Hollanda'da yarın yapılacak seçimler öncesi mevcut Başbakan Rutte ve ırkçı Wilders, canlı yayında kozlarını paylaştı. Düelloya Türkiye ile yaşanan kriz damgasını vururken, iki siyasi çirkin üsluplarını sürdürdü. Wilders, Hollanda'da yaşayan Türklerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı benimsemeleri halinde Hollanda vatandaşlıklarının alınmasını ya da Türkiye'ye gönderilmelerini talep etti. Rutte ise, "Türkler durumu tırmandırırsa cevap vermek zorundayız" ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye takındığı kabul edilemez tutumun ardından gelen diplomatik krizin gölgesinde seçimlere gidecek kolan Hollanda'da yarın yapılacak seçimlerde en yüksek oy oranlarına sahip Liberal Sağ Parti (VVD) lideri ve Başbakan Mark Rutte ile Türk düşmanı, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, dün canlı yayınlanan bir programda kozlarını paylaştı.
Rotterdam'daki Erasmus Ünviersitesi'nde yapılan tartışmaya Ankara-Lahey hattında yaşanan gerilim damga vurgu.
Popülist Wilders, hükümetin Türk bakanlara yönelik tutumunu desteklediğini belirterek, bunun yeterli olmadığını, daha sert önlemler alınması gerektiğini savundu.
Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi'ni (Sadık Arslan) sınırdışı edilmesi teklifini yineleyen Wilders, Hollanda'da yaşayan Türklerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yorumlarını reddetmedikleri takdirde, Hollanda vatandaşlıklarının alınmasını ya da Türkiye'ye dönmelerini talep etti.
Wilders şöyle konuştu: “Onlar Hollanda'ya mı bağlı? O zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yorumlarını reddetmeleri gerekiyor. Eğer önümüzdeki günlerde onların Erdoğan'ın bu çılgınca ve sert yorumlarını desteklediği ortaya çıkarsa, o zaman ben onları Hollanda'yı terk edip Türkiye'ye gitmeye ve hiçbir zaman Hollanda'ya dönmemeye davet ediyorum. Çünkü onlar Hollanda'ya değil Türkiye Cumhuriyeti'ne ait."
Başbakan Rutte, Türkiye ile yapılan mültecileri geri kabul anlaşmasının olumlu sonuçlarını dile getirirken Wilders, sınırların mültecilere tamamen kapatılması gerektiğini savundu.
Aşırı sağcı lider Hollanda'nın Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılması (Nexit) görüşünü de yineledi. Wilders, “Ben Brüksel'e, Türklere ve Libya'daki dostlarınıza bağımlı kalmak istemiyorum" diye konuştu. Rutte, Wilders ile koalisyon hükümeti kurmayacağının da altını çizerek, “Kuran'ı yasaklamak, camileri kapatmak isteyen bir parti ile çalışmayacağım" diye konuştu.
Ayrıca Wilders'in, televizyon tartışmasına gelirken lacivert ceketin içine siyah bir çelik yelek giydiği ortaya çıktı.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte Türkiye krizi ile ilgili olarak:
"Nazizim benzetmesi ve faşist yorumları kesinlikle kabul edilemez. Bu sözün geri alınması gerektiğini düşünüyoruz. Sanırım cumartesi günü yaptığımız Türk bakanın sınır dışı edilmesi eşi benzeri görülmemiş bir şeydi. Durumun daha da tırmanmasını istemiyoruz. Ama Türkler durumu tırmandırırsa cevap vermek zorunda kalırız."
Irkçı lider Wilders de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hollanda için 'Nazi kırıntısı' sözlerine tepki göstererek: "Türkler durumu daha da tırmandırıyor. Dün Türklerin Cumhurbaşkanı televizyonda, Hollanda'nın faşişt ve nazist olduğunu düşündüğünü tekrarladı. Onlar meydanı temizleyen kahramanların mahkemeye götürülmesini istiyor. Sayın Rutte, burada durup gerilimin tırmanmasını istemiyoruz dememeliyiz. Cevap vermek zorundayız. En azından Türk büyükelçiyi ve diğer konsolosluk çalışanlarını sınırdışı etmeliyiz."
Öte yandan, Maurice de Hond araştırma şirketi tarafından Pazar günü yapılan bir kamuoyu yoklamasında, Hollandalıların 86'sının Rutte'nin Türkiye ile yaşanan krizi iyi yönettiğini düşündüğünü ortaya koydu.
Televizyon tartışması sırasında açıklanan son kamuoyu yoklamasına göre, Rutte'nin 24-28, Wilders'in de 20-24 milletvekili çıkarması bekleniyor.