ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyareti ile bölgede sular iyice ısındı. Çin'in Tayvan'ı adeta abluka altına aldığı tatbikatları uzatması gerilimi tırmandırırken Tayvan, yaşananları 'işgal hazırlığı' olarak niteledi. Öte yandan Pelosi, ziyaret sonrası sessizliğini bozdu...
Çin Tayvan hattında gerilim giderek tırmanıyor. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyareti ile ipler gerilmişti. Çin başlattığı tatbikatları bitirmeyince Tayvan'dan tepki gecikmedi. Öte yandan ziyaret sonrası Pelos ilk kez bir canlı yayına katıldı ve sessizliğini bozdu...
EN YOĞUN GÜZERGAHTA
Tayvan Dışişleri Bakanı Joseph Wu, düzenlediği basın toplantısında, daha önce açıklanan 4 günlük süreye rağmen devam eden geniş ölçekli tatbikatların, Hint-Pasifik bölgesinin en yoğun hava ve gemi taşımacılığı güzergahlarından birindeki faaliyetleri aksattığını, bölgesel barış ve güvenliğe zarar verdiğini belirterek, Çin'i "sorumsuzca hareket etmekle" suçladı.
İŞGAL HAZIRLIĞI
Pekin'in Pelosi'nin ziyaretini bahane ederek Tayvan Boğazı ve çevresinde hakimiyet kurmaya yönelik niyetini ortaya koyduğunu ifade eden Wu, "Çin, tatbikatları Tayvan'ı işgal planına hazırlık için kullanıyor" dedi.
ORTA ÇİZGİYİ GEÇTİ
Wu, Çin'in, tatbikatlar sırasında taraflar arasındaki fiili hava ve deniz hattını belirleyen itibari "orta çizgiyi" geçip uzun zamandır kabul edilen zımni uzlaşmayı ihlal ettiğini, Tayvan Boğazı'ndaki uzun dönemli statükoyu değiştirmek için bu eylemleri sıradanlaştırmaya çalışabileceğini söyledi.
GÜDÜMLÜ FÜZE FIRLATILDI
Tatbikatlar sırasında Ada çevresine güdümlü füzelerin fırlatıldığını, Çin'in açıkça diğer ülkeleri, Tayvan'ı işgal etme girişimine müdahale etmekten caydırmaya çalıştığını belirten Wu, "Erişimi engellemeye yönelik taktiklerin prova edilmesi Çin'in Tayvan'ın ötesindeki jeo-stratejik ihtiraslarını gözler önüne seriyor. Çin'in askeri tatbikatların gerisindeki asıl niyeti Tayvan Boğazı'nda ve tüm bölgede statükoyu değiştirmek" ifadelerini kullandı.
YALNIZCA BAHANE
Çin'in Tayvan'a yönelik tavrını yalnızca bahane olarak kullandığı, asıl hedefinin etkisini Ada'nın ötesinde genişletmek olduğunu dile getiren Wu, özgürlüğü savunan tüm ülkeleri otoriterliğin yayılmasına tepki vermek üzere birlik olmaya çağırdı.
MORALİ ÇÖKERTMEYİ HEDEFLİYOR
Pekin'in büyük ölçekli tatbikatlar, füze denemeleri, siber saldırılar, dezenformasyon kampanyaları, ekonomik yaptırımlar ve zorlamayla Tayvan kamuoyunun moralini çökertmeyi hedeflediğini öne süren Wu, sözlerini şöyle sürdürdü:
BU BİZİM DNA'MIZA İŞLEMİŞ
"Çin'in Tayvan'ı korkutmaya yönelik girişimleri bizi ne paniğe sevk edebilir ne de yenilgiye uğratabilir. Kimse özgürlük ve demokrasiyi Tayvan'ın elinden alamaz. Bunlar bizim DNA'mıza işlemiş değerlerdir. Tayvan kendi özgür ve demokratik yaşam biçimini sonuna kadar koruyacaktır."
ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ BAŞKANI'NIN ZİYARETİ
Pelosi ve beraberindeki 5 kişilik Kongre heyetinin geçen hafta yaptığı ziyaret, Ada'yı topraklarının parçası gören Pekin'in tepkisini çekmişti. Çin, 2 ve 3 Ağustos'taki ziyaretin ardından Ada çevresindeki askeri tatbikatlara başlamıştı. İlk başta 4-7 Ağustos'ta düzenleneceği açıklanan tatbikatlar, öngörülen takvimin ötesinde sürdürülüyor.
Pelosi, Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Ada'yı 25 yıl aradan sonra ziyaret eden ilk ABD Temsilciler Meclisi Başkanı olmuştu. Daha önce 1997'de Newt Gingrich, bu görevi yürütürken Tayvan'ı ziyaret etmişti.
PELOSİ SESSİZLİĞİNİ BOZDU
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Tayvan ziyareti sonrası ilk kez katıldığı canlı yayında Çin'in Tayvan'ı izole etmesine "izin verilemeyeceğini" söyledi.
KARIŞAMAZLAR
NBC'nin sabah programına katılan Pelosi, Tayvan ziyaretinin amacıyla ilgili soruya, özgür bir ülke olan Tayvan'ı kimin ziyaret edeceğine diğer ülkelerin karışamayacağını belirterek, "Onlara (Tayvanlılara) Dünya Sağlık Örgütüne girmeyeceksiniz diyebilirler ama Tayvan'a kimin gideceğine karışamazlar. Çin hükümetinin, Tayvan'ı izole etmesine izin veremeyiz" dedi.
- Tayvan'a 6 kişilik heyetle gittiğine ve parlamentolar arası iletişimin önemine değinen Pelosi, "Temsilciler Meclisi Başkanı olarak Tayvan'a yaptığımız ziyaret için oraya birlikte gittiğim seçkin delegasyonla iki partiden de (Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti) ezici bir desteğim vardı. Tayvan'da binlerce insan tarafından çok güzel karşılandık" ifadesini kullandı.
ABD'nin Çin'e karşı politikasında değişiklik olmadığını kaydeden Temsilciler Meclisi Başkanı, "Politikamızı değiştirmek için oraya gitmedik. Hala 'tek Çin' politikasını destekliyoruz. Bunda rahatsız edici bir şey yoktu" diye konuştu.
Pelosi, "Kongreler, dost olduğumuz ülkeler ve demokrasiler için desteklerini gösterebilirler. Tayvan politika yasasına göre de Tayvan bizim dostumuzdur" şeklinde konuştu.
Demokrat Pelosi, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın evi için çıkarılan arama kararıyla ilgili soru üzerine "İçeriği hakkında net bilgim yok ama yine de hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve ülkemizde hiç kimse yasaların üstünde değil. Bu ABD Başkanı bile olsa" değerlendirmesinde bulundu.
ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
- Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.