Peki, olayların iç yüzü aslında nasıl? İmran Han kimdir, iktidara nasıl geldi? İmran Han'ı Amerika mı devirmek istiyor? Yeni Başbakan Şahbaz Şerif'i Amerika'nın mı adamı? İmran Han'ı güvenoyu ile görevinden düşürmeye çalışan Pakistan Demokratik Hareketi kimlerden oluşuyor? Bu soruların yanıtları, İmran Han üzerinden oluşturulan algı ve Pakistan'daki olayların iç yüzünü gözler önüne seriyor.
1952 yılında Pakistan'ın en kalabalık ikinci şehri olan Lahor'da dünyaya gelen İmran Han, İngiltere'de Oxford'ta eğitim gördüğü sırada kriket sporuna başladı ve Pakistan Kriket Milli Takımı kaptanlığına kadar yükseldi.
Kriket sporunu bıraktıktan sonra 1996 yılında Pakistan Tahriki İnsaf Partisini kurarak siyasete atıldı. 2002 yılında ilk defa milletvekili seçilerek meclise girdi.
Popüler bir sporcu olan İmran Han, çalkantılı magazin hayatından sonra ilk evliliğini Yahudi asıllı İngiliz TV yapımcısı Jemima Goldsmith ile yaptı. Bu evlilikten olan 2 oğlu anneleriyle birlikte İngiltere’de yaşarken İmran Han, 2015 yılındaki 1 yıldan az süren ikinci evliliğini yaptı. İmran Han, 2018 yılında Pakistan Başbakanı seçilmeden 6 ay önce ise çok ses getiren bir kararla şimdiki eşi Büşra Bibi ile evlendi. Tanıştıklarında evli olan Büşra Bibi eşinden boşandı ve ardından İmran Han ile evlendi.
Son eşi Büşra Bibi sıradan bir 'first lady' değil. Toplum önünde bulunmayan gizemli bir kişi olan Büşra Bibi hakkında kamuoyunda çok sayıda iddia dile getiriliyor. Bibi'nin kendini 'Pir' olarak adlandırdığı ve 'ruhani güçleri'yle İmran Han’ı etkilediği konuşuluyor. İmran Han’ın siyasi kariyeriyle ilgili kehanetlerde bulunduğu ve eşinin bir çok kritik davranışının arkasında bu yönlendirmelerin olduğu dile getiriliyor. Örneğin Imran Han, eşi Büşra Bibi’nin tavsiyesi üzerine cenaze törenlerine katılmıyor. Pakistan'da bir çoğu şehit cenazesi olmak üzere, yakın arkadaşları ve önemli devlet adamlarının cenazelerine katılmayan İmran Han'ın bu bu tavrı çok konuşulmuş ve tepki çekmişti. Büşra Bibi'nin adı en son, yakın arkadaşı Farah Han'ın hakkındaki yolsuzluk iddiaları üzerine yapılan güven oylamasından hemen önce Dubai’ye kaçmasıyla gündeme gelmişti.
Pakistan'ın FETÖ'sü olarak bilinen ve Kanada'da yaşayan Tahirül Kadri 2017 yılında Pakistan'da 3. dönem başbakanlık görevinden bulunan Navaz Şerif'e karşı halk ayaklanması başlattı.
Tek başına iktidar kuracak meclis çoğunluğunu bulamayan İmran Han'ın partisi PTI, koalisyon kurarak en az 172 milletvekilinin gerektiği meclis çoğunluğunu 176 milletvekili sağladı ve Başbakan seçildi.
İmran Han döneminde Pakistan'da muhalefet partilerinin liderleri birçok kez gözaltına alındı ve tutuklandı. Özellikle eski Başbakan Navaz Şerif ile kardeşi eski Pencap Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif ve aile üyeleri kesinleşmiş cezaları olmamasına rağmen bir çok defa göz altına alında, cezaevinde yattı. İmran Han bu baskılarıyla muhaliflerini yıldırmaya çalıştı.
İmran Han, Başbakan seçildiği 2018 seçimleri öncesinde bir çoğu gerçekçi olmayan çok sayıda vaatte bulundu. 10 milyon yeni istihdam, 5 milyon yeni konut, yolsuzlukla mücadele gibi vaatlerini gerçekleştiremediği gibi ülkedeki yatırımlar durdu, zaten kırılgan olan Pakistan ekonomisi daha da kötüye gitti, yolsuzluklar arttı. Yabancı yatırımcılar ülkeye yatırımlarını durdurdu.
