ABD’deki yönetim zaafiyeti, 7 yıllık Suriye iç savaşı boyunca ilk kez böylesine görünür hale geldi. Bir yanda Beyaz Saray’da oturan Donald Trump’ın direktifleri, bir yanda istihbarat kurumu CIA, öbür yanda da Amerikan ordusu (Pentagon) her biri farklı telden çalan mesajlarıyla Washington’daki derin ayrışmayı gözler önüne seriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha birkaç gün önce yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye’de PKK’nın desteklenmesini ‘hata’ olarak nitelendiren ve silah sevkiyatının derhal sona ereceğini belirten ABD Başkanı Trump, ilk darbeyi kendi ordusundan yedi. Pentagon'dan yapılan açıklamada, “Bölgede istikrarın sağlanması ve DEAŞ’ın yeniden dönüşünü engellemek için PKK-PYD ile işbirliğimiz devam edecektir” denildi.
“DEAŞ’ı yenmek ve geri dönmesini engellemek üzere yapılan istikrar çabaları için PKK/PYD’ye verdiğimiz askeri desteğe yönelik yapılması gereken ayarlamaları yeniden değerlendiriyoruz” diyen Pentagon Ortadoğu Masası sözcülerinden Eric Pahon, gazetecilerin ‘daha açık beyanat’ istemesi üzerine “DEAŞ’ın bir daha ortaya çıkmaması için PKK/PYD ile işbirliğine devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Aynı saatlerde Beyaz Saray ise daha farklı bir açıklama yapıyordu. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, “ABD, PKK/PYD’ye yaptığı doğrudan silah yardımını Rakka geri alındığı için sona erdirmeyi değerlendiriyor” dedi. Sanders’ın ardından basının karşısına geçen Pentagon Sözcüsü Albay Rob Manning ise kafa karışıklığını daha da artırdı. DEAŞ’a karşı PKK’ya destek vermekle ABD’nin, ‘NATO müttefiki’ Türkiye’yi korumayı amaçladığını iddia eden Manning, Suriye PKK’sına verilecek destekte bazı ‘ayarlamalar’ yapılacağını kaydetti.
Pentagon’dan akşam saatlerinde yapılan bir açıklamada ise PKK/PYD’ye verilen silahların geri alınacağı belirtildi. Açıklamada “Niyetimiz spesifik tehditler ortadan kaldırıldıktan sonra büyük araçlar ve ağır veya personelce kullanılan silahların toplanmasıdır” ifadeleri kullanıldı.
Beyaz Saray ile Pentagon arasında yaşanan derin ayrılık, Suriye'de Pentagon ile CIA arasında da sık sık görüldü. Muhaliflerin eğitimi konusundan, Esed’in devrilmesine yönelik eylemler planına, rejimin kimyasal saldırısı karşısında gösterilecek direnişten İran destekli militanların Suriye’ye girişinin engellenmesine ve hatta Şam karşıtı cepheye uçaksavar silahlarının verilmesi olayına kadar pek çok konuda fikir ayrılıkları yaşandı. Muhaliflerin etkin olduğu 2013 yılında CIA’ya bağlı Ortak Operasyon Odası aracılığıyla yapılan yardımlar Pentagon engeliyle karşılaştı. Hareket-i Hazm grubu, Kuvvet-i Şehid Ahmed Abdo ve Ceyş el-Aşair gibi gruplara verilen silah desteği 2014’ten itibaren Pentagon’un yoğun muhalefeti nedeniyle durduruldu.
Suriye PKK’sına destek konusunda ABD kurumları arasındaki çekişmeyi, muhalif gruplardan Liva el-Fetih’in komutanı Yahya Kalendel yorumladı. Pentagon sözcüsünün yaptığı açıklamayı ‘yeni bir oyalama ve büyük çaplı sevkiyatlar için geliştirilmiş ucuz mazeret’ olarak değerlendiren Kalendel, “DEAŞ, askeri ve siyasi açıdan bitti. Terör örgütü DEAŞ sahaya yeniden dönerse bu kesinlikle ABD eliyle ve yeni planlar çerçevesinde olacaktır” diye konuştu.