Turizm ve tarım kenti Antalya’nın en önemli istihdam merkezleri arasında yer alan, Akdeniz Sanayi Sitesi esnafları, son yıllarda personel sıkıntısı yaşıyor. Ağırlıklı olarak otomotiv, makine, ahşap ve çeşitli işler alanında faaliyetlerin yürütüldüğü sitenin 2 bin 500 işletmesinde, 15 bin kişinin istihdamı sağlanıyor. Son yıllarda ailelerin çocuklarını sanayi sitesine göndermemesi, yetişkinlerin ise daha hafif işleri tercih etmesi nedeniyle çırak ve kalfa sıkıntısı baş gösterdi. Bugün ise sanayi sitesine bine yakın çırak, 600 usta ve kalfa aranıyor.
Akdeniz Sanayi Sitesi’ne günde yaklaşık 50 bin aracın giriş yaptığını söyleyen Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Mehmet Öztürk, 2 bin 500 işyeri, 15 bine yakın çalışanı ile kentin en büyük toplu iş merkezlerinden biri olduğunu kaydetti.
Sanayide, otomotiv, makine ahşap ve çeşitli işlerde faaliyet yürütüldüğünü belirten Öztürk, günlük 50 bin civarında aracın sanayi sitesine giriş yaptığını ifade etti.
Antalya’nın turizm bölgesi olması nedeniyle bazı esnafların işlerinde dönemsel düşüşler yaşandığını aktaran Mehmet Öztürk, “Turizm ve tarım bölgesinde kullanılan ekipmanların ürün ihtiyaçlarını sanayimizden karşılıyoruz. Otomotiv alanında Türkiye’nin en başta gelen sanayi sitesindeniz” dedi.
Bugün Türkiye’de sanayi sitelerinin en büyük sorunlarından birinin personel olduğunun altını çizen Öztürk, “Son yıllarda sanayicilerimizin en önemli sıkıntılarının başında teknik eleman ihtiyacı geliyor. Bu sorunları çözmek için meslek liselerinin sayısı arttırıldı ama bir türlü bu sorun çözülemiyor. Meslek liselerinde istenilen verimlilik henüz elde edilemedi.İşletmelerle, liseler arasında işbirlikleri yapılıyor. Fabrikaların, küçük esnafların en büyük ihtiyacı bugün teknik personeldir” diye konuştu.
Eğitim sisteminin 12 yıla uzamasıyla çırak sorununun da baş gösterdiğini dile getiren Öztürk, “Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl çıraklık yasasını değiştirerek, çıraklık okullarına giden öğrencileri de özgün eğitime saydı. Yaklaşık 5 yıldır çırak konusunda krizimiz vardı. Çırak gelmez olmuştu. Bakanlığın yaptığı çalışma doğruydu. Bu sene çırak gelmeye başladı. Çırağımız bir gün okula gidiyor, 5 gün mesleğini öğreniyor. Çıraklık okulu da lise gibi dengi okul sayılıyor” dedi.
Dünyada söz sahibi ülkelerin tamamının sanayileşmiş olduğunu işaret eden Mehmet Öztürk, “Ülkemizin de dünyada söz sahibi olabilmesi için sanayileşmesi gerekmektedir. Eksik olan bir şeyler var, girişimciler teknisyen bekliyor, okullar dolu, mezun olan çocuklar, girişimciye gitmiyor, farklı işi tercih ediyor. Bugün meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin yüzde 80’i mezun oldukları işi yapmıyor. El birliği içinde bunu düzeltmemiz gerekiyor” diye konuştu.
2 bin 500 işyerinde en az bin çırağa ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Öztürk, “Nitelikli işçi olarak, yetişmiş, kaliteli ustalara ihtiyacımız var. Kaliteli ustada son yıllarda yetişmiyor. İş ahlakı olan, verilen işi kaliteli yapan teknisyenlere ihtiyaç var. 600 civarında yetişmiş ustaya, kalfaya toplamda bin 600’e yakın elemana ihtiyaç var” dedi.
İşletmelerin yaptığı iş ve mali yapısına göre çırak,kalfa ve ustalarına maaşlar verdiğini dile getiren Öztürk, “Çırak olarak işe giren kişi devlet tarafından sigortalı ve asgari ücretin üçte biri hesabına yatırılıyor. Bu uygulama iyi oldu. Çırak devlet güvencesi altına girdi. Meslek Liselerinden staja gelenlerde, staj süresince asgari ücretin üçte biri yatırılıyor. Nitelikli bir personel de asgari ücretten,3-4 bine kadar maaş alabiliyor. Teknik şekilde donanımlı bir usta en düşük memur maaşından fazla maaş alabiliyor. Sanayi koşullar diğer alanla göre biraz ağır. Kendini ispatlamış, ustaların dükkanı önünde müşteri kuyrukları oluşuyor. Kaliteli, uygun fiyatlı ve müşteri odaklı çalışan her ustaya sanayi sitemizle iş imkanı var” ifadelerine yer verdi.