|

Nefes kesen düello! Trump ve Harris ilk kez canlı yayında kozlarını paylaştı: Anlaştıkları tek konu soykırıma destek

Amerika Birleşik Devletleri'nde Cumhuriyetçilerin Başkan Adayı Donald Trump ve Demokrat Aday Kamala Harris ilk televizyon tartışmasına çıktı. Sürpriz bir el sıkışmayla başlayan düelloda tansiyon kısa sürede yükseldi. Milyonlarca kişinin kitlendiği programda adaylar, ekonomi, sınır güvenliği, kürtaj, dış politika gibi konularda çok önemli çıkışlar yaptı. Terör devleti İsrail'i destekleyeceğini yineleyen Harris, "Gazze'yi yeniden inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı. Trump ise "Ben başkan olsaydım bu savaş hiç başlamazdı, Harris İsrail'den ve Araplardan nefret ediyor" şeklinde karşılık verdi. Böylelikle tüm temel konularda fikirleri ayrışan liderin birleştikleri tek nokta 'İsrail'in savunma hakkını' destekleyeceklerini söylemeleri oldu. Peki karşılıklı suçlamalarla dolu bu 90 dakikada neler konuşuldu? Tartışmayı kim önde tamamladı? Münazara sonrası neler yaşandı? Anketler hangi lideri işaret ediyor? İşte Harris-Trump düellosunun tüm detayları ve ABD seçimlerindeki son durum...

Seren Som
10:47 - 11/09/2024 Çarşamba
Güncelleme: 11:20 - 11/09/2024 Çarşamba
Yeni Şafak
Canlı yayında Trump toplam 42 dakika 52 saniye, Harris 37 dakika 36 saniye konuştu.
Canlı yayında Trump toplam 42 dakika 52 saniye, Harris 37 dakika 36 saniye konuştu.

ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri için geri sayım sürüyor.

Demokrat aday Kamala Harris ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump, ABC News’in ev sahipliğinde Philadelphia şehrindeki National Constitution Center’da bir araya geldi ve ilk kez canlı yayında kozlarını paylaştı.

Canlı yayının moderatörlüğünü ABC sunucuları Linsey Davis ve David Muir üstlendi.

Tokalaşmayla başladı

İki liderin münazarası sürpriz bir şekilde tokalaşmayla başladı.

Harris, programın başında Trump'ın kürsüsüne yaklaştı ve elini sıkarak kendisini ismiyle tanıttı.

Bu hareket, 2016'dan bu yana bir başkanlık tartışmasında ilk el sıkışma olarak kayıtlara geçmiş oldu.

İlk madde ekonomi

Adaylar, kamuoyu yoklamalarının Trump lehine güçlü bir ivme gösterdiği ekonomi konusu ile münazaraya başladı. Gerilimli geçen tartışmada, adaylar sık sık birbirlerini yalan söylemekle suçladı. Harris, Trump'ın ekonomik planlarının
"yalnızca milyarderlere vergi indirimi sağlayacağını"
iddia etti.
"Ben ABD'nin orta sınıfını savunan bir adayım"
diyen Harris, seçildiği takdirde genç ailelerin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için destek vereceğini vurguladı. Ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmelere 50.000 dolarlık vergi indirimi sağlayacaklarını, oysa Trump'ın
"sadece milyarderlere"
indirim yaptığını söyledi.

"Trump yalnızca milyarderlere vergi indirimi yapar. Onun öngördüğü yüzde 20'lik satış vergisi, her aileye yıllık 4.000 dolara mal olacak," diye ekledi.


Trump, Harris'in iddialarına itiraz ederek planlarında "satış vergisi" bulunmadığını ve Harris'in de bunun farkında olduğunu belirtti.


Cumhuriyetçi aday ayrıca Biden yönetimindeki enflasyonun
"ülke tarihinin en kötü seviyelerine"
ulaştığını ileri sürdü. Resmi enflasyon oranının yüzde 21 olduğunu ancak bazı ürünlerde bu oranın yüzde 60'lara kadar çıktığını kaydetti.

