Türk silahlı kuvvetlerinin Cumhuriyet tarihindeki en büyük deniz tatbikatı Mavi Vatan-2019 bugün tamamlanıyor. Üç denizde de 103 geminin katılımıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilen tatbikatta milli deniz ve hava platformlarının yanında yazılım tabanlı sistemler de kritik görevler üstlendi.
Nikolas, konvansiyonel güç olarak, özellikle küçük uçak gemileri ( Anadolu ve Trakya ) ve diğer savaş gemilerinin tamamlanması ve ABD’den alınması planlanan F-35-B’lerle durumun Türkiye lehine büyük oranda değişeceğini ifade etti.
Tatbikatın Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan halkına yansımasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Nikolas, “Yunanistan'da, askeri tatbikat yaygın olarak duyuruldu. Birçoğu bu uygulamaya tepki gösteriyor, çünkü Türkiye'nin güçlendiği, savunma sanayisindeki silahlarının ilan edildiğine ve Yunan halkının korkutulduğuna inanıyorlar.
Mavi Vatan-2019 tatbikatının sıcak bir savaş riski taşıyıp taşımadığına ilişkin çok net bir cevap veren Nikolas, “Hayır. Bunun sadece bir kazadan sonra olacağına inanıyorum. Ne Türkiye ne de Yunanistan, en azından şu anda ‘sıcak bir savaşa’ yol açmayı amaçlamıyor” ifadelerini kullandı.
“Yunanistan'da, Türk savunma sanayisinin büyük gelişimi hakkında Yunan medyasında konuşan ilk kişi oldum. Onunla suçlandım. Bir programda, tüm yeni silahları birçok unsurlarıyla sundum” diyen Nikolas, şöyle devam etti:
“2030'dan sonra Türkiye'nin dünyadaki en güçlü yedi askeri güç arasında olacağına inanıyorum. Aynı zamanda Türk savunma sanayisi kendi kendine yeterli olacak, yani yabancı ülkelere bağlı olmayacak. Bu, büyük ölçüde, zaten ihracat yapan ve yılda 2 milyar dolar ihraç eden savunma sanayinizde yaptığınız çok iyi işlerden kaynaklanıyor.”
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri Fatih’den sonra ikinci sondaj gemisi Yavuz’la (Deepsea Metro II) birlikte büyük hız kazanacak.
Doğu Akdeniz’de özellikle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ilan ettiği sözde 1, 4 ve 7. parseller için büyük endişe duyduğunu ifade eden Nikolas, 10. parsel için aynı endişeleri taşımadığını söyledi.
“Yunanistan'da konuyu abarttık. Ancak, bölgede bir ‘enerji oyuncusu’ haline geldiğinden ve yeni bir diyalog süreci başlattığından Kıbrıs için önemli” açıklamasında bulundu.
Pek çok Türk uzmanın maliyet ve Türk kıta sahanlığı sorunu yüzünden hayali bir proje olarak gödüğü Doğu Akdeniz Boru Hattı Projesi’ne (EASTMED) ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Paunis Nikolas, “Elbette “EASTMED” boru hattının inşaatı birçok dengeyi değiştirecek” dedi.
“Yunan medyasında da belirttiğim gibi, bu adım Türkiye’yle bir kriz yaratabilir” diyen Nikolas, bu krizin başarılı bir şekilde yönetebileceğini ve Amerikanı’nın bölgedeki varlığından güven duyulduğunu ifade etti.