Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin davetine icabetle Lviv’e yaptığı çalışma ziyaretinin, savaşın başlamasının ardından Ukrayna’ya gerçekleştirdiği ilk seyahat olduğunu anımsatan Erdoğan, Zelenski ile yaptığı görüşmelerde ikili ilişkileri tüm veçheleriyle ele aldıklarını söyledi. Yaklaşık altı aydır devam eden savaşın, görüşmelerin ana konusunu teşkil ettiğini dile getiren Erdoğan, “Dayanışmamızın, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine desteğimizin süreceğini kendisiyle bir kez daha paylaştım. Savaşın diplomasi ve müzakereler yoluyla çözümü için elimizden gelen katkıyı sağlamaya devam edeceğimizi de ifade ettim. Aynen Soçi ziyaretimde Sayın Putin’e söylediğim gibi, Sayın Zelenski’ye de aralarındaki görüşmeye ev sahipliği yapabileceğimizi hatırlattım.” diye konuştu.
(Suriye meselesi) Bizim Esed’i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok ki. Eğer Türkiye’de muhalefet olayı böyle bir noktaya taşıyorsa bu muhalefetin hem kalitesini hem de gramını ortaya koyar. Bunların belli bölümünü Ruslarla beraber yaparken belli bölümünü de kendi askerimizle, güvenlik güçlerimizle yürütüyoruz. Hep söylüyorum, demokraside en önemli hasletlerden bir tanesi güçlü muhalefettir. Tabii bizim güçlü bir muhalefetimiz yok. Sıkıntı burada.
(Şam’la yeni dönem olur mu?) Şunu bir defa bilmemiz, kabullenmemiz gerekir. Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. Her zaman her an bu tür diyaloglar olur, olmalıdır. Hatta bir söz var, ‘İplikle de olsa bağı koparmayın, o bağ devam etsin. Gün olur lazım olur.’ Şimdi biz mesela bölgede Mısır’la alt düzeyde, bakanlarımız seviyesinde temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bu ilişkiler durup dururken olmuyor. Diplomasiyi tamamen devre dışı bırakamazsınız. Diplomasiye ne denli ihtiyacımız olduğunu bütün dünya gördü. Biz her zaman çözümün parçası olduk. Suriye sorununu çözmekle ilgili elimizi taşın altına biz koyduk. Hedefimiz, bölgesel barış oldu, ülkemizi bu krizin ağır tehditlerinden risklerinden korumak oldu.”
Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’le normalleşme süreci sorulan Erdoğan şunları kaydetti: Yani siyasetin gereği bu. Mesela Mısır’la şu anda üst düzeyde, istenilen yerde değil ama biz şimdi Mısır’la da arkadaşlarla alt düzeyde yani bakanlar seviyesinde bu işi sürdürelim ve ardından da temenni ederiz ki üst düzeyde de bu adımı en güzel şekilde atalım. Çünkü Mısır halkı bizim kardeşlerimiz. Bizim Mısır halkıyla dargın olmamız mümkün değil. Onun için de bir an önce orayla da bu barışı bizim temin etmemiz gerekiyor. Suriye ile daha ileri seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor. Bu adımları atmak suretiyle, tüm bölgede yani İslam dünyasının bizim komşularımızla olan bu bölgesinde inşallah birçok oyunu biz bozarız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile telefonda iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin en üst seviyeye çıkarılmasını ele aldı. İki liderin, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin en üst seviyeye çıkarılması, karşılıklı büyükelçi, başkonsolosların atanması ve İsrail’den Türkiye’ye uçuşlarının devam etmesi” konularını ele aldığı aktarıldı. İki cumhurbaşkanının, “gelişmeleri memnuniyetle karşıladığı ve ilişkilerin tüm alanlarda ilerletilmesi konusundaki ümitlerini dile getirdiği” kaydedildi. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un görüşmede, “Ukrayna’dan tahıl ve gıda maddelerinin güvenli sevk edilmesini sağlayacak tahıl koridoru anlaşmasına önemli katkısı ve Rusya, Ukrayna liderleriyle yaptığı görüşmeler için Erdoğan’a teşekkür ettiği” vurgulandı.