Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı; planlı tarımla hububat, yağlı tohum ve bakliyat üretiminde 2027 yılına kadar ortalama yüzde 17,3 üretim artışı hedeflediklerini belirtti. Yumaklı, uygulanacak sistemle çiftçinin de kendisine sağlanacak destekleri önceden bileceğini ve önünü daha iyi göreceğini kaydetti.
Türkiye, yağlı tohumlar ve hububat başta olmak üzere 13 kritik üründe 1 Eylül itibarıyla ‘planlı tarım’a geçiş yaptı. Planlı tarım dönemini ve yeni nesil destekleme modelini düzenlenen basın toplantısı ile anlatan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2027 yılına dair hedeflerini de açıkladı. Bakan Yumaklı, planlı tarım ile hububat üretiminin ortalama 35 milyon tondan 39,5 milyon tona çıkarak yüzde 13 artacağını vurguladı. Hububatta 4,5 milyon ton artış ile yüzde 13, yağlı tohumlarda 5,6 milyon ton artış ile yüzde 22, baklagillerde 1,4 milyon ton artış ile yüzde 17 artışı hedefi ediklerini dile getiren İbrahim Yumaklı, “3 ana ürün grubunda planlı tarım ile birlikte 2027 yılına ortalama yüzde 17,3 üretim artışı olması öngörülüyor” dedi.
ÜRETİMİN %77’Sİ PLANLI TARIM KAPSAMINA ALINDI
Planlı tarım kapsamındaki 13 stratejik ürünün Türkiye’deki 20,2 milyon hektarın 15,6 milyon hektarında ekilen ürünler olduğunu dile getiren Tarım Bakanı, şöyle konuştu: “Üretim planlamasının düğmesine bastığımızda, ülkemizde ekilen alanların yaklaşık yüzde 77'si bu kapsama girmiş oldu. Gıda arz güvenliğimiz için önemliydi, stratejik önemliydi, insan ve hayvan beslenmesi önemliydi ve sanayimizin ham madde temini önemliydi. Artı bir dediğimiz de yem bitkileri. 13 artı 1 ürünle 1 Eylül 2024 itibarıyla üretim planlamasına Türkiye'deki toprakların yüzde 77'sinde üretilen ürünleri planlama kapsamına almış olduk.”
MAZOTUN TAMAMI GÜBRENİN YARISI DEVLETTEN
Belirlenen havzalarda üretilen ürünlere başka kıstas aramadan, kullanılan mazotun yarısını, gübrenin de yüzde 25'ini vermek üzere tasarlandığını söyleyen Yumaklı, “Türkiye'de üretim yapan bütün üreticiler, temel desteği alacak. İkinci grupta ise 13 stratejik ürün ve yem bitkisinin, paydaşlarıyla birlikte yaklaşık 2 yıllık çalışmayla belirlenmiş olan havzalarda üretilmesi durumunda temel destek kadar bir destek de kendilerine verilecek. Böylece mazotun yüzde 100’ünü, gübrelerin de yüzde 50'sini almış olacaklar. Bizler stratejik ürünleri belirlenen havzalarda ürettiğimiz zaman hem suyumuzu hem toprağımızı korurken hem de bu ürünlerin ekonomik karşılığını daha iyi alınmasını sağlamış olacağız” dedi.
SORUN ÇIKARACAK ÜRÜNE DESTEK YOK
Su kısıtı olan bölgelerde belirlenen şekilde üretim yapıldığı takdirde gübre ve mazot giderlerinin tamamını destekleyeceklerini belirten Yumaklı, “Örneğin Konya’nın kurak bölgelerinde çok fazla su isteyen soya, patates, soğan, pamuk gibi ürünler ekildiği takdirde bu çiftçiler bizim hiçbir desteğimizden faydalanamayacak” şeklinde konuştu. Yumaklı, bu bölgelerde buğday, nohut, arpa, mercimek, mısır, kuru fasulye, ayçiçeği ve aspir üretimine destek sunacaklarını kaydetti.
FAHIŞ FIYATLARLA KARŞILAŞIYORUZ
Üreticilerin, üretim noktasında üzerine düşen görevi yaptığını, ancak fahiş fiyat ile karşı karşıya kaldıklarını da belirten Yumaklı, “Bir gün içerisinde etiketlerin birkaç kez değiştiği zamanlar oldu. Bununla ilgili fahiş fiyat yasal düzenlemesi oluşturuldu. Burada Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz. Belli oranda kırılmaya başlandı. Bir ürünü 1 birime alıp 10 birime satamazsınız, buna kimsenin hakkı yok” dedi.
ÇİFTÇİ EYLEMLERINİ CHP ORGANIZE EDIYOR
Türkiye’nin farklı bölgelerinde çiftçilerin yaptığı eylemler hakkında da konuşan Yumaklı, şunları söyledi: “CHP’nin ilgili il ya da ilçe örgütleri tarafından organize ediliyor bu eylemler. Hatta ilk dönemlerde parti flamalarının da en önde gezdiğini gördük. Şimdi de benzer şeyi yapmaya devam ediyorlar. En son Konya’da benzer bir şey oldu. Biz biliyoruz ki orada HDP’de dahil olmak üzere diğer unsurların tamamı organize bir şekilde insanları sokağa dökmeye çalışıyorlar. Bu düşünceden artık vazgeçmeleri gerekir. Önerileri varsa söylesinler, insanları sokağa dökmek hiçbir çözüme ulaştırmayacak.”