Türkiye son dönemlerde Erbil ve Bağdat'a kritik ziyaretlerde bulunarak terör örgütü PKK'ya ilişkin uyarılarda bulundu. Son uyarıyı ise BAE ziyareti dönüşünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Söz konusu uyarılar sonrası ise Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden (IKBY) dikkat çeken bir açıklama geldi. IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, terör örgütü PKK'nın bölge topraklarını Türkiye'ye karşı kullanmasını reddettiklerini belirterek, örgütün Erbil ve Bağdat için "büyük bir baş ağrısı" olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BAE'de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani ile de bir görüşme gerçekleştirmişti.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, terör örgütü PKK'nın bölge topraklarını Türkiye'ye karşı kullanmasını reddettiklerini belirterek, örgütün Erbil ve Bağdat için "büyük bir baş ağrısı" olduğunu söyledi.
Barzani, Al Arabiya televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Irak'taki Şii milis grupların eylemlerine (ABD üslerine saldırılar) son verilmesi gerektiğini ifade ederek, Bağdat'ın IKBY'yi koruyamayacağından endişe duyduklarını kaydetti.
"Bizde Mossad'ın hiçbir karargahı da yok"
"Mevcut zorluklar DEAŞ döneminden daha zor ve cephe hattı bilinmiyor." diyen Barzani, Irak hükümetini IKBY'in korunmasında temel rol almaya çağırdı.
Barzani, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak'taki varlığına ilişkin ise, "IKBY'nin, koalisyon güçlerinin varlığının kaderine tek başına değil, Irak merkezi yönetim ile birlikte karar vereceği" değerlendirmesinde bulundu.
IKBY ile İsrail arasında ilişki olduğu iddialarını reddeden Barzani, "İsrail ile hiçbir ilişkimiz yok ve bizde Mossad'ın hiçbir karargahı da yok." dedi.
Barzani, Tahran'ın Mossad'ın IKBY'deki varlığına ilişkin Bağdat'a hiçbir kanıt sunamadığını vurguladı.
"PKK, Erbil ve Bağdat için büyük bir baş ağrısı"
IKBY Başkanı Barzani, "IKBY, İran'a yönelik tehdit kaynağı değil. Sivillerin ölümüne neden oldu, İran'ın saldırısını dostluk çerçevesinde değerlendirmek mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Terör örgütü PKK'nın IKBY topraklarını Türkiye'ye karşı kullanmasını kesinlikle reddettiklerini vurgulayan Barzani, terör örgütü PKK'nın komşu ülkeler (Türkiye) için tehdit kaynağı, Erbil ve Bağdat için de "büyük bir baş ağrısı" olduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye'den Süleymaniye'ye uyarılar
Türkiye-Irak arasında son dönemde oldukça yoğun bir diplomasi trafiği yaşanmıştı.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın ardından, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak beraberindeki heyetle Irak’a yönelik Bağdat ve Erbil’i kapsayan geniş bir ziyaret düzenlemişti.
"Süleymaniye’ye defalarca uyarılar yaptık"
"Türkiye dosta dosttur. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, MİT Başkanımız İbrahim Kalın arka arkaya seri bir şekilde Irak’a ziyaret gerçekleştirdiler. Bu ziyaretler Irak'taki bu olumsuz gelişmelerin oluşturduğu havayı yumuşattı ve Türkiye-Irak arasında gerek merkezi yönetim gerekse Kuzey Irak'la ilgili adımların atılması noktasında güzel gelişmeler oldu. Dürüstlük ve mertlikten taviz vermedikten sonra, özellikle sınırlarımızın dibinde bir teröristan kurulmasına müsaade edilmedikten sonra, biz bu bölgede her türlü adımı komşularımızla beraber atarız. Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğü noktasında bizim göstereceğimiz saygıyı kimse göstermez. Süleymaniye’nin bu olumsuz yaklaşımı ile ilgili defalarca uyarılar yaptık. “Burada yeni yeni, farklı bazı oluşumlar görüyoruz, bunlara fırsat vermeyin, yoksa yalnız kalırsınız.” dedik. Zira Süleymaniye her an her zaman elimizin üzerinde olduğu, soydaşlarımızın bulunduğu bir yer. Erbil yönetimiyle terörle mücadele konusunda yakaladığımız ivme olumlu bir istikamette ilerliyor. Fakat Süleymaniye, yani KYB yönetimi defalarca uyarmamıza rağmen terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye kol kanat germeye maalesef devam ediyor. Şimdi yaptığımız görüşmede biz bu konuyu da gündeme getirdik ve uyarımızı yaptık. Kimse bizden farklı bir duruş beklemesin, gereken tepkiyi veririz. Bu meseleyi es geçemeyiz. Elimizden gelen adımları atıyoruz, atacağız. Birçok konuya tahammülümüz olabilir ancak konu bekamız ve milli güvenliğimiz ise müsamaha kapılarını sonuna kadar kapatır, gereği neyse yaparız. Amaç bize düşmanlık beslemek ise ona da verecek tepkimiz, alacağımız tedbirler vardır, daha sıkı adımlar atmaktan da çekinmeyiz."