Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PYD-PKK'nın yeni Kandil'i olan Sincar'a yapılan operasyonların süreciğinin işaretini verdi. TÜMSİAD Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, "Vakti saatinde ne yapmamız gerektiğini biliriz, bir gece ansızın gelebiliriz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen TÜMSİAD Genel Kurulu'nda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Faydasız ilimden, yükseltmeyen amelden, kabul olunmayan duadan Allah'a sığındığımız gibi halk ve hak yolunda harcanmayan güçten, kudretten, imkandan da uzak durmak geektiğini düşünüyorum. İnşallah sizlerle birlikte hep bu sıkıntılarından kurtaracak, hem de geleceğe hazırlayacağız. TÜMSİAD'ın yol arkadaşlığını çok önemli görüyorum. Bugüne kadar bizi yanlız bırakmadınız. Bundan sonra da gönül ve yol birlikteliğimiz aynı şekilde devam edecektir, devam etmelidir.
Milletimizin bize verdiği destek şahsımıza değil, bu saldırılar karşısında kendi adına verdiğimiz mücadeleyeydi. Bu mücadeleyi samimiyetle ve kararlılıkla sürdürdüğümüz müddetçe milletimizin desteğinin bizimle olacağından en küçük bir şüphe duymuyorum demiştim. Bu sözlerimin ardından Türkiye tarihinin en alçak darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kaldı. Yaklaşık 9,5 ay önce bu milleti esir edebileceklerini sananlar, bugün yeni Türkiye'nin inşası konusunda atılan adımları çaresizce izliyor. Milletimiz 15 Temmuz gecesi gövdesini tankların ve F16'ların altına koyarak şehadete yürüdü, bunun dünyada eşi benzeri yok. Darbe girişiminden bugüne kadar yaşadıklarımız başka ülkede olsa onlarca yıla sığacak gelişmeleri ifade ediyor.
- İnlerine giriyoruz, gireceğiz, PKK'nın da inlerine giriyoruz. Terör örgütlerine karşı tarihimizin en büyük başarılarını elde ediyoruz. Sınır ötesinde de PYD'yle mücadele ediyoruz, oraları onlara mezar ediyoruz. Biz bundan sonra gelecek desteklerle değil, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz demiştik ve kesiyoruz. Biz hep şuna inandık, Fetih yakındır, inşallah buna inanarak da yola devam ediyoruz.
Bölücü terör örgütünün ve desteklerinin gücünü büyük oranda kırdık kırıyoruz. Cumhuriyet tarihimizde Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardında sınır dışında kapsamlı çalışma yürütüyoruz. 3 bini aşkın DEAŞ'lı etkisiz hale getirildi. Hedef Münbiç ve diyoruz ki Amerika'nın başını çektiği koalisyon güçleriyle beraber biz Rakka operasyonunu yaparız. Amerika'ya diyoruz ki terör örgütü desteklerini yanınıza almayın. Terör örgütlerinin iyisi kötüsü olmaz.
16 Mayıs'ta Sayın Trump ile görüştüğümde belgeleri önüne koyacağım. Biz el ele verelim Rakka'yı DEAŞ'a mezar ederiz. İşte Sincar, baktık ki olmuyor, Sincar'a bir operasyon yaptık. Yaklaşık 210-220 teröristi orada hallettik. En önemli merkezlerini oralarda vurduk. Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes bunu görecek.
Terör örgütleriyle mücadele bizim için bir seçenek değil bir mecburiyettir. Hiçkimse kusura bakmasın biz terör örgütlerine müsamaha göstermedik, göstermeyeceğiz. Batı'nın bizimle beraber olması lazım, samimi iseler taviz veremeyiz. Bugün bizi vuran terör yarın da onları vuracaktır.
Terör örgütü havanla, silahla saldırı düzenlediklerinde hedefte Avrupası, Rusyası değil bizim Mehmetlerimiz var. Şehit olan onlar oluyor. Diğerleri değil... Bugün bizi vuran terör yarın onları vurur. Seçimlerde yaşadık. Referandumda yaşadık. Avrupa'nın birçok ülkesinde bu teröristleri bizi içimizden bölmek için kullanmadılar mı? Hepsini uluslararası televizyonlarda gösterdik. Verin bu teröristleri bize. Vermezler! Çünkü onları bize karşı kullanmanın gayreti içindeler. Dosyalarıyla, herşeyiyle vermemize rağmen gelip bizden utanmadan, sıkılmadan bir tane ajan provakatörü isterlerler. Bunu da Alman Resitansında, Tarabya'da 1 yıl saklarlar. Boğaz'a nazır. Şimdi tutuklandı, içeride. Hala onu istiyorlar. Yahu sizin başka işiniz gücünüz yok mu? Kendi yargılarına gelince bağımsız, bizim yargımıza gelince taraflı öyle mi? Bizim yargımız da kararını verdi tutukladı. Önce siz o istediğimiz teröristleri verin.
İsviçre'de parlamentonun önünde posterime tabanca dayamışlar, diyor ki: Erdoğan'ı öldürün! Gücün yeterse öldürürsün, yapacağınız bir şey yaparsınız. Vakit saat gelince bu emanetin bir sahibi var, bunu vakti gelince alacaktır.Bunu kimse ne bir lahza ileri ne bir lahza geri alamaz. Oranın yönetimleri polisleri ile bunu izlerken kalkıp da "Ne yapıyorsunuz?" diyen var mı; yok! Bizim oralardaki camilerimize gamalı haçlarla boyaların yapıldığını görüyoruz. Bunları kendilerine söylüyoruz. Türkiye'de onlara ait mabetlere acaba bu tür işaretler konsa isyan ederler değil mi? Biz onlara ait mabetlere bugüne kadar böyle bir olumsuz şey asla yaptırmadık. Ülkemizde böyle bir şey olursa asla yaptırmayız. Niye? Biz asil bir milletiz.
