Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) geçtiğimiz cuma günü aldığı kararla dolar stokçularının kredi almasını zorlaştırdı. TL cinsi kredi almak isteyen şirketler, 1 Kasım tarihine kadar hesaplarındaki döviz miktarını üçte bir oranında azaltmak durumunda. Bu zorunluluk nedeniyle bu hafta piyasalarda TL lehine hareketlilik yaşanması bekleniyor.
Bankacılık Düzeneme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 21 Ekim’de dövizi olan şirketlere TL cinsinden kredi kullandırma konusunda getirdiği sınırlandırmayı daha da zorlaştırdı. BDDK, cuma günü piyasaların kapanmasının ardından duyurduğu kararla, TL cinsi kredi kullanabilecek şirketler için daha önce 15 milyon TL olan döviz bulundurma sınırını 10 milyon TL’ye indirdi. Kurul, bankadaki döviz miktarı; aktif büyüklüğünün ya da bir yıllık cirosunun yüzde 10’unu geçen şirketlere uygulanan kredi sınırlamasındaki oranı ise yüzde 5'e düşürdü.
MEVDUAT YAPISI DEĞİŞECEK
Bu düzenlemenin ardından, şirketler stoklarındaki dövizi azaltmak zorunda kalacak. Dolar stokçularının kredi almasını zorlaştıran BDDK düzenlemesinin piyasadaki etkisi ise bugün görülecek. TL üzerindeki döviz baskısını azaltacak düzenleme, özellikle bankalardaki mevduat dağılım dengesini değiştirecek. TL cinsi kredi almak isteyen şirketler, 1 Kasım tarihine kadar hesaplarındaki döviz miktarını üçte bir oranında azaltmak durumunda. Bu zorunluluk nedeniyle bu hafta piyasalarda TL lehine hareketlilik yaşanması bekleniyor. BDDK'nın aldığı karara destek gelmeye de devam ediyor. İşte sivil toplum kuruluşları ve uzmanların görüşü:
VATANINI SEVEN DÖVİZ STOKÇULUĞU YAPMAZ
Orhan Aydın (Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği Başkanı): Türk Lirası üzerindeki döviz baskını kırmamız gerekiyor. Dolayısıyla bunu gerçekleştirebilmek için tedbirler de alınmalı. Üretim için gereken ara malı, ham madde, makine yatırımı yapacak olanların doğal olarak dövizle alışveriş yapması gerekiyor. İhtiyacın kadarını harca ve seni idare edecek kadarını da sakla. Lakin dövizden para kazanacağım sevdasına girme. Zira senin bu sevdan ülkemizin yarınlarından çalıyor, bugünlerine zarar veriyor. Ha keza 2020 yılında 1 trilyon mevduat kullanırken bunun 1/3’ünün dövize gittiğini gördük. Burada bir suistimal oldu. Bu gibi uygulamaların önüne geçmek ve TL'nin üzerindeki döviz baskısını kaldırmak adına döviz stokçuluğunu önlemek gerekiyor ve BDDK’nın da bu yönde atmış olduğu adım yerinde. Vatanını seven döviz stokçuluğu yapmamalı.
PARANIN ÜRETİME VE İSTİHDAMA GİTMESİ SAĞLANIYOR
Prof. Dr. Sefer Şener (İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi): Ucuza kredi alıp, bunu alternatif piyasalarda değerlendiren şirketler var. Bunun üzerine BDDK kredi piyasasına dönük sıkılaştırma adımı attı. Yani amaç, TL'ye olan ilgiyi artırmak. BDDK attığı adımlarla hem şirketlerin kasasında döviz tutmasını engelliyor, hem de TL'ye güveni ve Lira'laşmaya katkı sağlamaya çalışıyor. Kasasında 10 milyon TL'nin üzerinde dövizi bulunan niye kredi alsın? Bazı işletmeler tam da bunu yapıyor. Kasasında dövizi bulunmasına, finansmana ihtiyacı olmamasına rağmen uygun şartlardaki krediyi alıyor. Bu yüzden asıl ihtiyacı olan, kasasında dövizi bulunmayan firmaların düşük faizli krediden yararlanması zorlaşıyor. Bunu engellemek, kredilerin, üretime, istihdama, ihracata dönük gitmesi için de BDDK ilave tedbirler alıyor. Bu sayede kredilerden ihtiyacı olan şirketlerin yararlanması sağlanıyor. Böylece döviz ve altına giden kaynakların üretim ve istihdama yönelmesi sağlanıyor.
Bu tür önlemler yerinde
- Prof. Dr. Murat Demiröz (İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi): Genel olarak piyasaya yapılan müdahaleleri doğru bulmuyorum. Ancak, burada spekülatif bir durum var. Dünya konjonktürü de dikkate alındığında, milli paranın gücünü, finansal istikrarı korumak için BDDK’nın yaptığı gibi bazı adımlar atılabilir. Sadece bu önlemleri almak yeterli değil. Gerekirse BDDK ve bankalar, verilen kredilerin ne kadar doğru yere gittiğini incelemesi lazım. Burada İslami Finans kurumları kullanılabilir. Çünkü onlar doğrudan yatırım alımı yapıyorlar. Para böylece doğrudan üretime ve yatırıma gidiyor.