Trump, Harris'in başkan seçilmesinin "ülkenin felaketi" olacağını iddia etti.

Sığınmacılar suçlaması

Trump, rakibi ve ABD Başkanı Biden'ı "
milyonlarca sığınmacıyı ülkeye almakla"
suçladı. Bazı bölgelerde sığınmacıların "binaları işgal ettiğini" öne süren Trump, bunun ülke ekonomisine büyük zarar verdiğini savundu.

Demokrat aday ise buna yanıt olarak, Trump'ın başkanlık döneminde "Büyük Buhran'dan bu yana en kötü işsizlik oranlarının yaşandığını" iddia etti.

'Biden'ı köpek gibi dışarı attınız'

Trump, konuşması boyunca öfkesini ses tonu ve mimikleriyle göstererek, Biden’ın Kamala Harris’ten nefret ettiğini iddia etti.
"Size küçük bir sır vereyim, Biden ondan nefret ediyor"
diyen Trump, ayrıca Biden’ın
"bir köpek gibi"
dışarı atıldığını söyledi.
Harris ise bu sözlere karşılık olarak,
"Joe Biden’a karşı yarışmıyorsun, bana karşı yarışıyorsun. Ben açıkça Joe Biden değilim ve kesinlikle Donald Trump da değilim. Ülkemiz için yeni nesil bir liderlik sunuyorum"
diyerek yanıt verdi.

Silah ve sınırlar üzerinden vurdu

Trump yayın boyunca Harris’i “aşırı solcu” olmakla suçladı hatta bir ara Harris için “Marksist” dedi. Eski ABD başkanı Harris’in silah düşmanı olduğunu, herkesin silahlarını ellerinden alacağını iddia etti.
"Harris’in Marksist babası ona bu konuda iyi eğitim verdi"
diye ekledi.

Kamala Harris bu çıkışa, kendisinin ve başkan yardımcısı adayının silah sahibi olduğu yanıtını verdi.

  • Kamala Harris’in ABD’de çok eleştirildiği konuların başında eskiden savunduğu bazı politikalardan başkan adayı olması sonrası vazgeçmesi gösteriliyor. Trump da Harris’i ülke sınırları konusundaki siyaseti üzerinden de vurmaya çalıştı. Harris, hassas karnı olan bu başlıkta gelen soruyu “değerlerinin halen aynı olduğu” yanıtını öne çıkarak aşmak istedi.

Kürtaj yasağı

ABD’de sıkça tartışılan kürtaj yasağı, münazaranın öne çıkan başlıkları arasında yer aldı. Harris, Trump’ın seçilmesi durumunda "ülke genelinde bir kürtaj yasağı getireceğini" iddia etti.

Harris,
"Trump'ın başkanlığı döneminde getirilen düzenlemelerle"
ABD'nin 20 eyaletinde kürtajın halihazırda yasaklandığını hatırlattı.
Trump ise bu iddiaya yanıt vererek, kürtajın
"52 yıldır ABD’yi bölen bir mesele"
olduğunu vurguladı. Ayrıca, Cumhuriyetçilerin yüzde 85’inin tecavüz ve ensest gibi durumlarda kürtajın yasal olmasını desteklediğini belirtti.
  • Donald Trump taraftarlarında tepki yaratan bir durum, tartışmayı yöneten iki gazetecinin eski başkanın bazı iddialarına anında doğruluk teyiti yapması oldu. Bu anlardan birinde Trump, Demokratlar’ın yönetimindeki eyaletlerde 9. ayda kürtaj yapıldığını, “bebeklerin doğum sonrası öldürüldüğünü” ortaya attı. ABC televizyonu moderatörü Linsey Davis, ABD’de böyle bir eyalet olmadığını kaydetti.