- Biz şu anda Batı'dan ne istiyoruz, varsa adalet anlayışın adaletini göster. Sene 64-sene 2017. 54 yıldır Avrupa Birliği kapısında Türkiye ile dalga geçme. Bu milletin de bir sabrı var. Diktatör dersiniz sabır, her türlü hakareti yaparsınız sabır ama bir yere kadar.
Büyük reformu 16 Nisan'da sizlerin onayıyla hayata geçirdik. bu da onları rahatsız ediyor. Milletin verdiği karar herşeyin üstünde değil mi? Yüzde 85,5'luk bir katılım Avrupa'da böyle bir katılım var mı? Yaklaşık 50 milyon vatandaşımın her birine teşekkür ediyorum. 25 milyon 157 bin evet oyuyla bu büyük reformun yüzde 51,4 oranla hayata geçmesi yönünde irade beyan eden vatandaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum
Artık bu halk oylamasını da sonuçlarını da tartışmanın da bir kıymeti harbiyesi yok. Bundan sonra yapılacak iş önümüzdeki seçimlere hazırlanmaktır. 2019'un Mart ayında yeni sisteme göre adımlar atılacak.
AB ülkemize yönelik haksız tavrında bir değişiklik yapmazsa AB üyeliği konusunda da halk oylamasına ihtiyaç olabilir. Olur mu olur? İngiltere yapıyor oluyor da, Türkiye'yi kendisine yakıştırmayanlar, Türkiye'nin halkoylaması kararından niye rahatsız oluyorlar? Hem almıyorsun, hem içeri sokmuyorsun, sonra da niye rahatsız oluyorsun? Bunlar bizi çok mu seviyor? Avrupa'da halkoylamasıyla ilgili sandıklar kurdurmazlarmış! O sandıklar size kalsın. Bize Türkiye yeter.
- "Salı günü partime üye olacağım"
- Önümüzdeki Salı günü kurucusu olduğum partiye tekrar üye olacağım. Ardından da 21 Mayıs'ta yapılacak kongremizde yeni yönetim şekli belirlenecek.
Tek parti döneminde onlar için mağlubiyet söz konusu değildi. Ama çok partili hayatta galibiyeti yok. Şu anda Avrupa'daki Nazilerle buluştular. Zamanı çok iyi kullanmalıyız. Önümüzde yapmamız gereken çok iş var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne hazırlanmak için ciddi bir mesai yapmamız gerekiyor. Özellikle ekonomide tamamen süni bir şekilde sarsılan dengelerin tekrar yerli yerine oturtulmasına ihtiyacımız var.
Hamdolsun güzel gelişmeler var. Dün Mart ayı ihracat rakamları açıklandı. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 arttı. Borsa İstanbul tarihi bir noktaya ulaştı. Dolar endeksi yavaş yavaş yerine geliyor. Yarın Hindistan, Çarşamba günü Rusya, bir sonraki hafta Kuveyt, Çin ve ardından Amerika'ya gideceğiz. Ardından Belçika'da NATO liderler zirvesine katılacağız. Ne içeride ne dışarıda kimsenin bekleyeceği bir milat kalmadı. Koşacağız, koşturacağız. Artık biz en kötüyü inşallah geride bıraktık. Bundan sonra hep daha iyiye, güzele yol alacağız
Faiz konusunda da ekonomideki güven ve istikrar ortamının güçlenmesine paralel olarak önemli adımların atılacağına inanıyorum. Herkesi harekete geçmeye davet ediyorum. Yatırım ve istihdam ile ilgili çok ciddi teşvikler getirdik. Yastıklarınız altındakilerini çıkarın. Büyüt yatırımı. Yatırımı büyüttükçe teşvik kapsamına gir, ciddi yatırımlar elde et. İki taraf da kazansın. Yurt dışından ortaklar getirin, öyle yatırımlar yapın. Daha da güçlenin. Size güçlü olmak yakışır.Birlikte kazanma ve çalışma çağrısı yapıyorum. Tüm yatırımcılardan cesur adımlar atmalarını bekliyoruz. Bizim ülkemizde şu anda güven de var istikrar da var.
Mesele eğer bu ülkeyi bu milleti sevmekse gerisi teferruattır. Bizim böyle bir derdimiz var. Milletimizin ayrılığına da tahammülümüz yok. İnşallah ilk etapta 2019 yılına kadar olan dönemi, 2023'e kadar kalan süreyi çok iyi değerlendiririz. Sevinci, tasası bu millet için olmayanlarla hedefimize ulaşamayız.
Benim Hollanda'da Hüseyin Kurt evladımızı, kardeşimizi ısıran o itler, köpekler ve onları oraya salan polisleri onları yönlendirenler bizim dostlarımız olamaz.Niye sert konuşmayacağız ya, o bizim kardeşimiz, soydaşımız evladımız. Benim bakanımı arabanın içine mahkum ediyorlar, kendi konsolosluklarına sokmuyorlar, orada Hüseyin Kurt evladımızı köpekler ısıracak "yine de sert olmasak" sen ne diyorsun ya? Bu, bizim değerler silsilesi içerisinde yeri olmayan davranıştır.