Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Suriye'nin İdlib kentindeki kimyasal saldırıya ilişkin, "Kimyasal harp maddesi kullanımı sonucunda maruziyete uğrayan kurbanlardan alınan kan ve idrar numunelerinde, sarin gazının metoboliti olan izopropil metilfosfonik asit tespit edilmiştir." dedi.
Akdağ, 4 Nisan'da Suriye'nin İdlib kentinin Han Şeyhun beldesine düzenlenen kimyasal saldırıya maruz kalanlardan alınan örneklerin sonuçlarının çıktığını söyledi.
Hastalardaki bulguların ilk etapta saldırının kimyasal olduğunu düşündürdüğünü anımsatan Akdağ, "Laboratuvar tahlilleri yaptık. Özellikle Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kimyasal Savaş Ajanları Tanı ve Doğrulama Laboratuvarımızda yaptığımız tahliller var." diye konuştu.
İdlib'deki kimyasal harp maddesi kullanımı sonucunda maruziyete uğrayan kurbanlardan alınan kan ve idrar numunelerinde, sarin gazının metoboliti olan izopropil metilfosfonik asidin tespit edildiğini bildiren Akdağ, "Hayatını kaybeden Sait Hüseyin, Esme el-Hasan, Muhammed Avat ve Hatay ilinde halen tedavi gören Ahmed el-Salih isimli kurbanların idrar numunelerinde de sarin gazının metoboliti olan izopropil metilfosfonik asit tespit edilmiştir. Bunun Türkçesi, sarin gazı kullanıldığına dair laboratuvar bulguları kesinleşmiş oldu." dedi.
Akdağ, burada bir metotla değil iki laboratuvar metoduyla bu kimyasalın kullanıldığını göstermenin uluslararası doğrulama açısından önemli olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Laboratuvarlarımız, bu şahıslardan Sait Hüseyin isimli hayatını kaybetmiş olan Suriye vatandaşının idrarında bu kimyasal savaş ajanı sarin gazının metabolitini iki farklı yöntemle tespit etmiş durumdadır. Dolayısıyla uluslararası tanımlamaya, Uluslararası Kimyasal Silahlar Yasaklama Örgütü standardına uygun biçimde, Suriye'de sarin gazının kullanıldığı laboratuvarlarımızda bugün için tespit edilmiş durumdadır. Diğer laboratuvar sonuçları, otopsi sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler, laboratuvar çalışmaları da devam etmektedir. Bu bulgular, Suriye'de, İdlib kentinde Nisan ayının 4'ünde sarin gazının kullanıldığını doğrulayan, kesinleştiren laboratuvar sonuçlarıdır."
Akdağ, uluslararası örgütlere de çağrı yaparak "Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası örgütler, Esed'i bir savaş suçlusu olarak ilan etmeli ve yargılamalıdır." ifadesini kullandı.
Sarin gazının soluk almayı imkansız hale getirdiğini, işkence edercesine canlılara çok ağır zarar verdiğini dile getiren Akdağ, "Bir hekim olarak, bir sağlık bakanı olarak, daha önce de ifade etmiştim, Dünya Sağlık Örgütü de sesini yükseltmelidir. Dünya Sağlık Örgütü bu meselelere sonradan tepki veren ve kurbanlara destek veren bir örgüt olmakla kalmamalı, bu mesele hususunda çok daha ciddi, aktif inisiyatif almalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Akdağ, Türkiye'ye getirilen yaralıların tedavisinin devam ettiğini kaydetti.