Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 kanalına verdiği mülakatta, 15 Temmuz darbe girişiminin Pensilvanya'dan aldıkları talimatla kalkışılmış bir hareket olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, “Türkiye'nin şu anda nüfusu 79 milyon. 79 milyonluk bir Türkiye içerisinde şu anda bütün bu kirli yapıyı, bu terörist yapıyı kurumlarımızdan temizlemek durumundayız. Eğer temizleyemezsek bunun bedelini çok ağır öderiz. Biz mesela 34-35 yılda bölücü terör örgütüne ne yazık ki yaklaşık 40 bin şehit verdik, onlarla böyle bir mücadelenin içinde olduk” dedi.
“Avrupa'daki birçok ülkede bu temizlik operasyonunda aslında bir cadı avı başlatıldığı söyleniliyor, sizin cevabınız ne olur buna? sorusuna Erdoğan, şöyle cevap verdi: “Şimdi ben tabii onların ne dediğine bakmıyorum, çok da ilgilenmiyorum. Ben şuna bakıyorum. Örneğin, Fransa'da 3 ay artı 3 ay, artı 6 aylık olağanüstü hal yasası ilan edildi. Belçika'da olağanüstü hal, ABD'de Ferguson sebebiyle olağanüstü hal, aynı şekilde Münih'te olağanüstü hal ilan edildi. Kaç kişi öldü? 6 kişi. Ben az önce size 246 kişiden bahsediyorum. Öbür tarafta 2 bin 185 yaralıdan bahsediyorum. Bunların hiçbirisi bizim yaşadığımızı yaşamadılar, bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmadılar. Bu darbe girişimidir, bu devleti yıkmaya yönelik bir adımdır.
Eğer medya bu darbe girişiminin arkasındaysa yazılı ve görsel medya, onlar da bedelini öder, bu yasada var, hukukta var. Bunlar ne yazık ki Pensilvanya'dan aldıkları talimatla bu ülkede bu darbe girişiminde bulundular. Bakın şu anda itirafçılar var ve bu itirafçılar talimatı nereden aldıklarını söylüyorlar. Çok daha ileri, Genelkurmay Başkanımızın rehin tutanlardan bir tanesi; 'Sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen'le görüştürelim, buluşturalım' diyecek kadar ileri gidiyorlar. Böyle bir süreç var. Biz bu süreci bir kenara koyabilir miyiz? AB Dış Politika Temsilcisi Mogherini önce konuya iyi hakim olsunlar. Önce bilgiyi bizdeki kaynaklardan alsınlar, Türkiye'nin yönetimine karşı olanlardan değil.
Biz hiçbir belge talep etmeden teröristleri kendilerine verdik. Ama şimdi bir darbe girişiminde bulunan Fetullah ile ilgili biz kendilerinden bunu istiyoruz, onlar hala bizden belge vesaire istiyorlar. Gerekirse Dışişleri Bakanımı, bunun yanında Adalet Bakanımı, özel temsilcimi Amerika'ya göndermek suretiyle muhataplarıyla orada görüşmelerini sağlayacağım.
Düşünün işte bir Parlamento vuruluyor, Cumhurbaşkanlığı Binası vuruluyor, Başbakanlık Binası vuruluyor. Ama Batılı dostlar bu bombaların nedense hiçbirini görmüyor. Herhalde bu ülkenin en üst yöneticileri öldükten sonra görecekler, bunun beklentisi içindeler, ondan sonra da zil takıp oynayacaklar. Kusura bakmasınlar, her türlü tedbiri alırız ve almaya da devam edeceğiz.”
Erdoğan, darbe girişimi sonrası, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanının değiştirilip değiştirilmeyeceği yönündeki bir soru üzerine, şu anda gerek MİT Müsteşarı gerek Genelkurmay gerekse de diğer kuvvet komutanlarla ilgili buna benzer verdikleri herhangi bir kararın söz konusu olmadığı yanıtını verdi.
Erdoğan, “Tabii biz bu kararları verirken veya verecek olursak, bunları Sayın Başbakanımla beraber otururuz değerlendirmesini yaparız, ondan sonra nihai kararımızı veririz. Şu anda bir geçiş süreci içerisindeyiz. Bizde bir söz var, 'Dereyi geçerken at değiştirilmez'. Şu anda biz böyle bir sürecin içerisindeyiz ve bu sürecin içerisinde de şu anda arkadaşlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Şunu çok açık, net söylememiz lazım. Bir istihbarat zaafı söz konusudur, vardır. Hatırlayın. Amerika'daki ikiz kuleler vurulduğu zaman kimse istihbarat ne yaptı veya istihbarat görevden alındı mı? Böyle bir soru sormadı? Fransa'da bu olaylar oldu değil mi, orada da istihbarat zaafı yok mu? Var. İngiltere olayı aynı. Şu anda Almanya'daki mevcut gelişmeler aynı. Sormazlar mı, nerede istihbaratınız? Demek ki zaman zaman istihbarat zaafları olabiliyor. Biz Sayın Başbakanımızla değerlendirmelerimizi yaparız, atacağımız bir adım varsa bu konuda ondan sonra atarız. Şu anda hepsi görevinin başındadır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Zaten gerek kendisi (Fidan) gerek Genelkurmay Başkanımız, bu konuda tasarruf size aittir, sizler bu konuda bizimle ilgili hangi tasarrufta bulunursanız bizim buna karşı söyleyecek bir şeyimiz yok, vereceğiniz herhangi bir görevi de yapmaya yine devam ederiz, bizde bu anlayış hakimdir” dedi.