Miting tartışması

Tartışma esnasında başkan yardımcısı Harris, sık sık Trump'ın cezai mahkumiyetinden ve bekleyen yasal sorunlarından bahsetti. Ayrıca Harris, Trump'ın mitinglerinin sıkıcı olduğunu söyleyerek kışkırtmaya çalıştı. Harris,
"Gerçekten sıra dışı bir şey yapacağım ve sizi Donald Trump'ın mitinglerinden birine davet edeceğim. İnsanlar can sıkıntısı ve yorgunluktan erkenden gidiyor"
diye başladı. Sinirlendiğini gizleyemeyen Trump hiçbir kanıt göstermeden Harris'in mitinglerine katılmaları için insanlara para ödediğini iddia etti. Trump, bu sözlere
"İnsanlar mitinglerimi terk etmiyor, en büyük mitinglere sahibiz, siyaset tarihindeki en inanılmaz mitinglere sahibiz"
diyerek yanıt verdi.

'Göçmenler kedi yiyor' iddiası

Bugün dış basında en çok tartışılan konu ise Trump'ın göçmenlerin 'kedi yediği' yönündeki iddiası oldu.

Donald Trump, Amerika’nın bir bölgesindeki göçmenlerin, bölge halkının evcil hayvanlarını yemek için çaldığını iddia etti ve
"Springfield'da insanlaın evcil hayvanlarını, kedi ve köpekleri yiyorlar"
dedi. ABC televizyonu moderatörü, bölgenin yerel yöneticilerinin böyle bir duruma kanıt olmadığını söylediklerini Trump’a hatırlattı.

  • Donald Trump’ı zorlandığı başlıklardan biri de, Harris’in siyah kimliğini yeni öne çıkarmaya başladığına ilişkin sözlerinin hatırlatıldığı anlar oldu. Trump, tartışma esnasında kendisinin orta sınıfı temsil ettiğini söyleyen Harris'in
    siyahi mi yoksa Hit kökenli mi
    olduğunu artık bilemediğini söyledi. Trump,
    "O ne olmak istiyorsa benim için sorun değil"
    diyerek sözlerini tamamladı. Harris ise Trump’ın ırk üzerinden ayrımcılık yaptığını savundu.

'Araplardan nefret ediyor'

Tartışmada Gazze'de barışın nasıl sağlanacağı da gündeme geldi. Harris, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırının kendisini dehşete düşürdüğünü belirterek sözlerine başladı. On binlerce Filistinlinin ölümüne yol açan ve bombardımanı sürdüren İsrail'e hafif bir eleştiri getiren Harris, iki devletli çözümü, İsrail'in kendini savunma hakkını ve Gazze'nin yeniden inşasına desteğini vurguladı.

Harris,
"Bir ateşkes anlaşması ve rehinelerin serbest bırakılması gerekiyor"
diye ekledi.
Trump ise bu konuda daha az detay vererek, Harris'i
"İsrail'den nefret etmekle" suçladı ve ardından "Araplardan da nefret ettiğini"
iddia etti.

Anlaştıkları tek konu soykırıma destek

Tüm temel konularda fikirleri ayrışan liderin birleştikleri tek nokta ise 'İsrail'in savunma hakkını' destekleyeceklerini söylemeleri oldu.

Bu bölümdeki soru ve iki liderin tam yanıtları şöyle:

'Herkes benim İsrail'i desteklediğimi biliyor'

İsrail-Hamas çatışmalarına dönelim. İsrail'in kendini savunma hakkına sahip olduğunu ama bunu nasıl yaptığının önemli olduğunu söylediniz.
Harris:
İsrail kendini savunma hakkında sahip ama bunu nasıl yaptığı önemli. Çok fazla masum sivil öldü, bu savaş derhal sona ermeli. 7/24 bunun üzerine çalışıyoruz. İsrail halkı için güvenlik ve eşit bir şekilde Filistin için de. Ben her zaman İsrail'e kendini savunma desteğini vereceğim. Gazze'yi yeniden inşa edeceğiz. Filistinliler güvenli bir şekilde yaşayacak, kendi kendini yönetmek hakkı olacak.
Trump:
Ben olsaydım bu savaş başlamazdı. Netanyahu ile buluşmadı bile. Harris, İsrail'den nefret ediyor, eğer seçilirse 2 yıl içinde İsrail ortadan kalkacak. Başkan olursam ofise gelmeden bu savaşı sonlandıracağım.

