Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işverenin sağlık sorunlarını gerekçe göstererek savunmasını almadan işten çıkarılan işçinin işe iade edilmesi gerektiğine hükmetti.
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bir fabrikada çalışan işçi, iddiaya göre sendikaya üye olduğu için işveren tarafından sağlık sorunları bahane edilerek işten kovuldu.
Gebze 1. İşçi İş Mahkemesi'nde feshin iptal edilmesi istemiyle işe iade davası açan işçi, davalı şirkette 2 Ekim 2013 tarihinde işe başladığını, 16 Ekim 2014'te iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini belirterek, "Sendikalı olmam sebebiyle iş akdim mesnetsiz bir fesih sebebine dayanarak sonlandırıldı. İş akdimin feshinin geçersizliğine ve işe iademe karar verilmesini istiyorum" dedi.
Mahkemede savunma yapan davalı şirket avukatı ise davacının 21 Ekim 2013 tarihinden itibaren iş akdinin feshine kadar geçen süre içerisinde aralıklı olarak toplam 195 gün rapor aldığını bildirdi.
İşveren avukatı, davacının sağlık sebepleriyle şirkette çalışmasının gerçekleştiremediği ve taraflar arasındaki iş ilişkisinin sürdürülemeyeceğini açıkça gösterdiğinden davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddedilmesini talep etti.
Mahkeme, davacının iş akdinin kesintisiz devamsızlığının bildirim süresinin 6 hafta aşmasından dolayı iş kanunu 25/1b-a maddesi gereğince davalı işveren tarafından feshedildiğini, davacının iş akdinin feshedilmesinin davalı işverenin haklı ve geçerli bir sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
- Davacı avukatı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9, Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, 4857 İş Kanunu'na göre:
- Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili sebeplerle feshedilemeyeceği maddesine dikkat çekti.
Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:
"İşçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili sebeplerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir. Madde açıkça sadece işverenin 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/II numaralı bendinde sayılan haklı sebeplerle fesihte savunma alınacağını düzenlemiş, 25. maddenin diğer bentlerini dışında tutmamıştır. İşçinin sağlık nedeni ile iş görme edimini yerine getirmemesi, verimi ile ilgili olduğundan 19. madde uyarınca savunmasının alınması gerekir. Dosya içeriğine göre davacı işçinin iş sözleşmesinin, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/I maddesi uyarınca sağlık nedenleri ile davalı işverence feshedilmiş, ancak savunması alınmamıştır. Davacının iş sözleşmesinin sağlık sebepleri ile feshedilmesine karşın, fesih öncesinde savunmasının alınmamış olması feshin geçersizliği sonucunu doğurmaktadır. Diğer taraftan her ne kadar davalı işverence, İş Kanunu 25/1-b uyarınca davacının iş sözleşmesinin feshedildiği savunulsa da, somut olayda işçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve iş yerinde çalışmasında sakınca bulunduğu hususları da ispatlanamamıştır. Tüm bu sebeplerle davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır. Mahkemenin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine oy birliği ile karar verilmiştir."