EDISYON:

Yeni Orta Vadeli Program neleri kapsıyor?

04:0019/09/2024, Perşembe
G: 19/09/2024, Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Dr. Deniz İstikbal / İstanbul Medipol Üniversitesi

Mayıs 2023-Ağustos 2024 döneminde ülke risk primi 703 puandan 276’ya geriledi. Eylül 2023’te açıklanan Orta Vadeli Program (2024-2026) mevcut başarının temel dayanaklarını oluşturdu. Eylül 2024’te kısmi bir revizyonla işleme alınan yeni Orta Vadeli Program (2025-2027) gelecek üç yılı planlıyor. Geçmiş dönemki programlara kıyasla reform gündemiyle hazırlanan yeni Orta Vadeli Program (2025-2027) enflasyonu tek haneye indirmeyi temel hedef olarak vurguluyor. 2027’de enflasyon yüzde 7,0 olarak tahmin edilirken fiyat istikrarı önceleniyor. 12. Kalkınma Planı (2024-2028)’nın hedefleriyle uyumlu şekilde hazırlanan yeni program yeşil ve dijital ekonomiye geçişte teknolojiye odaklanmayı, daha nitelikli iş gücü yaratmayı, yatırım ortamını iyileştirmeyi ve ekonomide kayıt dışılığı azaltmayı ön plana alan sürdürülebilir büyümeyi hedefliyor. Depremin ardından yeniden inşa faaliyetlerini de önceleyen program bütçe ve dış ticaret açığı gibi kronik problemleri dengelemeyi amaçlıyor. Enflasyonun tekrar tek haneye düşürülmesine ek olarak vurgulanan hedefleri, programı yapısal reformlar açısından öne çıkarıyor.

SIRADA TEKNOLOJİ MERKEZLİ SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ VAR

Bir önceki Orta Vadeli Program (OVP) 81 adet yapısal reformu gündemine almıştı. Bu reformların birçoğu gerçekleştirildi. Yeni OVP (2025-2027) teknolojik dönüşümü sağlayacak şekilde yenilendi. Haziran 2023’te iş başına gelen yeni ekonomi yönetimi 15 aylık süreç dâhilinde Orta Vadeli Programla farklı alanlarda başarı elde etti. Bu başarılar arasında Merkez Bankası döviz rezervlerinin tarihi zirve olan 154 milyar dolar seviyesine çıkması yer aldı. Toplam net rezervler salgın öncesi döneme geri dönerken cari ve dış ticaret açığında ciddi iyileşme yaşandı. Kur korumalı mevduatların toplamı ise aynı dönemde 3,4 trilyon TL’den 1,6 trilyon TL’ye geriledi. Eylül 2023’te açıklanan OVP’ye göre yüzde 33 olarak öngörülen enflasyon ise Eylül 2024’te açıklanan yeni programda yüzde 41,5 şeklinde revize edildi. 2025 için de enflasyonda benzer bir revizyon yapılmış ve yüzde 14’ten yüzde 17,5’e çıkarılmıştı. Enflasyon hariç tutulduğunda OVP’de ortaya konan hedeflerin büyük oranda yakalandığını söylemek mümkündür.

ENFLASYONDA TEK HANE HEDEFİ

OVP (2025-2027) üç yıllık süreç içerisinde kamu karar alıcılarının iktisadi tahminlerini içeren bir belgedir. Küresel ekonominin yanı sıra Türkiye’nin iktisadi olarak nasıl pozisyon aldığına dair verileri içermesi açısından önem taşımaktadır. Yeni program finansal istikrarın kalıcı hale getirilmesi, kamu mali reformlarının hayata geçirilmesi, Ar-Ge ve teknoloji merkezli dönüşüm, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılması gibi başlıklar çerçevesinde oluşturulmuştur. Programda atılan adımlarla orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkılması OVP’nin en kritik hedefidir. 2027’de 20.420 dolar olarak tahmin edilen kişi başı milli gelir vurgulanan kritik olgudur. Cumhuriyet tarihinde ilk kez milli gelirin 1 trilyon dolar aştığı 2023’te kişi başı gelirde en yüksek düzey olan 13.243 dolara ulaşılmıştı. 2024’te de milli gelirin 1,33 trilyon dolar olması ve Cumhuriyet tarihinin en yüksek kişi başı gelir rakamı olan 15.551 dolara erişilmesi beklenmektedir. 2023-2027 dönemine bu açıdan yaklaşıldığında milli gelir ve kişi başına gelir açısından en yüksek rakamlara ulaşıldığı dönem olarak değerlendirilebilir.

Enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarı programın birçok yerinde vurgulanmaktadır. 2024-2027 dönemi tek haneli enflasyona ulaşılması için siyasi istikrarla birlikte ele alındığında önemli fırsatlar sunulmaktadır. Merkez Bankasının yüzde 5’lik enflasyon hedefine kıyasla OVP’de 2027 için yüzde 7’lik enflasyon tahmin edilmiştir. Mevcut rakamın daha gerçekçi olduğu ve iktisadi büyümenin sürdürülebilmesi için daha kabul edilebilir olduğu söylenebilir. Fiyat istikrarının sağlanmasının yanı sıra programda teknoloji merkezli sürdürülebilir ekonomiye geçiş önem taşımaktadır. Enflasyonun tek haneye düşürülmesi öngörülebilirliği artırırken yabancı yatımcı ilgisini artırabilir. Yabancı yatırımcı ortamının iyileştirilmesi de sürece önemli katkı sunacaktır.

TÜRKİYE DÜNYANIN EN BÜYÜK 16. EKONOMİSİ OLABİLİR

OVP döneminde Türkiye milli gelirinin dolar bazlı olarak yüzde 33 büyümesi bekleniyor. Böylesine bir süreç içerisinde diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin dünya ortalamasından iki kat daha fazla büyüyeceği gözleniyor. İspanya, Endonezya ve Hollanda gibi milli gelir büyüklüğü açısından Türkiye’nin rakibi olan ülkelerle kıyaslandığında da Türk ekonomisinin potansiyeli daha fazla öne öne çıkıyor. Yeni OVP döneminin ardından büyük ihtimal Türkiye, İspanya’yı ekonomik büyüklük açısından geride bırakarak Avrupa’nın en büyük beşinci ekonomisi olabilir. 2028’de gerçekleşmesi beklenen sıra geçişi Türkiye’yi dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline getirecektir. Satın alma gücü paritesi açısından ise mevcut tablo daha iyi bir seviyeye işaret etmektedir. Günümüzde satın alma gücü paritesi açısından 11. sırada yer alan Türkiye, 2030’da dokuzuncu sıraya yükselerek birçok Avrupa ülkesini geride bırakarak Almanya’nın ardından kıtada ikinci sırayı Türk ekonomisi alabilir. Buradan hareketle yeni dönem OVP yaşanılacak bu değişimlerin ne kadar hızlı olabileceğiyle yakından ilgili. Dördüncü sanayi devriminin eşiğinde dönüşen üretim tesislerine Türkiye ne kadar uyum sağlayabilirse, Avrupalı dev ekonomileri geçmek o kadar kolay hale gelecektir.



#Ekonomi
#Orta Vadeli Program
#Enflasyon

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.