30 milyar dolar sürpriz olmaz

Ekonomi Bakanlığının desteği ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ile Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) iş birliğinde düzenlenen 9. Aftermarket 2018 Konferansı İstanbul'da gerçekleştirildi. Her yıl olduğu gibi bu sene de yenileme pazarındaki güncel uygulamaları, sorun ve fırsatları küresel boyutta değerlendirme ve tartışma olanağı sunan konferans, uluslararası uzman ve yöneticilerle sektördeki üst düzey katılımcıları buluşturdu.

4 AYDA 11 MİLYAR DOLAR

Konferansın açılış konuşmasını yapan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, otomotiv endüstrisinin 2017 yılında 28,5 milyar dolarla üst üste 12. ihracat şampiyonluğuna ulaştığını, tarihi rekor kıran sektörün bu yıl da artışa devam ettiğini vurguladı. Baran Çelik, “Otomotivin bu yılki performansına bakıldığında yılsonunda 30 milyar dolarlık ihracat rakamını da aşarak tüm zamanların ihracat rekorunu kırmamız sürpriz olmayacak. Bu yılın üçte biri geride kalırken otomotiv ihracatımız yüzde 20 artarak 11,1 milyar dolar oldu. Ocak-Nisan 2018 döneminde otomotiv ihracatının Türkiye ihracatından aldığı pay da yüzde 20 oldu. Türkiye ihracatının beşte birini tek başına sektörümüz yapıyor. Bu dönemde özellikle otomotiv yan sanayi ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatında yaşanan yüzde 20’nin üzerinde artışlar toplam otomotiv ihracat artışında temel belirleyici etken oldu” diye konuştu.

TEKNOLOJİK GELİŞMİ TAKİP ETMELİYİZ

İhracatta gerçekleşen bu artışı sürdürülebilir kılmak ve küresel rekabette öne çıkmak için teknolojik gelişmelerin ve değişimlerin çok yakından takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Baran Çelik, “Günümüzde teknoloji, tüketici alışkanlıklarını büyük ölçüde değiştiriyor. Yeni neslin tüketim alışkanlıkları ve ürün tercihleri bir önceki nesle göre oldukça farklı. Otomotivin değişime ayak uydurması, teknolojik yenilikleri, global trendleri, tüketici alışkanlıklarını yakından takip ederek buna göre stratejiler geliştirmesi çok önemli. Gelecek öğrenmeye açık ve hızlı öğrenen, yeniliklere çabuk ayak uyduranların olacak. Endüstri 4.0 dönüşümü ile firmaların çalışan personel ihtiyacı azalacak, pek çok iş robotlara ve dijital dünyaya devredilecek. Diğer taraftan akıllı üretim ekonomisinde daha üniversite, hatta lisede kendi işini kuran, kendi yolunu çizen gençlerin sayısı da hızla artacak” şeklinde konuştu.

Bilişim ve yazılım önem taşıyor

Otomotivin yeni ekosisteminde internete bağlı araçlar, iletişim ve büyük verinin son derece önem arz ettiğine de değinen Çelik, bu durum yeni iş modellerinin, ürünlerin ve hizmetlerin ortaya çıkmasına neden olacağına işaret ederek şunları söyledi: “Ortaya çıkacak büyük veriyi okuyabilen yani anlamsız dataları çözüp, anlamlı hale getiren kişilerin ve robot operatör vasıflı iş gücünün önemi artacak. Önümüzdeki dönemde batarya teknolojileri, araç şarj altyapı sistemleri, ileri düzey sensörler, lazer teknolojiler, yüksek çözünürlüklü kameralar, yapay zeka teknolojileri, yakıt hücreleri, yenilikçi malzemeler, multimedya sistemleri yatırım yapılması gereken başlıca alanlar. Mekanik teknoloji gelişiminin yerini giderek bilişim ve yazılım teknolojileri alacağından bu alanlara yatırım yapmayan tedarikçilerin ayakta kalma şansı azalacak.”