İlaçta fiyat cambazlığı

Yeni Şafak
04:0017/01/2017, Salı
G: 17/01/2017, Salı
Yeni Şafak

Türkiye’ye her yıl milyarca dolarlık ilaç satan yabancı firmaların, fiyatlarla ilgili mevzuatı delmek için türlü türlü yöntemler geliştirdikleri belirlendi. İlaç fiyatlarını yüzde 500’e varan oranlarda şişirdiği tespit edilen firmaların özellikle referans alınan “en ucuz fiyat” uygulamasını baypas için uğraştığı tespit edildi. Yeni şirket kurma, aynı ilacı farkı isimle sunma, tekel oluşturma, referans fiyatı devre dışı bırakma, kutuları küçültme gibi cambazlıklara başvurulduğu gözlemlendi. Referans uygulaması takibini Fiyat Değerlendirme Komisyonu ile sıkı markaja alan Sağlık Bakanlığı yeni bir tebliğ çalışması yaparak Bakan Akdağ’a sundu.

Türkiye'deki ilaç pazarı 15-20 milyar lira arasında değişiyor. Pazardaki ilaçların yüzde 56'sı yani yarıdan fazlası ithal ilaçlardan oluşuyor. Yerli üretim oranı son yıllarda artmakla birlikte pazarın hakimiyeti halen yabancı firmalarda. Türkiye ilaç ithalatını en fazla Almanya, ABD, Fransa İsviçre, İngiltere, Danimarka ve Güney Kore gibi ülkelerden yapıyor. Bir kısmı Türkiye'de lisanlı üretim de yabancı şirketlerin Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na sattığı ilaçların fiyatları, genelgelerle belirleniyor.



%500'LERE VARAN FİYAT ARTIŞI


Bakanlığı veya SGK'nın İlaç ödeme sistemindeki ilaçların fiyatları, referans alınan 5 Avrupa ülkesinden (Yunanistan, İspanya, Portekiz, Fransa ve İtalya) hangisinde en ucuz ise ona göre belirleniyor. Ancak Türkiye'de ilaç ödeme sistemi üzerinden parasını aldıkları ilaçlar için Avrupa'nın 'en ucuz' fiyatını veren ilaç şirketleri türlü oyunlarla ilaç bedellerini artırmaya çalıştığı tespit edildi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri de firmaları yeni şirketler kurarak bazı oyunlara giriştiklerini belirlediklerini dile getirirken, firmaların kurdukları oyunlarla aynı ilacın fiyatını yüzde 500 artırdıkları tespit edildi.



Hükümetin uyguladığı fiyat politikasından memnun olmayan yabancı ilaç şirketlerinin, haksız kazanç elde etmek için farklı şirket kurma, ilaç ismini farklılaştıma, ilaç kutu miktarını küçültme, referans fiyatı kendi lehine olacak şekilde önce düşürme ardından da arttırma gibi yöntemlere başvurduğu belirlendi. Firmaların tespit edilen diğer cambazlıkları ise ilacın fiyatını düşürerek


tekel oluşturma ve ilacın ruhsatını aldığı halde piyasaya yeteri katar sürüm yapmama olarak sıralanıyor.



TEBLİĞ SUİSTİMAL Mİ?


Yabancı ilaç firmalarının başvurduğu bu oyunlar sonucu devletin ilaç harcamalarında artışlar başladığına dikkat çekilirken, bunun temelinde 10 Temmuz 2015 tarihli “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar" ile 11 Aralık 2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğ" olduğuna işaret ediliyor.



Bu iki düzenlemenin ilaçların piyasada bulunmalarını sağlamak amacıyla iyi niyetli olarak getirildiği ancak, bazı ilaç firmaları tarafından da ciddi şekilde suiistimal ettiği savunuluyor.



BAKANLIK NE DİYOR


İlaçta vurgun iddiaları Sağlık Bakanlığı yetkililerine sorduk. Türkiye'deki fiyatlar çok düşük olduğu için firmaların değişik adla şirket kurduğunu doğrulayan bakanlık yetkilileri, “Birçok firmanın böyle Türkiye'de firmaları var. İlaçlarının da adını değiştirebiliyorlar. İlaç ismi değiştirildiğinde zam olmuyor ve referans fiyattan da çıkılmıyor. Kararname buna engeldir" diyor. Bakanlığa göre, ihtiyaç olan ilacın piyasada bulunmama gibi bir sıkıntı da yaşanmıyor.



ARTIŞA SIKI TAKİP


Yüzde 500 zam olan ürünle ilgili de bakanlık yetkilileri bu ürünün Türkiye'de bulunmadığını belirtti. Bazı ilaçların yurtdışından Türk Eczacılar Birliği aracılığı ile getirildiğine dikkat çeken yetkililer, “Hastanelerin acillerinde kullanılan bir ampuldü. Biz firma yetkililerini çağırdık, ürününü tekrar piyasaya vermesini istedik. Onlar da piyasaya girerken, referans fiyatları ile geldi. Referans fiyatlarının karşılığını da Fiyat Değerlendirme Komisyonu kararı ile verdik. Şimdiki fiyat eczacılar birliğinin getirdiği fiyatın da altında. Bütün eczanelerde bulunmasını sağladık.''



