İngiltere'nin ve Avrupa Birliği'nin kaderi, gelecek hafta yapılacak oylama ile belirlenecek. 23 Haziran'da yapılacak olan referanduma ilişkin anketlerde AB'den çıkma yanlılarının önde olduğu görülürken, İngiliz siyasiler halkı uyarıyor. Başta Başbakan Cameron olmak üzere diğer üst düzey yetkililer, İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ülkeyi felakete götüreceğini düşünüyor.
İngiltere'de gelecek hafta yapılacak referandumda Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma (Brexit) sonucu çıkması durumunda iki yıllık müzakere sürecinin başlaması bekleniyor.
AB, İngiltere'nin referandumdan Brexit çıkması durumunda bir üye devletin birlikten ayrılma kararının uygulamasını belirleyen Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesini devreye sokacak. İngiltere'nin AB'den ayrılma süreci, AB Konseyi'ne referandum sonucunun resmen iletilmesiyle başlayacak.
İngiltere Başbakanı, AB Liderler Zirvesi'nde yapılan referandum sonucunu bildirecek. Bu bildirinin ardından, İngiltere ve Birlik arasında tüm konuları içeren müzakere süreci başlayacak.
AB tarafının müzakere heyeti AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği tarafından belirlenip AB Konseyi tarafından onaylanacak. AB İngiltere arasındaki müzakerelerin uzatılmasına karar verilmezse süreç iki yıl alacak. Bu sürenin ardından da İngiltere AB'den tamamen çıkmış olacak.
Ancak bu pazarlık süresince, İngiltere kendisini ilgilendiren konular dışındaki meselelerde AB Konseyi'nde de söz sahibi olmaya devam edecek ancak kendisini ilgilendiren konulardaki toplantı ve görüşmelere katılamayacak. AB mevzuatına göre, Birlik'ten ayrılan ülke, tekrar birlik üyesi olmak için başvuru yapabilecek. Böyle bir durumda ise AB ile İngiltere tüm konuları tekrar müzakere edecek.
Öte yandan, 28 AB üyesi ülkenin liderleri 28-29 Haziran'da Brüksel'de yapılacak AB Liderler Zirvesi'nde buluşacak. İngiltere'nin "Brexit" kararını bu zirvede bildirmesi bekleniyor.
Birleşik Krallık'ta AB referandumu, 23 Haziran Perşembe günü yapılacak. Referandumla seçmenlere, "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusu yöneltilecek.
- Lizbon Antlaşması 50. madde
- Lizbon Antlaşmasının 50. maddesi bir üyenin AB'den ayrılma sürecini şu şekilde açıklıyor:
- 1. Her üye devlet, kendi anayasal kurallarına uygun olarak Birlik'ten çekilmeye karar verebilir.
- 2. Çekilme kararı alan üye devlet, niyetini Avrupa Birliği Zirvesi'ne bildirir. Birlik, söz konusu devletle, Avrupa Birliği Zirvesi tarafından belirlenen yönlendirici ilkeler ışığında, bu devletin Birlik ile gelecekteki ilişkisinin çerçevesini dikkate alarak, çekilmeye ilişkin kuralları belirleyen bir anlaşmayı müzakere eder ve akdeder. Bu anlaşma, Avrupa Birliği'nin İşleyişi Hakkında Antlaşma'nın 218. maddesinin 3. paragrafına uygun olarak müzakere edilir. Anlaşma, Birlik adına, Avrupa Parlamentosu'nun muvafakatini aldıktan sonra, nitelikli çoğunlukla hareket eden Konsey tarafından akdedilir.
- 3. Antlaşmaların ilgili üye devlete uygulanması, çekilme anlaşmasının yürürlüğe girdiği tarihte, bunun gerçekleşmemesi halinde, Avrupa Birliği Zirvesi oybirliğiyle ve ilgili üye devletle mutabık kalarak süreyi uzatmadığı takdirde, 2. paragrafta belirtilen bildirimden iki yıl sonra sona erer.
- 4. 2 ve 3. paragrafların amaçları doğrultusunda, çekilen üye devletin Avrupa Birliği Zirvesi'ndeki veya Konsey'deki temsilcisi, Avrupa Birliği Zirvesi veya Konsey'de kendisini ilgilendiren görüşmelere ve kararlara katılamaz. Nitelikli çoğunluk, Avrupa Birliği'nin İşleyişi Hakkında Antlaşma'nın 238. maddesinin 3. paragrafının (b) bendine göre belirlenir.
- 5. Birlik'ten çekilen bir devlet Birliğe yeniden katılmak isterse, talebi 49. maddede belirtilen usule tabi olur.
İngiltere Maliye Bakanı George Osborne, İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda ülke ekonomisinin bundan tahmin edilenin de ötesinde olumsuz etkileneceğini söyledi.
ITV televizyonunda katıldığı canlı yayında konuşan Osborne, İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda çok daha yoksullaşacağını belirterek "Kamuoyu AB'den ayrılmanın risklerini iyi anlamalı." dedi.
Osborne, "Merkezi tahminlere göre, AB'den çıkmak gayrisafi milli hasılamızı yüzde 5 ila 6 azaltacak. Kişisel olarak ben durumun bundan çok daha kötü olmasını mümkün görüyorum. İngiltere'nin AB'den ayrılmasının yaratacağı büyük belirsizliğin ülke için anlamı tahmin edilenin ötesinde olacak." diye konuştu.
İngiltere Başbakanı David Cameron, "Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği gelecek birkaç yıl içerisinde gerçekleşecek olsa bunu desteklemezdim ama zaten bu olmayacak." dedi.
Cameron, İngiliz yayın kurumu BBC'de yayınlanan "Question Time" programına katılarak, 23 Haziran Perşembe günü yapılacak AB referandumuna ilişkin soruları yanıtladı. Programda, AB referandumunda özellikle birlikten ayrılma yönünde kampanya yürüten siyasetçilerin gündeme taşıdığı, Türkiye'nin AB üyeliği de Cameron'a soruldu.
Başbakan David Cameron, programdaki bir seyircinin "Türkiye'nin AB üyeliğini veto edecek misiniz?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Türkiye'nin AB üyeliğinin on yıllarca olmayacağını düşünüyorum. Bu konunun, referandum sürecinde dikkati başka yöne çekmek için kullanılan bir konu olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde ya da Avrupa'da, Türkiye'nin gelecek 30 yılda AB'ye katılabileceğini söyleyecek tek bir uzman bulamazsınız. Katılım için 35 müzakere başlığını açıp kapatmanız gerekiyor. Türkiye sadece bir başlığı kapattı, bu hızla Türkiye 3000 yılında üye olur."