New York Times’ta yayımlanan analizde ABD’nin İsveç ve Finlandiya’yı NATO’ya dahil ederek Avrupa üzerinde Soğuk Savaş’tan sonra ilk kez bu denli nüfuz sahibi olduğuna dikkat çekti. Biden’ın NATO Zirvesi'nden sonra Helsinki’de İsveç, Danimarka, İzlanda, Norveç ve Finlandiya liderleriyle buluşması da bu tezi güçlendiriyor.
ABD’nin, Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgali amaçlayan saldırısının ardından Avrupa Birliği’nin özerk bir askeri yapıya dönüşme amacını sona erdirecek adımlar attığı ve bunda başarıya ulaştığı belirtildi. Amerikan New York Times gazetesinde yayınlanan bir analizde, Washington’ın, Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında attığı adımlar ve NATO’yu aktif biçimde devreye girmesiyle, Brüksel’in savunma alanında özerklik hayallerinin suya düştüğü kaydedildi. Yakın zaman önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “NATO’nun beyim ölümü” gerçekleştiğine yönelik sözlerinin hatırladığı analizde, Başkan Biden “Yüksek ihtimalle kıtayı (Avrupa) NATO’laştırdığını ilan etme noktasında” olduğu kaydedildi.
Soğuk Savaş’tan sonra ilk
NATO’nun onlarca yıldır tarafsız konum alan Finlandiya’yı üye yaptığı, İsveç’e kapıyı açtığı, İttifak’ın doğu kanadına asker yığıp güçlendirdiği ve Avrupa Birliği’ndeki üyelerin savunma harcamalarını artırma sözü verdiğinin hatırlatıldığı analizde, Soğuk Savaş’tan sonra Avrupa’nın bir kez daha NATO güdümüne girdiği savunuldu. Analizde, uzun yıllardır silahlanma ve NATO genişlemesine karşı duran Avrupa’daki sol siyasi yapıların dahi, Almanya’da koalisyon ortağı Yeşiller Partisi örnek gösterilerek, Ukrayna’daki savaşa ve NATO yapılanmasına destekler konuma geldiği belirtildi.
Avrupa devede kulak kaldı
ABD’nin uzun yıllardır ana silah, lojistik, hava üsleri ve savaş planlarının ana tedarikçisi konumunda olduğu belirtilen analizde, Ukrayna savaşının bu durumu daha gözle görünür hale getirdiği belirtildi. Avrupa’nın Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımın miktarının yüksekliğinden bahsetmesine rağmen, ABD’nin geçen yıl sağladığı 47 milyar dolar tutarındaki tedarikin ancak yarısına denk geldiği belirtilerek, son dönemde Almanya gibi ülkelerin savunma harcamalarını artırma kararının da görünümü değiştirmeye yetmediği ifade edildi.
Sadece ABD’nin eli güçlendi
Öte yandan “Savaş sadece ABD’nin elini güçlendirdi” ifadelerine yer verilen analizde maddi seviyeleri ne olursa olsun, Avrupalıların ilgili harcamalar karşısında ne kadar az askeri yetenek elde ettiklerinin de dikkat çekici olduğu kaydedildi. Koordinasyon eksikliği ve maliyet hesabının, Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlama kabiliyetini baltaladığı ve NATO’nun bağımsız hareket etme yeteneğine sahip herhangi bir yarı özerk Avrupa kuvvetinin ortaya çıkmasını engellediğine işaret edildi. ABD’nin Pentagon’un bütçesinin yüzde 6’sından azını harcayarak Avrupa’daki nüfuzunu artırdığını belirtildi. “Avrupa belki yeniden askerileşiyor ama meyvesini ABD topluyor” değerlendirmesi yapıldı.