Suriye’de son dönemde artan ‘siyasi çözüm çağrıları’nı muhalefetin çatı kuruluşu olan SMDK’nın Başkanı Salim el-Muslat’a sorduk.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriye’de siyasi çözümü işaret eden açıklamaları provokatörler tarafından çarpıtılınca, Suriye’de Türkiye karşıtı protestolar baş gösterdi. Bazı provokatörler eylemleri Türk bayrağı yakılmasına kadar vardırdı. Yaşanan bu gerilim ve muhaliflerin beklentilerini Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Salim el-Muslat’a sorduk. Türkiye karşıtı gösterilerin provokatörlerin eseri olduğunu belirten Muslat, “Buradaki bazı partilerin Suriyelilere karşı yaptığı algı çalışması gibi, orada da halk bazı gruplar tarafından galeyana getirildi. Yaşananlar bizi de üzdü. Biz Suriyeliler olarak Türkiye’nin duruşunu takdirle karşıladık. Desteklerinizden dolayı minnettarız” dedi. Muslat, BM Güvenlik Konseyi’nde 2015’te oybirliği ile kabul edilen siyasi çözüm çağrısına bağlı oldukları söyledi:
SİYASİ ÇÖZÜM İSTİYORUZ
- “Biz sadece muhalif bölgeler için değil, tüm Suriyeliler için siyasi çözüm istiyoruz. Bu siyasi çözüm, 2254 BM Güvenlik Konseyi kararıyla Cenevre’de BM nezdinde olabilir. Ancak rejim siyasi çözüm istemiyor. Cenevre sürecini 2012’de çıkan kararla destekledik. Siyasi süreç 2014’te başladı. Tüm halkın, Suriye’nin geleceğini kurtarmak için bu sürece girdik. 8 tur Cenevre’ye gittik biz. Anayasa Komisyonu yine 8 tur görüşme yaptı. 10 sene içinde 18 tur da Astana sürecine katıldık. Buna inandığımız, ciddiyetimizi göstermek için bu sürece dahil olduk. Tabii biz karşı tarafta muhatap bulamadık. Özellikle rejim bu sürece katkı sunmadı. Rejim ilerleme istemedi, tek bir maddede bile uzlaşı olmadı. Örneğin görüşmeler yapıldığında ateşkes olacak, tutuklular serbest bırakılacak, insanlar yerlerinden edilip mülteci durumuna düşürülmeyecekti. Ama bunların tam aksi oldu.”
Türkiye olmasa katliam yaşanırdı
Rejim ve Rusya’nın askeri çözüm dışında bir çözüme inanmadığını ifade eden Muslat, “Cenevre’deki görüşmelerde BMGK kararına rağmen Rusya tarafsız geçici yönetim oluşturulmasına karşı çıktı. Biz buna rağmen çözüm için Anayasa görüşmelerini kabul ettik. Ama herhangi bir ilerleme olmadı. Türkiye olmasa rejim büyük bir katliama imza atacaktı” dedi.
Esed’e inanıp dönenlerin akıbeti belirsiz
- Esed rejiminin çıkardığı af ve “geri dönün” çağrılarının aldatmaca olduğunu ifade eden Muslat, “Son afta 500 kişilik bir grup çıktı. Bunların yüzde 80’i adli suçlardan yatanlar, sadece yüzde 20’si siyasi tutuklular. Rejime inanıp dönenlerin akıbeti de belirsiz, çoğu tutuklandı. Aileleri bizimle iletişime geçip durumları hakkında bilgi almaya çalışıyor” şeklinde konuştu.
İran PKK’yı destekliyor
Suriye’de önceliklerinin terörün temizlenmesi olduğunu dile getiren Muslat, hem rejim hem de İran’ın terör örgütü PKK’yı desteklediğini söyledi: “İran sahada Türkiye’ye karşı savaş veriyor. PKK/SDG’yi ciddi anlamda destekliyor. Bu konuda çok sayıda delil var. Biz DEAŞ ve PKK terörünün bitirilmesini istiyoruz. Ben Hasekeliyim, PKK benim ailemden 48 kişiyi katletti.”
İşte muhalefetin istedikleri
- Siyasi çözüm için Esed rejiminin atması gereken adımlar olduğunu vurgulayan Muslat, “Muhalifler ne istiyor?” sorumuz üzerine şu maddeleri sıraladı:
- “Bizim taleplerimiz 2254 sayılı BMGK kararını içeriğinde barındırıyor.
- -Tutukluların serbest bırakılması.
- -Mültecilerin onurlu ve güvenli dönüşünün sağlanması.
- -Suriye’deki Rus ve İran işgalinin bitirilmesi.
- -PKK ve DEAŞ başta olmak üzere teröristlerin yok edilmesi.
- -Geçiş sürecinde güvenilir, kapsayıcı ve mezhebe dayanmayan bir hükümet oluşturulması.
- -BM gözetiminde şeffaf bir seçim.”