Lübnan Çalışma Bakanı Mustafa Bayram, ülkede eylülde meydana gelen elektronik cihaz patlamaları nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) resmi şikayette bulunduklarını bildirdi.
Bayram, BM Cenevre Ofisi'ne Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya geldi.
Lübnan'daki elektronik cihaz patlamalarının yaşandığı saldırıları "insanlığa, teknolojiye ve işe karşı korkunç bir savaş" olarak tanımlayan Bayram, dakikalar içinde 4 binden fazla sivilin öldüğünü, yaralandığını ve sakat kaldığını söyledi.
Bayram, bu saldırının çok kötü bir emsal olduğunu bildirirken, elektronik cihaz patlamalarına ilişkin ILO'ya resmi şikayette bulunduklarını kaydetti.
Bu saldırılara ilişkin İsrail'in sorumluluğu resmen kabul etmediğini hatırlatan Bayram, "Bu çirkin eylemin arkasında İsrail'in olduğu uluslararası alanda kabul gördü." dedi.
Bayram, günlük hayatta kullanılan sıradan nesnelerin tehlikeli ve ölümcül hale geldiği bir durumda olduklarını vurgulayarak, saldırılarda bazı işçilerin parmaklarını, bazılarının ise görme yetisini tamamen kaybettiğini belirtti.
ILO'nun işçilerin güvenliğini ve emniyetini garanti ettiğini anımsatan Bayram, şunları kaydetti:
"Bu yüzden ILO'ya şikayette bulunmak için buraya geldim, çünkü kontrol edilmezse bu suç gelecekte normalleşebilir ve yaygınlaşabilir. Bu konuyu gelecekte tekrarlanmasını önlemek için gündeme getiriyorum ve vurguluyorum. Bunu ülkeme ve dünyaya karşı ahlaki bir yükümlülük olarak görüyorum. Bunun çalışma ortamına, güvenliğe ve emniyete, ILO tarafından savunulan insan onuruna yakışır iş ilkelerine aykırı olduğunu belirtmeyi gerekli gördük."
Bayram, ateşkes çağrısında bulunarak, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların tamamen durdurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının tam olarak uygulanmasını da savunduklarını söyledi.
Lübnan'ın BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilciliği, AA muhabirine, Lübnan'ın ILO'ya şikayetini 3 gün önce ilettiğini bildirdi.
Lübnan, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) bir kez daha şikayette bulundu.
Lübnan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Lübnan'ın New York'taki BM Daimi Temsilciliği, İsrail'in 25 Ekim ile 1 Kasım 2024 tarihleri arasında Lübnan'a düzenlediği saldırıları BMGK'ya şikayet etti.
BMGK'ya İsrail saldırganlığını durdurma sorumluluğunu hatırlatmak için periyodik olarak şikayette bulunduğu kaydedilen açıklamada, İsrail'in Lübnan'a sürekli hava saldırıları düzenlediği, karadan işgal teşebbüsünde bulunduğu ve ülkenin güneyindeki bir çok mahalle ve kasabayı patlayıcılarla yok ettiği hatırlatıldı.
Açıklamada, İsrail'in sistematik yıkımla ülkenin güneyini insansız bir tampon bölgeye dönüştürmek istediği vurgulandı.
İsrail'in ibadethaneler ve arkeolojik alanları da hedef aldığı belirtilen açıklamada, sağlık ile sivil savunma unsurlarının da İsrail'in hedefinde olduğu ve "uluslararası yasaklı beyaz fosfor bombalarını kullanmaya devam ettiği"ne dikkati çekildi.
Açıklamada, BMGK üyelerine İsrail'i durdurma çağrısı yapıldı.
Lübnan daha önce sivillere, gazetecilere ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları nedeniyle İsrail'i, BMGK'ya birçok defa şikayet etmişti.
Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül'de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 3 bin 13 kişi öldü, 13 bin 553 kişi yaralandı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
Hizbullah ise İsrail'e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan'da 100 binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilen kişilerden 553 binden fazlasının Suriye'ye göç ettiğini açıkladı.