İŞTE SUİSTİMAL YÖNTEMLERİ


  • Farklı şirket cambazlığı
  • * Global ilaç firmaları, yüksek fiyat almak istedikleri ilaçlar için, kendi şirketi dışında, Türkiye'de yeni bir şirket kuruyor. Yeni şirketin Yunanistan, İspanya, Portekiz, Fransa ve İtalya'da ilgili ilacı pazarlayan şirket olmaması sebebiyle bu ülkelerin fiyatı referans alınamaz hale getiriliyor. SGK, ilacın daha pahalı olduğu ülkelerde geçerli fiyatı referans almaya zorlanıyor.
  • Referans ülkede, ilacı 'önce çek sonra sür' taktiği
  • *Şirket bir ilaç için Türkiye'de fiyat belirleneceği sıralarda Yunanistan gibi küçük ve aynı ilacın fiyatının düşük olduğu ülkelerde ilacı pazarlamadan kaldırıyor. Ya da yukarıda olduğu gibi bu ülkeler için ayrı bir şirket kuruyor. O şirkette referans ülkede olmayınca Uzakdoğu gibi ülkelerden getiriyor. “Hong Kong, Kolombiya veya Meksika'dan ithal ettik" diyerek fiyatı şişiriyorlar.
  • İlaç aynı ama ismi her ülkede farklı
  • *İlacın formülü, etken maddesi ve üretim şekli aynı olmasına ve aynı firma tarafından üretimi yapılmasına rağmen; ilacı Türkiye'de ayrı Yunanistan, İspanya, Portekiz, Fransa ve İtalya'da ayır isimle piyasaya sürüyorlar. Böylelikle de bu ülkelerin Türkiye'de fiyat için referans alınmasını engelliyorlar.
  • Kutu miktarı azaltılıyor
  • *İlacın üretim formunda veya bir ambalajın içerdiği ilaç miktarında değişiklik yapılarak, daha yüksek fiyat belirlemeye çalışıyor. Böylece firmalar, bir defasında daha fazla ürün satabilmek için, daha çok ürün içeren büyük ambalajlar için daha düşük fiyat belirliyor ve daha düşük fiyat belirlemek zorunda bırakılıyor.
  • Düşür-arttır yöntemi
  • *İlaç firmaları, bazı ilaçları için referans alınması gereken ülkelerdeki satış fiyatının da altında Türkiye'de bir fiyat talebinde bulunuyor. Böylece düşük fiyat alarak SGK'nın bu ilacı sisteme sokmasını sağlıyor. Ancak anlaşma yaptıktan sonra ilacın referans ülkedeki gerçek fiyatına yükseltilmesi talebinde bulunuyor. İlaç hastalar tarafından kullanılmaya başlandığı için de bu talebi reddetmek her zaman mümkün olmuyor. Oysa, ilk baştan daha yüksek olan gerçek fiyatı ile başvuruda bulunmuş olsa idi, SGK bu ilacı listesine dahil etmeyecekti.
  • Tekel de oluşturuluyor
  • *Bazı ilaç firmaları, aynı hastalığın tedavisinde kullanılan birden fazla ilacı olduğunda, bu ilaçlarından birinin fiyatını çok düşürüyor ve böylelikle de diğer firmaların aynı hastalık için ilaç satabilmesini engelliyor. Rakip firmalar, piyasadan çekilince de tekel konumuna gelmiş olmasını kullanarak ürünlerinin tamamı için fiyat artışı yapılmasını dayatıyor.
  • İlacın ruhsatını alıyor ama getirmiyor
  • *Bir ilaç için Türkiye'de ruhsat alınmış ve Türkiye için bir fiyat belirlenmiş olmasına rağmen, o ilaç Türkiye'ye getirilmiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu ila anlaşma yapılmıyor ve ilacın yabancı ülkelerdeki yüksek fiyatı üzerinden hastalarda kullanımı zorunlu bırakılıyor.

'%20 AZ' BASKISI


Bu arada İstanbul'da geçtiğimiz Aralık ayında bir toplantı yapıldı. Toplantıda fiyatı yüzde 100 fiyatı artan ilaçlarla ilgili Fiyat Değerlendirme Komisyonu'na 'yüzde 20'yi aşmama yetkisi verilmesi kararlaştırıldı. Ancak bu toplantının ardından bütün ilaç şirketlerinin Sağlık Bakanlığı'na gelerek bu durumun durdurulması için baskı yaptıkları öğrenildi.



YENİ TEBLİĞ HAZIRLIĞI VAR


Listedeki ilaçlarla ilgili firmanın da Avrupa'daki bütün haklarını bir başka firmaya satmasından dolayı Hong Kong, Kolombiya, Meksika'dan getirdiğini de doğrulayan bakanlık yetkilileri, “Bu firma artık piyasada yok. Tebliğe göre bir ürün 5 referans ülkede yoksa dünyanın başka yerinden getirmesine izin veriyor. Yeni firmada oradaki fiyatla Türkiye'ye getirmiş. Bunu da biz bir sorun olarak gördük. Yeni bir tebliğ çalışması yaptık. Bakan beye sunduk imzada. Referans ülke değişikliği ile yüzde 100'den fazla zam almış ürünler olursa da bunları Fiyat Değerlendirme Komisyonu'na sunacağız. Bunları firma ile yeniden konuşacağız. Ne oldu da yüzde 100 zam istiyorsun diye soracağız."





#Türk Eczacılar Birliği
#Sosyal Güvenlik Kurumu
#SGK