Harris:
Bu tamamen yalan, herkes benim İsrail'i desteklediğimi biliyor. Ama Trump dış politikada zayıf olduğu için bunları söylüyor. Birçok askeri lider senin rezil biri olduğunu söyledi. Trump diktatör olmak istiyor, diktatörler Trump'ı destekliyor çünkü kullanıyorlar.

'Biden'a saygı duymuyorlar'

Trump, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirebileceğini, hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy hem de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le iyi ilişkiler kurduğunu ve “Daha Oval Ofis’e oturmadan” savaşı sonlandırabileceğini öne sürdü. Ayrıca
"Onlar bana saygı duyuyor, ancak Biden’a saygı göstermiyorlar"
diye ekledi.

Harris, Trump’ın bu iddiasına yanıt olarak,
"Trump başkan olsaydı, Putin şu an Kiev’de olurdu"
dedi.

Trump,
"Putin’in nükleer silahları var, bu konuyu konuşmalıyız"
diyerek, Biden yönetiminin barış görüşmeleri için bir temsilci göndermesinin hemen ardından Rusya'nın işgal başlattığını hatırlattı.

'Putin seni öğle yemeğinde yer'

Harris ise Trump’ı,
"ABD demokrasisini savunmak yerine diktatörlerle yakın ilişki kurmayı tercih etmekle"
eleştirdi.

Kamala Harris Ukrayna’nın sınırlarını koruma mücadelesini desteklediğini söyledi. Bu nokta akılda akılda kalan bir ifade de Harris'in Trump'a "Putin seni öğle yemeğinde yer" demesi oldu.

  • Canlı yayının kapanış konuşmaları bölümünde Harris, ülke olarak ileriye bakmaları gereken bir zamanda olduklarını ve Trump'ın ülkeyi geriye götüreceğini savunurken, Trump ise 3,5 yıldır iktidarda olan Harris'in Biden politikalarını tekrar edeceğini ve şimdiye kadar yönetiminin bir şey yapmadığını savundu.

Trump 42 dakika: Harris 37 dakika konuştu

Tartışma 1 saat 45 dakika sürdü. İki rakibi ilk kez karşı karşıya getiren canlı yayında Trump'ın toplam 42 dakika 52 saniye, Harris'in ise 37 dakika 36 saniye konuştuğu kaydedildi.


  • Salonun dışında toplanan Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında arbede yaşandığı bildirildi.

'Moderatörler üstüme geldi'

Münazaranın ardından odasına geçen Trump, salonda bulunan gazetecilere yaptığı açıklamada, moderatörün kendisine “çok haksız” davrandığını savundu.

Bu tartışmanın
“kendisinin en iyi performansı”
olduğunu söyleyen Trump,
“Harris dış politikada da sınır güvenliği konusunda da çok zayıf kaldı”
dedi.

Tweet attı: 3 kişiye karşı kazandım

Donald Trump'ın münazara sonrası yaptığı paylaşımlar şöyle:

  1. "Jesse Watters'a münazara performansımla ilgili güzel sözleri için teşekkür ederim. Harika bir akşamdı!"
  2. "Bence bu şimdiye kadarki en iyi münazaramdı, özellikle de ÜÇE BİR olmamıza rağmen!"
  3. "İnsanlar bu akşam büyük bir zafer kazandığımı söylüyor!"

