Sığınmacılar için, Nazi Almanya’sındaki toplama kamplarını andıran, “bölgesel tahliye merkezleri”ne yeşil ışık yakılan bildirgede, denizde kurtarılan sığınmacıların üye ülke topraklarının dışında “bölgesel tahliye merkezleri”nde toplanması fikrinin üçüncü ülkelerle yakın iş birliğiyle araştırılması kararı alındı. Bu fikir, Avusturya’daki aşırı sağcı iktidarın Başbakanı Sebastian Kurz tarafından gündeme getirilmişti. Bu kararla Avrupa ülkeleri, mülteci meselesi kendi üstlerinden atarak, üçüncü ülkelere ihraç etme yolunu tercih etti.
Zirve bildirgesinden, mülteci politikaları nedeniyle ülkesinde zor günler yaşayan Almanya Başbakanı Angela Merkel için ise destek çıktı. Merkel’i iç siyasette zorlayan “ikincil sığınmacı hareketlerine”, yani bir AB ülkesinde önceden kayıt altına alınan ve başka bir AB ülkesinde iltica talebinde bulunan sığınmacılara ilişkin ise bildirgede şu ifadelere yer verildi: “Üye ülkeler arasındaki ikincil sığınmacı hareketleri Ortak Avrupa İltica Sistemi’ni ve Schengen müktesebatını tehlikeye atıyor. Bu hareketleri engellemek için üye ülkeler ulusal mevzuatlarında gerekli tüm önlemleri almalı ve iş birliği yürütmeli.” Merkel’in koalisyon ortağı Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer, başka bir AB ülkesinde kayıtlı olan sığınmacıların Almanya’ya girişine izin verilmemesini istiyor. Merkel ise konuya AB düzeyinde çözüm bulunmasında ısrar ediyordu.