığını tamamladık. Bunların farklı farklı uygulamaları var. Biri diğerine benzemiyor. Bir yerde bir tane kuruluyor, bir başkası kurulamıyor. Bunları hep tarattım. Yurt dışındaki uygulamalara baktım. Bir çalışma tamamlandı. Önce bunu biz kendimiz konuşmamız lazım. Bir taslak çalışması tamamlandı. Bunu Bakanlar Kurulunda görüşeceğiz, sektörden görüş alıp Meclis gündemine getireceğiz.
Bir ara cici çocuk çıkarttılar, parlattılar , marlattılar, bazı medya organlarında ama gerçek niyetlerini daha sonra gördük. Onlara çok şans verildi. Hiç kimse diyemez ki; buradaki sorunların çözümü için bölgenin sesine kulak verilmedi. Bölge niye HDP’nin oluyormuş? Böyle bir şey var mı? Her karış toprağı bu milletindir. Bugün Türk-Kürt vatandaşlarımızın ülkemizin her yerinde yaşıyor. Güneydoğu’dan fazla Kürt nüfusu var İstanbul’da. Kürt vatandaşlarımız benim başımın tacı. Kürt vatandaşlarımıza zarar vermekten başka bir faydaları oldu mu bu terör örgütünün. PKK’nın Kürtler diye bir derdi yok. Kürtlerin de Türklerin de PKK gibi bir baş belası var. Çözüm, çözüm, çözüm yok kardeşim. Çözüm, bu kanlı terör örgütünü bu ülke topraklarından atmak. Başka hiçbir çözüm yok.