İngiltere'nin kuzeyinde yaşayan Kelly Heather, hayatını altüst eden olayı 38 yaşında fark etti. Hastalığını ilk başta sadece tırnağındaki silik, koyu çizgiyi fark eden genç kadın hekime başvurduğunda aylar içinde koyulaşan çizginin aslında ölümcül bir hastalık olduğunu öğrendi. Tırnağından beynine kadar yayılan sinsi hastalık genç kadının hayatını kabusa çevirdi.
İngiltere'de yaşayan genç kadının hayatı tırnağında beliren bir çizgiyle kabusa döndü.
Bir dizi test ve biyopsi sonucu, Kelly Heather'a melanom, cilt kanserinin en ölümcül türü teşhisi kondu.
Melanom, genellikle ciltteki hücrelerin anormal şekilde büyüyüp çoğalması sonucu gelişirken, subungual melanom adı verilen özel türü tırnak altındaki hücrelerden başlar ve genellikle iyileşmeyen, büyüyen çizgilerle kendini gösterir. Bu tür kanser, erken evrede fark edilip tedavi edilmediği takdirde hızla yayılabiliyor.
İlk başta sadece tırnağında tespit edilen kanser, hızla ilerleyerek parmağının tırnak yatağını çıkarılmasına yol açtı. Ancak ne yazık ki, altı ay sonra kanser parmağında geri dönmeye başladı.
Mart 2020'de yapılan ikinci bir ameliyatla parmağının kısmi olarak kesilmesi gerekti. Doktorları, hastalığının yayılma riskinin düşük olduğunu belirtmişti. Fakat, kanserin takibi sırasında yeni bir gelişme ortaya çıktı: Heather, Ağustos 2022'de koltuk altında bir kitle fark etti. Testler, kanserin koltuk altındaki lenf bezlerine sıçradığını gösterdi.
Kelly Heather için hastalık, her geçen yıl daha da zorlayıcı hale geldi. Büyük bir operasyonla 20 lenf bezi çıkarıldı, ardından bir yıllık immünoterapinin sonucunda hastalık başarıyla geriledi. Nisan 2024'te ikinci bir yıl immünoterapiye gerek olmadığı ve Heather'ın remisyonda olduğu belirtildi.
Ancak, Heather'ın mücadelesi burada bitmedi. Hamile olduğunu öğrenen Heather, hamileliğinde kontrolsüz nöbetler geçirmeye başladı ve beyindeki tümör tekrar etti. Bunun üzerine evre 4 metastatik melanom teşhisi kondu.
Bu, cilt kanserinin en ileri aşamasıdır ve bu evrede hayatta kalma oranı oldukça düşüktür. Heather'ın beynindeki tümörlerden bir kısmı başarılı bir şekilde çıkarıldı, ancak kalan kısım için hedefli radyoterapiye ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca, kanserin plasenta yoluyla bebeğine geçme olasılığı da, aileyi derinden endişelendiriyor.
Tüm bu zorluklara rağmen Kelly Heather, her gün pozitif kalmaya ve sevdiklerinin yanında güçlü olmaya kararlı. Eşi Tom Woodcock ve dört çocuğu, Kelly'nin bu zorlu yolculuğunda her anında yanındalar. Ancak hastalığın Heather'ın işini bırakmasına yol açması, aileyi maddi olarak zorluyor. Bu sebeple, Heather'ın tedavisi için bir kampanya başlatıldı. Aile, kanserin daha erken tespit edilmesine yardımcı olacak daha fazla test yapılmasını savunuyor.
Heather'ın yaşadığı süreç, kanserle mücadelede zamanın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Tıbbi ilerlemeler ve erken teşhisle birçok hayat kurtarılabilirken, Kelly Heather’ın mücadelesi, herkesin sağlık kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini hatırlatıyor.
Heather ve ailesi, her ne olursa olsun, umudu kaybetmeden bu zor dönemi atlatabilmek için mücadelelerini sürdürüyor. Heather, “Hayatımda bir şey değişti: Artık her gün bir hediye gibi. Her anın kıymetini bilerek yaşıyorum,” derken genç kadının hikayesi, kanserle mücadele ederken sadece fiziki değil, duygusal olarak da güçlü kalmanın, insan ruhunun direncinin önemini gösteriyor.