11. Kalkınma Planı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Normal şartlarda yıl sonuna kadar tamamlanması planlanan 'Dijital Türkiye Versiyon 1.0', 6 ay erken tamamlanarak, kapsamdaki hizmetler Dijital Türkiye’ye entegre edilmiştir." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen 11. Kalkınma Planı kabul edildi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Oktay, 11. Kalkınma Planı'nı rekabetçi üretim ve verimliliğe odaklanarak hazırladıklarını belirterek, "Ülkemizin teknolojide dışa bağımlılığının azaltılmasını ve buna bağlı olarak imalat sanayisinde yapısal dönüşümü sağlayabilmek için sektörel önceliklendirme yaklaşımını ortaya koyduk. Bu çerçevede, imalat sanayisindeki tüm sektörlerin ticaret, üretim, katma değer, istihdam ve teknoloji düzeylerini karşılaştıran ve sektörler arası ileri ve geri bağlantılarının analizini yapan çalışmalarla ülkemize orta ve uzun vadede rekabet gücü kazandırarak daha hızlı bir büyümeye yöneltecek sektörleri belirledik." diye konuştu.
Bu kapsamda, plan dönemi sonunda imalat sanayi ihracatını 158,8 milyar dolardan 210 milyar dolara çıkarmayı, yüksek teknolojili sektörlerin ihracat içerisindeki payını yüzde 3,5’ten yüzde 5,5’e, orta-yüksek teknolojili sektörlerin ihracat içerisindeki payını ise yüzde 36,4’ten yüzde 44,2’ye çıkarmayı hedeflediklerine dikkati çeken Oktay, sanayileşme sürecinin güçlü bir finansal yapı ile desteklenmesi için KOSGEB desteklerinin imalat sanayi içerisindeki payını yüzde 48’den yüzde 75’e, Türk Eximbank desteklerinin ihracata oranını da yüzde 26’dan yüzde 29’a çıkaracaklarını kaydetti.
Oktay, aynı şekilde kalkınma yatırım bankacılığı kredi hacmini yüzde 8,1’den yüzde 12’ye çıkaracak şekilde kaynak sağlamayı hedeflediklerini vurguladı.
Savunma sanayisine yönelik attıkları adımlarla savunma sanayi dışındaki sektörleri de hareketlendirmek istediklerini dile getiren Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2013 yılında 1,6 milyar dolar olan savunma sanayi ihracatımız 2018 yılında 2,2 milyar dolara yükselmiştir. Plan dönemi sonunda ihracatın 10 milyar dolara çıkartılması hedeflenmektedir. Savunma sanayi teknolojik kabiliyetlerin geliştirilmesinde ve sivil kullanım imkanı olacak yeni ürünlerin geliştirilerek imalat sanayisinin rekabet gücünün artırılmasında büyük önem taşımaktadır. İnternet, GPS, ses tanıma gibi günlük hayatımızda yaygın olarak kullandığımız pek çok öncü teknoloji savunma sanayi kökenlidir. Bugün çok konuşulan yapay zeka ve robot teknolojilerinin gelişiminde de savunma sanayi öncülük yapmaktadır. Savunma sanayinin kamu alımları ve kamu destekleri konusunda uluslararası anlaşmalarda ayrıcalıklı bir konumu bulunmaktadır. Burada savunma sanayisinde gelişmelerin sivil alanda da kullanılmasını teşvik ediyoruz."
Ar-Ge harcamalarını yüzde 1,8'e çıkaracağız
Ar-Ge çalışmalarına da değinen Oktay, 11. Kalkınma Planı dönemi boyunca yapacakları yatırımlarla Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 0,96’dan yüzde 1,8’e çıkaracaklarını söyledi.
Bu harcamalar içerisinde özel sektör payını da yüzde 56,9'dan yüzde 67'ye yükseltmeyi hedeflediklerini kaydeden Oktay, "Araştırma geliştirme işlevini güçlü bir biçimde sürdürecek şekilde tam zamanlı eş değer Ar-Ge personel sayımızı beş yılda ikiye katlayarak 154 binden 300 bine çıkaracak beşeri sermaye yatırımlarını ve destekleri plan kapsamında öngörmüş durumdayız. Bununla ilgili kuruluşlarımız detaylı çalışmalarını sürdürmektedir." dedi.
Fuat Oktay, sanayileşmenin gerektirdiği insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla plan döneminde eğitim yatırımlarına özel önem verdiklerini, bu kapsamda mesleki ve teknik eğitim liselerine giden öğrencilerin toplam ortaöğretim öğrencileri içerisindeki payını yüzde 34,9’dan yüzde 40’a, okullaşma oranını da plan dönemi sonunda yüzde 100’e çıkaracaklarını vurguladı.
Oktay, rekabetçi üretim ve verimliliğe odaklandıkları bu plan döneminde mesleki ve teknik eğitime yönelik laboratuvarlar ve atölyelerin modernizasyonunu sağlayacaklarını belirterek, "Mesleki ve teknik eğitim ile işgücü piyasası arasındaki bağı güçlendireceğiz. Bu fiilen başlamış bir uygulamadır. İlgili sektörler, STK'ler ve organize sanayi bölgelerini de buna dahil ederek nitelikli personel yetiştirmeyi hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Dijital Türkiye" projesi kapsamında atılan adımlara da değinen Oktay, şöyle konuştu:
"Rekabetçi üretim ve iyi kamu yönetişiminin en önemli unsurlarından biri olan, önceki adıyla 'e-devlet', şimdiki ismiyle 'Dijital Türkiye' ile ilgili olarak da birkaç hususu belirtmek istiyorum. Bugün burada müjdelemek isterim ki, normal şartlarda yıl sonuna kadar tamamlanması planlanan 'Dijital Türkiye Versiyon 1.0, 6 ay erken tamamlanarak kapsamdaki hizmetler Dijital Türkiye’ye entegre edilmiştir. Bunun getirdiği kolaylıklar görülmeye başlanmıştır. Hizmet başına düşen ortalama evrak sayısı Dijital Türkiye Versiyon 1.0’ın tamamlanması ile birlikte ortalama 3,81 oranından 0,35’e düşürülmüştür. Sıfır belge politikası olarak adlandırdığımız bir kamu kurumu tarafından üretilen verinin diğer bir kamu kurumu tarafından evrak olarak istenmemesi çalışmasına Kalkınma Planı döneminde de devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılına giden süreçte yıllar itibarıyla 2019’da 1.1’i tamamlayacağız. 2023 Dijital Türkiye’sinde büyük verinin kullanılmasıyla '2.0' diye adlandırdığımız insan odaklı yapay zekayı esas alan Dijital Türkiye 2.0 sistemine geçeceğiz."
Oktay, Dijital Türkiye Versiyon 2.0 ile iş süreçleri, meslekler ve teknoloji alanlarında bütüncül bir dönüşümü sağlayacaklarını, böylece ülkenin ekonomik ve sosyal refahını daha üst seviyelere taşımış olacaklarını kaydetti.