Trump tarafından zafer ilanı

Canlı yayının ardından Donald Trump'ın seçim kampanyası ekibi, gecenin kazananının Cumhuriyetçi aday Trump olduğunu iddia etti. Trump’ın ekibi tarafından yapılan açıklamada, "Başkan Trump, Amerika için cesur bir vizyon sundu ve ilk dönemindeki ekonomik başarılarını, sınır güvenliğini sağlamasını ve ülke genelinde toplum üzerinde yıkıcı etkileri olan suçları durdurma çabalarını nasıl sürdüreceğini gösterdi" ifadeleri yer aldı.

Harris'in ekibinden bir düello daveti daha

Harris’in seçim kampanyası ekibinden yapılan açıklamada, yeni bir canlı yayın tartışması için davet yapıldı. Açıklamada, "Amerikan halkı bu akşam, sonbaharda sandıkta karşılaşacakları seçimi net bir şekilde gördü: Kamala Harris ile ileriye doğru mu yoksa Trump ile geriye mi? Bu gece bunun farkına vardılar. Ekim ayında yapılacak ikinci tartışmada da aynı soruyla yüzleşmeleri gerekecek. Başkan Yardımcısı Harris, ikinci bir canlı yayına çıkmaya hazır. Peki Trump buna hazır mı?" ifadeleri yer aldı.

Münazaranın kazananı kim oldu?

CNN'nin anketine göre, tartışmayı takip edenleri
yüzde 63'ü Harris'in yüzde 37'si Trump'ın
daha iyi bir performans sergilediğini belirtti. Tartışmadan önce, aynı seçmenler hangi adayın daha güçlü performans göstereceği konusunda eşit olarak bölünmüştü;
  • yüzde 50'si Harris'in
  • yüzde 50'si Trump'ın iyi bir performans göstereceğini söylüyordu.

CNN, anket sonuçlarının, yalnızca düelloyu izleyen seçmenlerin tartışma hakkındaki görüşlerini yansıttığını belirtti.

Tartışma birçok noktada toplu olarak izlendi.

'Biden'la olan yayında daha güçlüydü'

Diğer yandan, bu sonuçların Trump'ın Mayıs ayında ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği tartışmadan farklı bir sonuç çıkardığı ifade edildi. Biden'ın adaylıktan çekilmesine sebep olan o münazaranın ardından Trump'ın performansının güçlü olduğu kaydedilmişti.

  • Tartışmanın bitimiyle en dikkat çekici gelişmelerden biri, Taylor Swift’in başkanlık seçiminde Kamala Harris’i destekleyeceğine yönelik paylaşımı oldu. Swift’in ülkedeki en popüler kadın şarkıcı olması yönüyle de bir adayı işaret etmesinin önemli olduğu değerlendiriliyor.

Biden'ı deviren canlı yayın

Trump ile Biden'ın CNN televizyonunda yaptığı ilk canlı yayın karşılaşması Biden'ın sonunu getirmiş, "adaylığı bırak" çağrılarının ardından Biden çekildiğini duyurmuş ve yerini Harris'e bırakmıştı.


ABD seçimlerinde son durum: Anketlerde kim önde?

ABD'de 5 Kasım'da Demokrat Kamala Harris ile Cumhuriyetçi Donald Trump'ın yarışacağı başkanlık seçiminin kaderini "kritik eyaletler" olarak nitelendirilen Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pensilvanya, North Carolina ve Georgia'daki sonuçların belirlemesi beklenirken, güncel anketlere göre bu eyaletlerdeki durum dengeli.

Seçiciler Kurulu olarak adlandırılan seçim sistemi nedeniyle bazı eyaletler başkanın belirlenmesinde kritik önem taşıyor.

Her 4 yılda bir başkanlık seçimlerinin yapıldığı ABD'de seçmenler, başkanı doğrudan değil, oy verdikleri delegeler yoluyla seçiyor.

Bu üyeler de ABD'nin başkanı ve başkan yardımcısını seçmekle görevli olurken, seçimlerde en fazla oyu alan aday değil, en fazla delegeyi kazanan aday başkanlık koltuğuna oturuyor.

