KOSAM, iş dünyasının talepleri arasında yer alan bölgesel ve sektörel asgari ücret konusunda rapor hazırladı. Yatırım teşvik bölgeleri, hane halkı tüketim harcamaları ve istihdam düzeyleri incelenerek hazırlanan raporda çarpıcı öneriler yer alıyor.
Gelişmiş ülkelerde yaygın şekilde uygulanan ve iş dünyasının ekonomi yönetiminden talepleri arasında yer alan bölgesel ve sektörel asgari ücret konuları Türkiye’de de uzan bir süredir tartışılıyor. Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Kalkınma Odaklı Stratejik Araştırmalar Merkezi (KOSAM); bölgesel ve sektörel asgari ücret çalışmalarını açıkladı.
ÇALIŞMA HAYATINA YENİ BİR BAKIŞ
Türkiye’deki yatırım teşvik bölgelerini, hane halkı tüketim harcamalarını, eşdeğer hane halkı gelirlerini, istihdam düzeylerini, sektörel çalışmalar gibi verileri inceleyerek hazırlanan “Çalışma Hayatına Yeni Bir Bakış” başlıklı çalışmada sektörlere, bölgelere ve farklı bileşenlere göre asgari ücretin tespit edildiği iki model yer alıyor. KOSAM; önerdiği asgari ücret modelleriyle; kalkınmaya sürdürülebilir katkı sağlamayı, toplumsal adaleti desteklemeyi ve adil rekabet şartları altında çalışanların refahını artırmayı hedefliyor.
BU KONUYU TARTIŞILMALI
KOSAM Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Can Başaran; akademisyenler ve uzmanların katkılarıyla hazırlanan raporların kamuoyunda tartışılmasını hedeflediklerini söyledi. Başaran, “Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine göre 1. Bölge ile 6. Bölgede çalışanlar aynı ücreti aldığı gibi farklı yetkinliklerde iş yapan çalışanların aynı ücreti almasını da sürdürülebilirlik açısından sağlıklı bulmuyoruz” dedi.
Türkiye’deki yatırım teşvik bölgelerini, hane halkı tüketim harcamalarını, eşdeğer hane halkı gelirlerini, istihdam düzeylerini, sektörel çalışmalar gibi verileri inceleyerek iki çözüm önerisi sunduğunun altını çizen Başaran, “Çalışma kapsamında incelenen örnekler, adil bir ücretlendirme zemini oluşturabilmek için sistemin sade, açık, anlaşılır, uygulanabilir ve denetlenebilir bir şekilde kurgulanmasına ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. İşin ve çalışanın niteliklerine göre değişen adil bir ücret tabanı oluşmasını hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
UYGULANABİLİR MODEL
Dünyadaki örnekleri, ülkemiz iş dünyasının gerçek verileriyle sentezlediklerini belirten Başaran, araştırmanın detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Teori ve pratiği birbirine yakınlaştıracak bir ücret matematiğinin ortaya konulduğu, bireyin ve işin temel özelliklerinin dikkate alındığı bu modelde; eğitim düzeyi, deneyim, işin ve çalışanın niteliği, iş kazası ile mesleki hastalık riski gibi parametreler temel belirleyicileri oluşturuyor. Ülkemizde bölgeler arasında sosyo-ekonomik farklılıkların, yatırım ve tüketim eşitsizliğine neden oluyor. Gelişmişlik düzeyleri belirgin tezatlık gösteren iller söz konusu olduğunda, bölgesel asgari ücret en rasyonel sistemi temsil eder hâle geliyor. Bölgesel asgari ücret sayesinde ödeme kapasitelerine, yaşam standartlarına ve genel gereksinimlere uygun asgari ücret modeli için iki farklı çözüm önerisi sunuyoruz” dedi.