Pakistan ile Türkiye dostluğu Kurtuluş Savaşı zamanlarına dayanıyor. Kurtuluş Savaşı esnasında büyük bir fedakarlıkla Türkiye'ye destek olan Pakistan halkının bu fedakarlığını Türkiye hiçbir zaman unutmadı ve her iki ülkedeki iktidar değişikliklerinden bağımsız olarak daima dost olarak kaldı.
İmran Han, Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman (MBS) ile çok yakınlaştı. Türkiye’nin öncülüğünde 2019 yılında organize edilen Malezya Zirvesine önce katılacağını ilan eden İmran Han, MBS'nin baskısı sonucu toplantıya katılmaktan vazgeçmişti.
İmran Han, muhalefetteyken ise FETÖ okullarının kapatılmasına karşı çıkmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2016 yılının Kasım ayında Pakistan'a ziyareti esnasında parlamentoda yapacağı konuşmayı boykot ederek katılmayacağını açıklamış, daha sonra bu kararından vazgeçmişti.
Han'a karşı güvensizlik oylaması önergesi, 28 Mart'ta ülkenin parlamentosunda 161 "evet" oyuyla kabul edildi. İmran Han'ın partisinin ittifak kurduğu partilerin, güven oylamasında muhaliflerin yanında yer alacağını açıklamasıyla Meclis üstünlüğü el değiştirdi. Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi de Başbakan İmran Han'ın çağrısının ardından Meclisi feshettiği bildirildi.
9 Nisan'da yerel saatle 11.30'da başlayan güvensizlik oylaması oturumu, 10 Nisan günü 01.00'de sona erdi. Yapılan güven oylamasını 142'ye karşı 199 oyla kaybeden İmran Han hükümeti düşürüldü. İmran Han, Pakistan'da güvensizlik oylamasıyla görevinden alınan ilk Başbakan oldu.
20 Eylül 2020'de 11 muhalefet partisi, Pakistan Demokratik Hareketi (PDM) çatısı altında bir araya geldi. PDM, 2021'in ilk aylarında ülkenin çeşitli yerlerinde hükümet karşıtı protesto gösterileri düzenledi. Hareketin temsilcileri, Başbakan İmran Han'ın istifasını ve 2018 genel seçimlerinin "adil" şekilde yeniden yapılmasını talep ediyor.
Peki, Türkiye kamuoyunda oluşan İmran Han'ın Amerika tarafından devrilmeye çalışıldığı iddiasının arka planında ne var?
Han, iddiasını bir mektuba dayandırdığını ancak bu mektubu kamuoyu ile paylaşamayacağını söyledi.
İmran Han görevden alınacağı meclis oylamasının hemen öncesinde yine bir tehdit mektubundan bahsetmiş, mektubu açıklayacağını ilan etmiş ancak açıklayamamıştı. Sonradan aslında ortada bir tehdit mektubu olmadığı, Dış İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bir bilgi notu olduğu anlaşıldı.
PML-N partisi lideri Şahbaz Şerif, 3 dönem Pakistan Başbakanlığı yapan Navaz Şerif'in kardeşi. Şerif ailesi Pakistan’ın en köklü ailelerinden. Önceki dönemlerde 110 Milyon nüfusu ile Pakistan'ın en büyük eyaleti olan Pencap'ın 3 dönem Başbakanlığı'nı yaptı.
Şerif'in, görev dönemlerinde Türkiye ile ilişkilerini üst düzeye çıkartmış ve başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok devlet kurumu ile birçok iş birliği içerisinde olmuştur.
Tam bir işkolik olarak adlandırılan Şahbaz Şerif, görevi boyunca Pencap eyaletinde temizlik, ulaşım, çevre gibi temel altyapı hizmetlerini tamamladığı gibi ülkedeki enerji krizine çözüm olacak elektrik santralleri yatırımlarını da başlatmıştı.
Görev yaptığı dönemde özellikle Pencap Eyaleti'nin başkenti Lahor şehri çok hızlı bir şekilde gelişerek Pakistan'ın en modern ve güvenli şehri oldu.