Seçimlerden sonra toplanarak ABD başkanını seçen Seçiciler Kurulu üyelerinin sayısı ise her eyaletteki ABD Kongresinin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senatodaki toplam üye sayısına eşit. Kongre'de temsilcisi olmayan başkent Washington'ın de Seçiciler Kurulu'nda 3 üyesi bulunuyor.

Seçiciler Kurulu'nun her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delegesi bulunuyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday, başkan olmaya hak kazanıyor. Aynı sisteme göre bir eyalette rakibinden 1 oy dahi fazla alan başkan adayı, o eyaletteki tüm delegeleri kazanıyor.

Yedi eyalet salıncak gibi

Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin yoğunlukta olduğu birçok eyalet bulunuyor. 1 fazla oyun bile tüm delegelerin kazanılmasına imkan tanımasından dolayı iki siyasi görüş arasında dengenin olduğu eyaletler ise başkanlık seçiminde kritik önem taşıyor.

ABD seçim sistemine göre, örneğin, California'nın 54 delegesi bulunurken, Texas'ın 40, Florida'nın 30 ve New York'un 28 delegesi bulunuyor ancak delege sayısı fazla olan bu eyaletlerin parti eğilimleri uzun yıllardır pek değişmediği için toplamda sonuca etkileri büyük olmuyor. Örneğin, California ve New York uzun yıllardır Demokrat, Texas ve Florida ise uzun zamandır Cumhuriyetçi eğilimiyle biliniyor.

Bu sistemde başkanlık seçimlerinin kaderini Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için "salıncak eyaletler" olarak da adlandırılan "kritik eyaletler" belirliyor.

2024 seçimlerinden önce, başkanlık için ulaşılması gereken toplam 270 delege sayısının 93'ünü teşkil eden Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pensilvanya, North Carolina ve Georgia şeklinde 7 "kritik eyalet" bulunuyor.


Kritik Eyaletler ve Delege Sayıları:

  • Arizona: 11 delege
  • Nevada: 6 delege
  • Wisconsin: 10 delege
  • Michigan: 15 delege
  • Pensilvanya: 19 delege
  • North Carolina: 16 delege
  • Georgia: 16 delege

Seçim Sistemi nasıl?

ABD’de başkan doğrudan seçilmez; Seçiciler Kurulu üyeleri aracılığıyla seçilir.

Toplam 538 delege bulunur, 270 delegeye ulaşan aday başkan olur.

Eyaletlerde bir adayın rakibinden 1 oy fazla alması, tüm delegeleri kazanmasına neden olabilir.


Anket Sonuçları (Real Clear Politics):

Genel Oy Durumu:

  • Kamala Harris: %48,4
  • Donald Trump: %47,2

Kritik Eyaletlerdeki Durum:

North Carolina:

Trump: %47,9

Harris: %47,8


Georgia:

Trump: %48,3

Harris: %48


Arizona:

Trump: %48,4

Harris: %46,8


Wisconsin:

Trump: %47,2

Harris: %48,7


Michigan:

Trump: %47,1

Harris: %48,3


Nevada:

Trump: %47,4

Harris: %48


Pensilvanya:

Trump: %47,6

Harris: %47,6 (Dengede)


Diğer Eyaletlerdeki Anket Sonuçları:

California:

Trump: %35

Harris: %59,5


Texas:

Trump: %50,3

Harris: %43


Florida:

Trump: %49

Harris: %43


New York:

Trump: %39

Harris: %53


New Hampshire:

Trump: %45,7

Harris: %50,7


Minnesota:

Trump: %44,5

Harris: %50


Virginia:

Trump: %44

Harris: %48


Ohio:

Trump: %52

Harris: %43


Maine:

Trump: %41

Harris: %58


Montana:

Trump: %56,3

Harris: %38,7

  • Bu liste, mevcut anket sonuçlarına dayanmaktadır ve seçim sonuçları seçim gününe kadar değişebilir.



#ABD
#Donald Trump
#Kamala Harris
#ABD Seçimleri
7 gün önce